Logo
< TKİP'nin işçi ve emekçilere 1 Mayıs çağrısı...

Hatice yoldaşı kavgamızda yaşatmak için!..


Hatice Yoldaş Ölüm Orucu Direnişi’ni “yaşamı köleleştirilmiş milyonlarca işçi ve emekçinin haklı davasını savunmak” olarak tanımlıyordu. Aslında tek başına bu cümle bile onun berrak sınıf bilincinin ve örnek devrimci kimliğinin bir göstergesi. Hatice yoldaş ölüm orucunda şehit düştüğünde, tıpkı Habip yoldaşın dediği gibi “partinin bayrağına leke sürdürmeme” onurunu taşıyordu. O, sık sık vurgulandığı gibi, zor dönemde tercihini devrim ve sosyalizmden yana yapmış bir devrimciydi. Ve bugün Hatice yoldaşın sınıf bilincini, sağlam devrimci kimliğini, militan duruşunu ve kararlılığını kuşanmanın zamanı.

Bu çürümüş düzeni alaşağı edebilmenin yegane yolu devrimci bir sınıf hareketi yaratabilmekten geçiyor. İşte bu iddiayı hayata geçirebilmek için Hatice yoldaştan öğrenebilmeliyiz. Çalışmanın ihtiyaçları doğrultusunda fabrikalara girip çalışan, partinin tekstil çalışmasının asli unsuru olan Hatice yoldaş, sınıf çalışmasında anlamlı bir pratik sergilemiştir. Biz de onun gibi sınıfın içerisinde olabilmeli, sınıfa öncülük iddiası ile hareket edebilmeliyiz. Sınıfı örgütleyebilmek ve devrimcileştirebilmek için tüm gücümüzle seferber olabilmeliyiz. Yeni Greifler yaratabilmenin, yeni metal fırtınalarına önderlik edebilmenin yolu buradan geçiyor.

Bunu başarabilmek için de Marksizmi kavrayabilmeli ve partinin ideolojik çizgisini özümseyebilmeliyiz. Hatice yoldaş ideolojik bakışındaki açıklık sayesinde her türlü zorluğa karşı direnmeyi başarmıştır. Biz de partiyle aramızdaki açı farkını kapatmanın, sağlam bir devrimci olabilmek için olmazsa olmaz olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.

İç ve dış politikasında iflasın eşiğine gelen sermaye devleti baskı ve saldırganlık politikalarını arttırıyor. Bu saldırıların ilk hedefi de devrimciler oluyor. Kolluk güçlerini, milliyetçi-faşist çetelerini ilerici-devrimci güçlerin üzerine salan sermaye devleti, bir yandan da gözaltı-tutuklama terörünü devreye sokuyor. Her türlü eylemi ve hak arama mücadelesini yasaklıyor. Devrimcilikte ısrar edebilmenin yolu, sermaye devletinin bu saldırılarına hazırlıklı olmaktan ve direnişçi kimliğimizi geliştirmekten geçiyor. Bu yönüyle de Hatice yoldaştan öğrenebilmeli, düzenin saldırıları, gözaltılarda-zindanlarda işkence karşısında onun gibi dik durmayı başarabilmeliyiz. Bunun için de tıpkı Hatice yoldaş gibi partiyle et ve tırnak gibi bütünleşmeli, kendimizi düzenin yoz ve gerici kültüründen kurtararak örgütlü yaşam içerisinde var edebilmeliyiz.

Hatice yoldaşı ve diğer şehit yoldaşlarımızı yaşatmanın yolu, direnişçi kimliğimizi geliştirerek uğruna öldükleri davayı büyütmekten geçiyor!

 

 


Üste