Yeni döneme hazırlık!
Geride bıraktığımız günlerde gerçekleştirilen TKİP IV. Kongresi, yayınladığı bildiride “Her alanda devrime hazırlanıyoruz!” şiarı ile yeni döneme çok yönlü bir hazırlığın işaretini verdi. Bu şiar partinin yeni döneme hazırlığının en temel yol göstericisi olacaktır.
Partinin son beş yıllık inşa sürecinin yeni bir aşamasına işaret eden bu şiar, aynı zamanda partinin önümüzdeki döneme bakışını, nasıl bir perspektif sahip olduğunu ve nasıl bir somut süreci örgütlemesi gerektiğini ortaya koyması bakımından tayin edici bir öneme sahiptir. İçine girdiğimiz dönemin ve bu dönemin komünist sınıf devrimcilerine yüklediği tarihsel görev ve sorumlulukların altını çizmektedir.
Devrimci partilerin siyasal mücadele pratiklerinde izledikleri stratejik-programatik çizginin ve buna dayalı politik-örgütsel taktik hattın ifadesi olan şiarlar, varılmak istenen hedefin somutlanması bakımından yaşamsal bir önem taşırlar. Partimizin uzun bir dönemdir tarihsel hedeflerini kazanmaya yönelik olarak belirlediği şiarlar, aynı zamanda belli tarihsel dönemleri daha somut bir plana bağlayarak, bu hedefler doğrultusunda mesafe almanın olmazsa olmazıdır.
Elbette partimizin bu bakışı ve buna dayalı hazırlık çabası son beş yıl ile sınırlı değil. Denebilir ki, bu çabanın kendini farklı bir düzeyde ortaya koyduğu zaman dilimi daha çok son beş yılı kapsamaktadır. Bu süreçte parti belirgin bir nitelik ve kimlik kazanarak yeni bir aşamaya ulaşmıştır. Komünist hareketin geride bıraktığı 25 yıllık çok yönlü ve zorlu bir mücadele dönemi yeni bir sürecin kapısını aralaması bakımından ayrı bir öneme sahiptir. 25 yıllık çok yönlü inşanın bu yeni aşaması sınıf devrimcilerine büyük sorumluluklar yüklemektedir.
Partimiz her alanda devrime hazırlanıyor. Bu, “genel bir hazırlıktan” öte, “gelmekte olan yeni devrimler dönemine tüm cephelerde bilinçli bir somut hazırlık” olarak yaşanmaktadır. Bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik olarak özellikle son beş yıllık dönemdeki çok yönlü eğitim ve dönüşüm çabaları bunun temel göstergelerinden biridir. Partimizin girmiş bulunduğumuz yeni tarihsel döneme ilişkin değerlendirmesi bu çabaya yol göstermektedir. Böyle bir değerlendirme ve bundan çıkan kaçınılmaz devrimci görev ve sorumlulukları saptanmadan yol yürümek mümkün değildir.
Sol hareketin bugünkü tablosu, partimizin konumu, iddiası ve devrimi gerçekleştirme iradesinin daha net bir biçimde görülmesini kolaylaştırmaktadır.
12 Eylül yenilgisi ile Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku'nun yıkılışının yarattığı çok yönlü tasfiyeci savrulma sol hareketi bir eşiğe getirip bırakmıştır. Bu yenilgi ve yıkımdan gerekli dersleri ve sonuçları çıkarmayı başaramadığı içindir ki, sol hareket bugün önemli ölçüde devrimci zeminden uzaklaşmış, devrim iradesi zayıflamış ve kırılmış bir haldedir. Çok yönlü tasfiyeci cerayan ve basınçların ağırlığı altında ezilmekte, bağımsız devrimci sınıf çizgisi izleyememektedir. Ağırlıklı bir bölümüyle, ideolojik-politik planda sürüklenen, pratik planda farklı siyasal güçlere eklemlenen bir duruş sergilemektedir. Dünyada ve Türkiye’deki olayların seyri solun kafa karışıklığını ayrıca derinleştirmekte, devrimci yön ve yönelimden yoksun bir biçimde olayların ardından sürüklenmektedir. Devrim iddiasının gerektirdiği çok yönlü hazırlık bir yana bırakılmakta, devrimci örgüt fikri ve pratiği boşa çıkarılmış bulunmaktadır.
