Logo
< Sınıf eksenli çalışmada yerel yayınların rolü ve önemi

Yakın dönem deneyimleri üzerinden liseli gençlik çalışmamızın sorunları


Yakın dönem deneyimleri üzerinden liseli gençlik çalışmamızın sorunları

 

Liseli gençlik çalışmamız yakın dönemde, yerellerdeki faaliyetin organik bir parçası olarak, yerel parti örgütlerinin inisiyatifi altında yürütülmeye başlandı. Bu çerçevede hem kentler hem de alt bölgeler üzerinden liseli gençlik birimleri oluşturulmaya çalışıldı. Tüm raporlarda liseli çalışması zorunlu bir başlık olarak kendine yer buldu. Çalışmanın merkezileşme gerekleri çerçevesinde de görece esnek merkezi örgütlenmelere başvuruldu. Böylece bir yandan bölgelerde liseli gençlik alanının yerel doğasına ve belli özgünlüklerine uygun bir siyasal faaliyet ve örgütlenmeye gidilirken, diğer yandan liseli gençlik alanının genel plandaki özgünlüğüne ve merkezileşme ihtiyaçlarına yanıt verilebilecekti. Bunlar uzun yıllar boyunca süren çalışmanın deneyimi ve yarattığı olumlu-olumsuz sonuçların irdelenmesi üzerinden tercih edilen adımlardı.

Sözkonusu yeni adımlar hayli yetersiz güç ve olanaklara yaslanarak atıldı. 2008-2009 eğitim dönemi kapanırken, yalnızca çalışmaya gerçek anlamda yüklendiğimiz yerellerde anlamlı mesafeler ve sonuçlar ortaya çıktı. Bunun dışında genel planda liseli gençlik çalışması alanında hedeflediğimiz mesafeyi katedemedik. Güç ve olanaklar planındaki darlık ve yetersizlikler esası itibariyle mevcut haliyle aşılmadan kaldı.

2009 sonbaharında toplanan III. Parti Kongresi, geride kalan dönemin somut deneyimini de gözeterek, yeni değerlendirmeler yaptı ve belli bir müdahale çerçevesi oluşturdu. Bu tartışma ve değerlendirmelere Ekim’in Mart 2010 tarihli 264. sayısında geniş bir şekilde yer verildi. Kongre sonrası dönem aynı zamanda liseli gençlik alanına yönelik saptanmış bu müdahalelerin gerçekleştirilmeye çalışıldığı bir süreçti. Nitekim alandaki güç ve olanakların darlığına takılmadan Kongre iradesi doğrultusunda yeni adımlar atıldı.

 

Liseli gençlik çalışmasının merkezi ihtiyaçları ve yakın dönemde atılan adımlar

Bu adımlardan biri liseli gençliğin genel örgütlenme ihtiyacını gözeten, fakat son tahlilde öncü bir müdahale aracı olarak gündeme getirilen merkezi esnek örgütlenmeydi. Bu esnek biçim, “liseli gençliğin özellikleri ve hareketin taşıyıcısı durumundaki ileri kitlesinin eğilimleri dikkate alınarak” gündeme getirildi. Esasta “liseli gençlik alanındaki devrimci arayışı kucaklayıp, alana yönelik militan bir siyasal çalışmaya yöneltmeyi amaçlayan, bu bağlamda faaliyetimizin politik niteliğini alandaki ihtiyaçlar çerçevesinde geliştirmeyi hedefleyen” bir bakışın ürünüydü.

Liseli alanına yönelik özgün örgütlülüğün başlangıç adımları güçlü atılamadığı ölçüde, sözkonusu örgütlenme ancak liseli gençlik çalışmasının akışı içinde kendi gücünü ve yerini bulacak bir araç olabilirdi. Çeşitli aksamalar nedeniyle dönem sonuna denk gelen, mantığı ve ele aldığı gündemler temelinde uzun süreli bir çalışmaya konu olan liseli gençlik kurultayı da, tam da bu esnek örgütlenme aracına güç katacak, yerellerde ayaklarını kurmasını sağlayacak bir araç olarak düşünüldü. Yaşanan toplam sürece baktığımızda, alandaki somut güç ve olanaklarımızın sınırlarına rağmen, özellikle belirli yerellerde hayli anlamlı bir pratik sergilendiğini, toplamda ortaya anlamlı bir irade koyduğumuzu söyleyebiliriz. Fakat ortaya çıkan sonuçlar üzerinden değerlendirdiğimizde, sorunlarımızın ve bu alana yönelik müdahalemizdeki belli başlı yetersizliklerin-zayıflıkların esası itibariyle sürdüğünü görüyoruz. Dolayısıyla liseli gençlik hareketi ve çalışmamız üzerine yapılan değerlendirmeler kadar, parti kongrelerinde saptanmış görev ve sorumluluklar da tüm güncelliğini halen korumaktadır.

