Logo
< Seçim yılı ve devrimci sınıf çizgisi

Hesap sormak için 1 Mayıs'ta alanlara!


Sömürücülerden, hırsızlardan, rüşvetçilerden,
savaş kışkırtıcılarından hesap sormak için…

1 Mayıs’ta alanlara!

fileadmin/PDF/2014_04_1M_bildirisi.pdfSermaye düzeninin iliklerine dek çürüdüğü, yozlaşma, rüşvetçilik ve yolsuzluk batağına saplandığı bir dönemde birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya hazırlanıyoruz.

1 Mayıs’ta işçi sınıfıyla emekçiler dünyasının karşısına çıkacak olan sömürü ve kölelik dünyasının efendileri, son yıllarda ilk defa bu kadar bariz bir şekilde rüşvetçi, yağmacı, hırsız, zorba ve bir o kadar da çirkin halleriyle boy gösteriyorlar.

12 yıldan beri sermaye sınıfı adına zulmün kamçısını sallayan AKP iktidarı, yerel seçim sonuçlarını, içinde debelendiği bataklığı örten bir şal olarak kullanmak istiyor. Ancak bu mümkün değil artık; zira yozlaşma ve çürümenin seçim sandıklarını da kapladığı gözler önüne serilmiştir. Yani mızrak çuvala sığmıyor. Öncesi bir yana, salt son aylarda ifşa edilenler gösterdi ki, kapitalizmin ve onun vurucu gücü AKP’nin her tarafından çirkef, kan ve irin fışkırıyor.

İşçiler, emekçiler,

Ortalığa saçılan akıl almaz rezaletlerin sorumlusu, 12 yıldan beri sermayeye ve emperyalistlere hizmet eden AKP iktidarıdır. Ortalığı kaplayan çirkefin esas kaynağı ise, insanın insan tarafından sömürüsüne, insanın insan tarafından köleleştirilmesine dayalı kapitalist sitemdir. Yani baştan ayağa çürüyüp kokuşan bu sistemin ta kendisidir.

Sermaye ve onun yozlaşmış vurucu gücü olan dinci-Amerikancı iktidar, içine düştüğü bu rezil durumu atlatabilmek için, günden güne saldırganlaşıyor. Hem hesap vermekten kurtulmak, hem işçi ve emekçilerin biriken öfkesinin yozlaşmış rejimi sarsacak boyuta varmasını önlemek için, devletin şiddet aygıtlarını seferber ediyor.

İçeride yozlaşıp saldırganlaşan iktidar, komşu halklara karşı da dinci-gerici çeteler ile birlikte suç işliyor. Seçimlere birkaç gün kala Suriye uçağını düşüren Türk ordusunun, aynı günlerde bu komşu ülkeye karşı, AKP şefleriyle birlikte savaş planları yaptığı ortaya çıktı. Son haftalarda ise, El Kaide ile birlikte Suriye’ye karşı fiilen savaşmaktadır. Hırsız ve rüşvetçilerin başı Tayyip Erdoğan ise, seçim günü hırsızlar takımını yanına dizerek yaptığı “balkon konuşması”nda, komşu Suriye ile savaş halinde olduklarını ilan ederek, gerici cihat çetelerinin hamiliğini yaptıklarını, pişkince açıklamıştır. 

Sermaye iktidarı, bölgede emperyalist/siyonist güçler adına tetikçilik yapmakta, ülke topraklarını El Kaide’nin cirit attığı bir sahaya dönüştürmekte, son dönemde ise, El Kaide çetelerinin safında Suriye’ye karşı savaşmaktadır.

Emekçi kardeşler,

Toplumsal servet, emekçilerin ürettiği değerlere el koyan sömürücü asalakların elinde birikirken, milyonlarca işçi ve emekçi yoksulluğa ve sefalete mahkum edilmektedir. Bir avuç haraminin saltanatına dayanan bu sömürü düzeninin çarkları ancak böyle dönebilmektedir. Çürüme, yozlaşma, kokuşma, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığını yaratan da özel mülkiyet ve emeğin sömürüsüne dayalı bu barbarlık düzenidir.

Sınıfsal sömürü ve köleliğin kaynağı olan bu sistem ezilen halklara, özelde Kürt halkı ve Alevi emekçilere saldırmakta, özgürlük ve eşitlik taleplerini zorbalıkla ezmeye çalışmaktadır. Emekçi kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan bu iktidar hem sınıfsal hem cinsel hem de etnik/mezhepsel baskı uygulamaktadır.

Geleceği olmayan bu sistem, gençliğe de onurlu yaşam kurabileceği bir gelecek sunamaz. İşsizlik veya taşeron köleliği dayatan bu sistem işçi-emekçi çocuklarına belirsiz, karanlık bir gelecekten başka bir şey vaat etmiyor.  

İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler,

Artık hiçbir onurlu işçi, emekçi,  kadın veya genç bu kokuşmuş zorba düzene uysalca boyun eğmemelidir. Haziran Direnişi’nin isyan ruhunu ve zincirlerini kırarak direnen işçilerin kararlılığını kuşanarak 1 Mayıs’ta alanlara çıkmalı, sömürü, kölelik ve zorbalık düzenin efendilerinden hesap sormalıdır.

1 Mayıs, işçi sınıfının kapitalist sömürü, baskı ve kölelik düzenine karşı ayağa kalkma, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik dünyası olan sosyalizm için kavgaya atılma günüdür. Sömürü ve baskıya, yolsuzluk ve rüşvete, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığına hayır demenin ve sorumlulardan hesap sormanın da günüdür 1 Mayıs.

Asalak kapitalistler ile onların iktidarının artan saldırılarına karşı olduğu kadar, sömürü, eşitsizlik, komşu halklara savaş ve her türlü zorbalığın kaynağı olan bu düzeni ortadan kaldırmak için de mücadele etmek, emekçiler için yegane çıkış yoludur. Onurlu ve insanca bir yaşam özlemi duyan tüm işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ve ezilen halklar, şanlı 1 Mayıs geleneğini bu mücadeleye katılma çağrısı saymalı ve alanlara akmalıdır.

İnsan soyunun efendi-köle, sömüren-sömürülen, ezen-ezilen şeklinde bölünmesinden bu yana, emekçiler insanca çalışma, insanca yaşam ve gerçek özgürlük uğruna mücadele ettiler. İçinde bulunduğumuz krizler, bunalımlar, çatışmalar, savaşlar, isyanlar ve devrimler döneminde tarihsel akış, işçi sınıfıyla emekçilerin ideallerini gerçekleştirebilecekleri koşulları oluşturma yönünde ilerlemektedir.

Türkiye Komünist İşçi Partisi, tarihte bu evrensel ideallere en yakın olduğumuz bu dönemde işçi sınıfını, emekçileri, kadınları ve gençleri devrimci bir 1 Mayıs için alanlara çağırmaktadır.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

TKİP
15 Nisan 2014


Üste