Böyle bir tablo içinde partimizin ideolojik-programatik çizgisi, ısrarlı ve kararlı sınıf yönelimi, devrim iddiası ve bu iddianın çok yönlü bir somut hazırlığa dönüştürülmesi çabası ayrı bir önem kazanmaktadır. IV. Kongre’nin saptadığı şu güncel görev buna işaret etmektedir: “TKİP IV. Kongresi, partide niteliği geliştirip pekiştirme sürecinin belli bir düzeye ulaşmış bulunduğunu saptamakta, bundan böyle niteliği yeni bir düzeyde geliştirmenin zorunlu koşulu olarak nicelik gelişmenin önemini vurgulamaktadır.”
Partinin nitelik planında son yıllarda katettiği mesafenin güvenceye alınması, nicelik planındaki gelişmesine gelip bağlanmış bulunmaktadır. IV. Kongre’nin saptadığı temel görevlerden biri budur. Bu görevin başarıyla yerine getirilmesi, partinin devrimci sınıf çizgisinde ve sınıf zemininde kitlesel bir güç haline gelmesi ölçüsünde sağlanabilir. Bugün partinin yükleneceği temel halkalardan biri budur. Tüm parti tepeden aşağıya bu halkayı kavrayarak bu yüklenmeyi başarmak göreviyle karşı karşıyadır.
Devrimci bir partinin kendi gerçek rolünü oynamasının yolu toplumsal-maddi bir güç olmasından geçmektedir. Devrimci parti ve akımlar devrimci bir sınıfa dayanmadan bu rolü başarıyla oynayamazlar. Tarihte bunun hiçbir örneği bulunmadığı gibi, bugünün Türkiye’sinde de bu hiçbir biçimde mümkün değildir. Olayların seyri döne döne bunu doğrulamaktadır. Bu temel gerçek bilince çıkarılmadan ve bunun zorunlu kıldığı yoğun ve etkin çaba ortaya konulmadan, sınıflar mücadelesinde değil temel taraflardan biri olmak, bir rol oynamak bile mümkün değildir.
Bugün sınıf içerisinde henüz hedeflediğimiz düzeyde bir toplumsal-maddi güç olarak yer edinmemiş olmamız, yıllardır harcanan çaba ve emeğe rağmen bu açıdan zayıf bir konumda olmamız hiçbir biçimde partimizin sınıf zeminindeki deneyim ve kazanımlarını küçümsemeye yol açmamalıdır. Önemli olan, önemli bir aşamayı artık geride bırakmış olmamızdır.
Partinin bugünkü nicel zayıflığı, bizi bu alana yüklenmekten alıkoymamalıdır. Bugün akıntıya karşı kürek çekmek işin en zor tarafıdır. Ancak bu yapılmadan da yol yürümek mümkün değildir. Komünist hareketin 25 yıllık tarihi her açıdan bunu doğrulamaktadır. 25 yıllık birikim ve kazanımlar ayrıca bunun temel güvencesini oluşturmaktadır. En zorlu görevleri başarmasının sırrı da burada saklıdır. Bugünkü nicel zayıflığımız devrime hazırlık çabamızı en tok ve en güçlü bir tarzda harekete geçirici bir rol oynayabilmelidir.
Devrimci parti ile devrimci sınıfın organik birliği, nicelik planındaki zayıflığın geride bırakılması demektir. Parti yeni dönemde bu alanda yeni bir sınavla karşı karşıya bulunmaktadır. Kuşkusuz nicelik plandaki zayıflık dün de tüm ağırlığı ile karşımızda duruyordu. Dünden farklı olan, partinin, 25 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından yarattığı büyük birikim ve kazanımlar ile bugünü kucaklıyor olmasıdır. Yaratılan bir nitelik, kimlik ve düzey var. Bu birikim ve kazanımlar yeni dönemi kucaklamanın da yolunu açıyor. İşte nicelik plandaki zayıflığı altetmenin en büyük güvencesi bu toplam birikim ve kazanımlardır. Parti toplam olarak bu birikimden güç alarak kendi tarihsel hedeflerine yürümelidir.
“Devrime hazırlanıyoruz!” şairi bugün partimiz için somut ve pratik bir sürecin örgütlenmesi anlamına gelmektedir. Her alandaki bu hazırlığı kesintisiz olarak sürdürmek, partimizi tarihsel hedeflere ulaşabilmesinin olmazsa olmaz koşuludur.
Tüm komünist militanlar bunun gerektirdiği bir bilinç ve sorumlulukla görevlerine çok yönlü yüklenmelidirler.