Logo
< Referandum sonrası düzen siyaseti

Bağış kampanyası üzerine


Bağış kampanyası üzerine...

Herşey parti için!

Yurtdışı Örgütü olarak yeni bir bağış kampanyasını örgütleme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıyayız.

Son birkaç yıldır bağış kampanyalarımız başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Dikkate değer olan, hemen tümünün benzer nedenlerle başarısızlığa uğramasıdır. Bu kez her bakımdan başarılı bir kampanya yürütmeyi hedefliyoruz. Bu da ancak başarısızlığa neden olan zaaf ve zayıflıkların saptanarak geride bırakılmasıyla mümkündür.

Çalışmayı organlar aracılığıyla yürütmeliyiz!

Yıllık bağış kampanyalarımızın zayıflıklarından biri, kampanyaların, bölgelerdeki çalışma komiteleri ya çalışma grupları tarafından değil, daha çok bireyler tarafından yürütülmesidir.

YDK’dan başlayarak bölgelere uzanan ve örgütsüzlüğün ifadesi olan bu pratik kampanyaları başarısızlığa mahkûm etmiştir. Doğru olan, çalışmanın yukarıdan aşağıya bölge organları ya da alandaki güçlerden oluşturulan ekipler aracılığı ile yürütülmesidir. Bu hayata geçirilemezse, en yetkin birey ya da bireylerin dahi, hele de yanlış bir çalışma tarzı da izliyorlarsa, başarısızlığa uğramaları kaçınılmazdır.

Yurtdışında varlığını sürdüren dağınıklığa ve örgütsüzlüğe son vermek istiyorsak eğer, bağış kampanyası bizim için çok önemli bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Hem dağınıklık ve örgütsüzlüğü geride bırakmak ve hem de bağış kampanyası gibi özel amaçları da olan çalışmayı başarıyla sonuçlandırmak üzere, bireylerin değil bölge örgütlerimizin planladığı, yürüttüğü ve denetlediği bir çalışma yürütmeliyiz.

Başarı için doğru bir çalışma tarzı tayin edicidir!

Geçmişte başarılı kampanyalar örgütlemeyi zora sokan en önemli zayıflıklardan biri doğru bir çalışma tarzının hayata geçirilememiş olmasıdır. Öncelikle, ayrıntılı bir işbölümü ile güvencelenmiş bir hareket planına sahip olmalıyız. Merkezi ve yerel düzeyde planlı, yöntemli ve hedefli bir çalışma yürütebilmeliyiz.

Bu çerçevede;

a) Herşeyden önce zamanı iyi planlamalıyız. Her yıl benzer bir ruh hali ile “iki aylık bir zamanımız var” diyerek daha baştan rehavet içine giriyor, zamanı büyük ölçüde boşa harcıyoruz. Bu nedenle kampanyayı uzatmak zorunda kalıyoruz. Bu uzama, kampanyayı süründürmekten başka bir işe yaramıyor. Bu kez kampanya zamanında başlatılmalı ve zamanında bitirilmelidir.

İkincisi, yukarıdan aşağıya zaman somut olarak planlanmalıdır. Sözgelimi, iki aylık kampanya döneminde bölgelere kaç kez gidilecektir? Nerelere gidilecektir? Tarihleri ile beraber önden belirlenmeli ve kararlaştırıldığı gibi gerçekleştirilmelidir. Bölgeler de günleri ve haftaları çok iyi planlamalıdır. Çalışma gün gün, hafta hafta planlanmazsa eğer, zaman hızla akıp gidecek ve bir kez daha iki aylık süre yetmeyecektir.

b) Kampanyanın yönetici merkezi ve bölgeler kampanyayı akılcı biçimde planlamalıdırlar. Öncelikli yoğunlaşma bölgeleri isabetli seçilmeli, gerekiyorsa buralara kadro aktarılarak daha özel bir çaba içine girilmelidir. Merkezi gece çalışması sırasında da görülmüştür ki, böylesi yöntemli çabalar ve müdahaleler olumlu sonuç üretmektedir.

Her düzeyde, özellikle de bölgelerde, kampanyayı organlarda ve taraftar kitlemizle çok yönlü tartışmalıyız. Bu amaçla özel toplantılar yapmalı ve tüm güçlerimizde tam bir açıklık sağlamalıyız. Kampanyaya dair kararları kolektif biçimde almalıyız. Tüm güçlerimizi çalışmanın öznesi haline getirmek buna bağlıdır.