Halihazırda, ülke düzeyindeki gereklerini saklı tutarsak, çalışmanın merkezileştirilmesi alanında atılmış bir adımımız var. Esnek bir örgütsel biçim olarak atılmış bu adım, tüm yerellerdeki çalışmamızın bağlandığı ekseni oluşturuyor. Liseli gençlik çalışmamız, gelinen yerde her yerelde bu örgütsel biçim üzerinden yürütülüyor. Bu konuda herhangi bir sorun ya da tartışma da sözkonusu değil. Dolayısıyla şimdilik liseli gençlik çalışmasının merkezi ihtiyaçları çerçevesinde dile getirilebilecek en önemli sorun, tüm çalışmanın politik koordinasyonunu sağlayacak, genel veya dönemsel politikalarımızı liseli alanına özgülleştirecek merkezi bir yapılanmanın oluşturulmasıdır. Bu basit bir biçimsel adım değildir. Zira liseli gençliğin kendine özgü dinamizmini belirli politikalar ya da politik hat çerçevesinde genel planda aynı motivasyon ve tempoyla harekete geçirmekte, bizzat alandaki güçlerden oluşturulan merkezileşmiş bir yapının yerini herhangi başka bir şey dolduramaz. Alana özgü örgütlenmenin tüm alanlardaki çalışmayı kesen politik bağlayıcılığındaki aksamalar da, böyle bir çatının işlemesiyle büyük oranda giderilebilecektir. Kuşkusuz böyle bir yapı için, hiç değilse belli başlı kentlerde, buna uygun güçlerin hazırlanması ve yönlendirilmesi gereklidir. Çalışmanın merkezileşme ihtiyaçları çerçevesinde Partimizin saptanmış planı ve belirlenmiş hedefleri bu açıdan hala da hayata geçirilmeyi bekliyor.

Liseli gençlik çalışmasının merkezi görevleri planında ikinci bir sorunumuz da yayın alanındadır. Partinin liseli gençliğin önemine dair yaptığı vurgulara rağmen yayınlarımız liseli çalışmamız üzerinden yeterince beslenmiyor. Alandaki temel aracımız olan liseli gençlik yayını ise yerel örgütlerin çok cılız bir katkısını alabiliyor.

Tabii ki bu sorun çalışmanın düzeyiyle, gücüyle, etkinliğiyle ilişkilidir. Fakat bunu tespit etmek kendi başına sorunumuzu çözmeye yetmiyor. Liseli çalışmasının yerellerde güç kazanmasını beklemenin de bir çözüm olmadığı açık olmalı. Her sorunda olduğu gibi sözkonusu sorunda da devrimci yöntem, geleceği kazanmak için güne yüklenmektir. Demek oluyor ki, yerel örgütlerimiz liseli çalışmasının sorunlarını, alanla ilgili gelişmeleri, deneyimleri, haber ve düşünceleri sistemli bir şekilde, ilkin ve öncelikle liseli gençlik yayınında, yanısıra da merkezi yayınlarımızda değerlendirmek, tartışmak sorumluluğu çerçevesinde iradi bir yüklenme içinde olmalıdırlar. Bu doğrultudaki sürekli bir çaba dahi yerel örgütlerimizin liseli gençlik çalışmasıyla ilgilenmesini, alana isabetli müdahaleler yapılabilmesini, merkezi taktik-politikaların doğru yapılandırılmasını ve etkili olmasını sağlayacaktır. Ayrıca bilinmektedir ki, çalışmanın güçlenmesi ile yayınlar başta olmak merkezi araçların güçlendirilmesi arasında karşılıklı bir ilişki ve etkileşim vardır.

Yerel örgütlerimize biçilen misyon ve liseli çalışmasının yerel tablosu
Bunların dışında liseli gençlik çalışmamızın yakın dönem deneyim ve sonuçlarını değerlendirdiğimizde, temel aksamanın yerel örgütler ayağında yaşandığını görüyoruz. Parti liseli gençlik çalışmasını yeniden yapılandırırken, yerel örgütlerin inisiyatifine, çabasına ve müdahalesine belirleyici bir misyon biçmişti. Nitekim düne kadar pek de ileri olmadığımız alanlarda bile yerel örgütlerimizin liseli gençlik çalışmasına yüklenmeleri sayesinde belirgin sıçramalar yaşanabildi. Üstelik bu, liseli gençlik çalışmamızın merkezi düzeydeki boşluklarının yarattığı sorunlara rağmen başarılabildi. Bu tür yerellerde, artık alta doğru kendini üretebilen, liseli alanındaki sirkülasyonun hızına dayanabilen örgütsel temeller yaratılmış bulunuyor.