Yanısıra, alınan kararları nasıl hayata geçireceğimizi planlamalıyız. Kimlere gideceğiz, kimlerle gideceğiz, hangi günler gideceğiz? Bunların tümü önceden belirlenmeli ve mutlaka hayata geçirilmelidir. Aynı yerde oturanlar sık sık, nispeten uzak bölgelerde oturanlar haftalık olarak mutlaka toplanmalıdır. Toplantılarda çalışmanın seyri konusunda değerlendirmeler yapılmalı, sorunlar ve sıkıntılar tespit edilmeli ve çözümler üretilmelidir. Duruma göre yeni planlamalara gidilmeli, yeni hedefler saptanmalıdır.

c) Yurtdışında sınırlı güç ve imkanlara sahibiz. Öte yandan, bir sol getto var ve herkes burada dolaşıyor. Gece türü etkinliklerde ve kampanyalarda her çevre bu alandaki imkanlara yöneliyor.

Öncelikle kendi sınırlı güçlerimizden ve çevremizden azami katkıyı almalıyız. Gerilemenin ifadesi tutumlara karşı mücadele etmeli, istenilen katkıyı yapabilmeleri için onlara yaratıcı yol ve yöntemler önermeliyiz.

Fakat, doğru bir çalışma tarzı denildiğinde, son derece önemli olan bir noktaya işaret etmek istiyoruz. Bağış kampanyaları aynı zamanda etkin ve yaygın bir politik kitle çalışmasıdır. Böyle düşünülmeli ve yürütülmelidir. Daha önemlisi ise, kampanyanın asıl hedefinin işçi ve emekçi kitleler olmasıdır. Kendi sınırlı güçlerimiz ve sol gettonun tükenmekte olan imkanları içinde dönüp dolaşmaktan kesin olarak vazgeçmeli, dosdoğru emekçilere gitmeliyiz. Bağış kampanyası vesilesi ile çok sayıda işçi ve emekçinin evini ziyaret etmeli, temel ve güncel sorunlar üzerinde onlarla sohbetler etmeliyiz. Partimizi onlara tanıtmalı, program ve hedeflerini açıklamalı, diğer akımlardan farklılıklarımızın altını çizmeli ve onlardan destek talep etmeliyiz.

Ayrıca, bağış kampanyasının hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak yaratıcı yol ve yöntemlere de başvurabilmeliyiz. Geçmiş bağış kampanyalarında başarılı olan kentlerin bu tür yaratıcı yöntemlere başvurduklarını biliyoruz. Bu örnekleri bu yıl tüm bölgelere yayabiliriz.

İki aylık bir süremiz var. Bu süre zarfında tüm bölgelerde değişik etkinlikler gerçekleştirilebilir. Katkılarımızı artırmak amacıyla ek işler bulunabilir, kimi taraftarlarımızın düğün, nişan türü etkinliklerinde bağış toplanabilir. Kampanya vesilesi ile kadın ve genç yoldaşlarımız da özel bir çaba ortaya koyabilirler.

Bağış kampanyasını belirlenen sürede sonuçlandırmak ve sonuçlarını gecikmeksizin partiye sunmak da son derece önemlidir. Bu herşeyden önce bir disiplin ve tutarlılık sorunudur. Bu konuda da özenli olmalı ve geçmiş yılların pratiğini aşabilmeliyiz.

Son söz yerine

Parti bizden etkin bir çaba ve kesin bir başarı bekliyor. Başarılı olması istenen çalışma çok özel bir çalışmadır. Yaşamsal ihtiyaçları karşılamak gibi bir yanı olsa da, politik ve moral açıdan da son derece önemlidir.

Politik, pratik ve moral başarı öncelikle parti için önem taşısa da, yurtdışı çalışması açısından da apayrı bir önemi vardır. Zira bu konuda elde edilecek başarı, toparlanmada ve geleceğe yürümede bizim için büyük bir imkana dönüşecektir.

Bu bilinçle bu yılki bağış kampanyasına yükleneceğiz. Tüm gücümüzü ve enerjimizi seferber ederek, bu kez başaracağız.

Herşey parti için!

Herşey devrimin ve sosyalizmin ancak parti ile başarılacak zaferi için!

TKİP Yurtdışı Örgütü