Öte yandan son bir-iki yılın deneyimi, başarılı çalışma alanlarının fazlasıyla sınırlı olduğuna, çoğu yerelde zayıflığın sürdüğüne de tanıklık etmektedir. Elbette ki bu zayıflığın giderilememesinin bir yanında liseli çalışmasının merkezi plandaki zorlanmaları yatıyor. Fakat giderilmesi bu zorlukların da aşılmasını sağlayacak olan asıl zayıflık bizzat yerel parti örgütlerinden yansıyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, liseli çalışması yerellerde bölge örgütlerimizin inisiyatifine bırakıldığı, dahası liseli gençlik çalışması yürütmeye en uygun güçlerden liseli gençlik birimlerinin kurulması zorunlu tutulduğu, nihayet çoğu yerelde bu çerçevede görevlendirmelere gidildiği halde, alanın önemine denk bir yoğunlaşma içine girilemedi bir türlü. Çoğu durumda bu tür yerellerdeki çalışmalarımız, tüm yetersizliğine karşın temel bir kentte liseli çalışmasının merkezi politikalarını belirleyen liseli üst platformun gündeme getirdiği araçların ajitasyon-propaganda ekseninde kullanımından ibaret kalabildi.

Çalışmanın esasta liseli güçler tarafından yürütüldüğü bir yereldeki liseli gençlik güçlerimizin bu kabul edilemez durumu şaşkınlıkla karşılamasından daha doğal ne olabilir? Öyle ya, Parti, en üst platformu olan parti kongresi üzerinden, liseli gençlik çalışmasının taşıdığı özel öneminin altını kalınca çizmiş, bu çerçevede yerel örgütlerin önüne somut sorumluluklar koymuşken, nasıl oluyor da liseli alanına yönelmek hala da tali bir iş olarak ele alınabiliyor? Yine bizzat liseli yoldaşlarımızın ifadesiyle, liseli gençlik alanı hedefli ve düzenli bir gidişle hızla bağ kurulabilen ve kendini üretebilen bir alan olduğu halde, nasıl oluyor da çoğu yerde uzun bir dönem boyunca bir parça anlamlı ilişkiler çıkarılamayabiliyor?

Bu soruları ancak yerel parti örgütlerimizin temel görevleri bile karşılamakta yetersiz kalabilmeleri olgusu üzerinden yanıtlayabiliriz. Ama bu kadarı mevcut zayıflığı bir zaaf olarak kabullenip sürdürmek dışında bir sonuç yaratmaz. Son kertede Parti, açık bir direktif olarak, bölge örgütlerimizin önüne liseli gençlik çalışması yürütme görevi koymuş, bunun tanımlı birimler ya da işbölümü üzerinden yerine getirilmesi gereğine işaret etmiştir. Üstelik bu sorumluluk önce III. Parti Kongresi iradesi olarak, ardından da Merkez Yayın Organı Ekim üzerinden aracılığıyla tüm parti örgütlerine sunulmuştur.

Nitekim son iki yılda genel olarak yerel örgütlerimizin iller ve alt-bölgeler bazında liseli çalışmasına yoğunlaşmak üzere işbölümüne gittiğini, yer yer tanımlı birimler kurduğunu söyleyebiliriz. Liseli gençlik içinde güçlerimiz sınırlı olduğu ölçüde, bu birimleşmeler alanla ilgili en tecrübeli ve alana yatkın güçler üzerinden sağlandı. Verili koşullarda az güçle çok sayıda ve çeşitli iş yapma zorunluluğunun liseli çalışmasını doğrudan kesen sonuçlar yaratması kaçınılmazdı. İşte tam bu noktada tercihler, öncelik sıralaması, taktik yaklaşımlar belirleyici olmaktadır. Yazık ki yerellerden akan bilgiler ve ortaya çıkan sonuçlar liseli çalışmasının ilk feragat edilen alan olduğunu gösteriyor. Bu bazen alanlarda siyasal sınıf çalışmasını yürütmekte yaşanan zorlanmaların yol açtığı bir zayıflıkken, çoğu durumda da yerel kadroların meseleye yaklaşımları ve sergiledikleri tutumla ilgili bir sonuç oluyor.

Dolayısıyla sorunun karşımıza çıktığı ve çözüme kavuşması gereken boyut en başta kavrayış alanındadır. Bu konuda söylenmesi gereken her şey söylenmiş olduğu için burada yeniden tekrar etmek gereği duymuyoruz. Ekim’in yukarıda anılan sayısında (Sayı: 264, Mart 2010) ortaya konulan çerçeve dahi yeterli bir tartışma zemini sunmaktadır. Şu an hiç değilse sözkonusu metinlerin incelenip tartışılmasının yeni dönemi kazanmak için bugün öncelikle yükleneceğimiz halkalardan biri olduğunu ifade etmekle yetinebiliriz.

Öte yandan kavrayış-bilinç alanındaki sorunların giderilmesi çabasını daha geniş planda liseli gençlik çalışması içindeki güçlerin, bunun bir uzantısı olarak da liselerde kazanılan güçlerin eğitimi olarak ele almak gerekiyor. Çoğu zaman eğitim açısından lise döneminde atılan adımlar sonrasındaki süreci belirleyebiliyor. Bu nedenle, liseli gençlik çalışması içinde eğitim çalışmaları büyük bir hassasiyetle ele alınmalı, örgütlenme ve kadrolaşmanın çok temel bir gereği olarak görülmelidir.

 

Liseli çalışmasının yerel gerekleri

Bununla birlikte liseli gençlik çalışmasında yeni dönemi kazanmak, çoğu yerde hala askıda kalabilen somut bazı adımların atılmasını gerektiriyor. Bunların ilk ikisini merkezileşme ihtiyaçları çerçevesinde dile getirmiş olduk. Yerel örgütler alanına geldiğimizde ise en önemli halka, mutlaka tüm temel organlarımızın, bu çalışmaya en yatkın genç ve dinamik güçlerden kendilerine bağlı liseli gençlik birimleri kurması, varsa eğer bunları güçlendirmesidir. Doğal olarak bu birimlerin temel işlevi, belirlenmiş liselere yönelik faaliyet olmalıdır. Birimlerde tanımlı güçler öncelikli olarak liseli çalışmasını yürütmeye odaklanmalıdır. Liseli çalışması hiçbir şekilde tali plana itilmemelidir. Yalnızca hareketin genel yapısına ve süreçlerine dair çözümlemeler değil, Partiye akan bilgiler de, liseli gençlik çalışmasına verilen önemin ne denli isabetli olduğunu döne döne teyit etmektedir. Önceki değerlendirmelerde de vurgulandığı gibi, liseli gençlik, hem sınıf çalışmamızın gidişatı açısından, hem de genel gençlik hareketine müdahale açısından muazzam olanaklar barındırmaktadır. Dolayısıyla liseli gençlik çalışmasına salt parti iradesi doğrultusunda değil, alanın öneminin kavranmasının yarattığı özel bir ilgiyle de yaklaşılmalıdır. 

Yine alanlarda tartışıldığı üzere, bunu tamamlayacak bir diğer adım, mutlaka belirli sayıda lisenin isabetli hedef olarak belirlenmesidir. Bu belirlemede haliyle meslek liselerine özel ve bilinçli bir ilgi gösterilmelidir. Bununla birlikte, güç ve olanakların dağılmasına mahal vermemeye özen gösterilerek, politik potansiyeli gelişkin olan liseler de öncelikli yoğunlaşma alanları olarak saptanmalıdır. Bu hedeflerin en başta sürekli ve düzenli olmak üzere planlı, sistemli, zengin bir müdahaleye konu edilmesi dahi, liseli yoldaşlarımızın vurguladığı üzere, hızla mesafe almamızı sağlayacaktır. Zaten bizde aksayan temel halka da esasta budur. Ne salt birim kurmak, işbölümü yapmak, ne de genel hedefler saptamak kendi başına bir sonuç yaratıyor. İş son tahlilde gelip pratiğe dayanıyor, her alanda olduğu üzere… Alana kendiliğinden, dağınık, gelişigüzel değil de kesintisiz, sistematik ve hedefli bir müdahale gerçekleştirildiğinde, sonuç alınacağından en ufak bir kuşku duymamak gerekir.

Liseli çalışmamızın yerel örgütlere yüklediği sorumluluklardan bir diğeri de bölge-sınıf çalışmasıyla ilişkinin doğru bir temelde kurulmasıdır. Bu elbette farklı dönemler ve gelişme düzeyleri üzerinden farklı tanımlanabilir bir ilişkidir. Stratejik hedeflerimize bağlı olarak bugünkü koşullarda kavranacak halkayı saptamak istiyorsak, güçlü yanlarımıza yaslanarak zayıflıklarımızı giderme yöntemine başvurmalıyız. Verili koşullarda bunun anlamı, çubuğu liseli çalışması lehine bükmektir. Daha açık olarak ifade etmek gerekirse, bugün ihtiyaç liseli gençliğin enerjisini sınıf çalışmasında değerlendirmekten çok, sınıf çalışmasının moral gücüyle gençliği kazanmak, kucaklamak, devrimci-örgütlü kimliğini şekillendirmektir. Özellikle liseli güçlerin bölgelerdeki pratik süreçlere katılımını buna uygun planlamalıyız. Tercihlerimiz muhakkak liseli gençlik çalışmasını güçlendirmeye hizmet etmelidir. Unutmamalıyız ki, bu alandaki güçlenme, maddi ve moral kuvvet olarak sınıf çalışmamıza dönecektir.

Lise çalışmasında bizzat liselerde konumlanmış güçlerin sınırlılığı, çoğu yerelde liseli gençliğin özgünlüğünü, hassas yapısını es geçebilen müdahalelere yol açabiliyor. Giderilmesi gereken bir başka sorun da budur. Açık ki günümüzde aile-okul yönetimi-devlet-düzen cenderesini kolayından parçalayamayan bir kesimden söz ediyoruz. Alandan kazanılan güçlere, söz planında taşıdıkları iddiaya bakarak kadro muamelesi yapmak çoğu durumda yanlış sonuçlara götürebiliyor. Günümüzde liseli gençliğin verili düzeyi ve durumunu hesaba katarak, bu güçlerin önüne vakitsiz hesaplaşmalar çıkarmaktan çok, onları adım adım bu hesaplaşmaya hazırlayan bir yöntemi tercih etmeliyiz. Bu bizi gerçekten hazır güçlere hızla müdahale edip ileriye çıkarmaktan alıkoymadıktan sonra kazandırıcı olacaktır. Liseli güçlerin gerçekten kazanılması, işaret ettiğimiz hassasiyete ek olarak liselilerin tüm sorunlarına eğilmek, politik ve örgütsel olduğu kadar insani, sosyal, ahlaki, kültürel her konuda yakın bir ilgi göstermek sayesinde başarılabilir. Yazık ki meselenin her iki boyutunda da sayılı yereller dışında pek parlak bir tablodan söz edemiyoruz. Bu açıdan liseli birimleri ve güçlerine organların yakın ilgisi ve denetimi hayati bir önem taşımaktadır.

Çalışmanın son yıllardaki tablosundan yansıyan önemli bir sorun, dolayısıyla gidermek üzere kavranacak halkalardan biri de yerel araçların, örgütlenmelerin, biçimlerin vb.’nin kullanılmasında yaşanan zayıflamadır. Bu konu parti değerlendirmelerinde de ele alınmıştır. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi, liseli gençlik çalışmasında da her yerelin, hatta her okulun kendine özgü koşulları, sorunları, gelişmeleri, ihtiyaçları olmaktadır. Genel perspektifler ve araçlar ancak genel bir çerçeve sunabilir. Somut sonuçlar alabilmek kesin bir şekilde özgünlükleri yakalayarak çalışmayı yerelleştirmeyi zorunlu kılıyor.

Burada liseli gençlik çalışmamızın yakın dönem deneyimi ve sonuçları üzerinden belli başlı sorun alanlarını ve ihtiyaçlarını ifade etmeye çalıştık. Bunları aşıp liseli gençlik alanında politik önderlik ihtiyacına yanıt vermediğimiz sürece, liseli gençlik alanındaki potansiyelin, liseliler alanına geldiğinde devrimciliği, savaşçı militanlığı, devrimci mirası istismar edemeden duramayan liberal-tasfiyeci çevrelerce yozlaştırılmasını, son tahlilde heba edilmesini engelleyemeyeceğiz. Güne tam da bu canalıcı durumun yarattığı bir sorumlulukla yüklenmeliyiz. Önümüzdeki sürecin verimli şekilde değerlendirilmesi ve yeni dönemin kazanılması, ilkin bilinç ve kavrayış planındaki eksikliklerimizin giderilmesine, ikincisi de devrimci-militan bir pratik yoğunlaşmaya bakıyor.