Logo

Sınıf çalışmasının başarısı için politik eksenli fabrika çalışması! - B. Emek


Sınıf çalışmasının başarısı için
politik eksenli fabrika çalışması!

B. Emek

Partinin gündemindeki temel önemdeki sorunların ekseninde sınıf ve kitle çalışmasının örgütlenmesinde mesafe almak yer alıyor. Bugün sınıf hareketinde yaşanan tıkanıklığı aşmanın en önemli yolu, partinin devrimci politikalarının işçi sınıfının içinde kök salmasından geçiyor. Partinin son yıllarda seçilmiş fabrika hedeflerinde derinleşen bir çalışmaya özel olarak çubuk bükmesinin temel nedeni budur. Çünkü partinin ideolojik, siyasal ve örgütsel alandaki gelişimi sonucu toplumsal planda bir güç haline gelmesi, parti ile sınıfın devrimci birliğinde sağlanacak başarıya bağlıdır.

İşçi sınıfı içinde güç olabilmek, sınıf kitlelerine bizzat üretim alanları üzerinden yön vererek, işçi sınıfının bağımsız, devrimci, militan, birleşik eylemine önderlik etmeyi gerektirmektedir. Ancak fabrika hedeflerine yönelik sistematik bir politik müdahale gerçekleştirildiğinde, sınıfın eylemli süreçlerine yön verebilmenin koşulları oluşmaktadır.

Bugün partinin gerçekleştirdiği müdahalelerde, tek düze, kendini tekrar eden, sınırlarını zorlamayan çalışma algısı ile hesaplaşma iradesi ortaya konulmaktadır. Çalışma tarzında köklü bir değişim çabası gösterilmekte, ancak devrime hazırlanmak görev ve sorumlulukları ile kıyaslandığında, bu çaba belirgin biçimde yetersiz kalmaktadır. Siyasal gelişmelerle bir arada ele aldığımız bahar gündemleri ve en son 1 Mayıs çalışmasının örgütlenme süreci, siyasal faaliyetin zayıflıkları, yetersizlikleri ve ilerleyen yönlerini ortaya çıkarmak açısından bir turnusol işlevi görmüştür.

Yıllar içinde oluşmuş olan çalışma tarzı kendine özgü bir ruh hali ve davranış kültürü yaratmıştır. Bu, siyasal faaliyetin gelişiminin önünde ayak bağı olmaktadır. Bu nedenle siyasal faaliyeti hantallaştıran ve dönemsel politikaların hayata geçmesine engel olan yerleşik alışkanlıkların üzerine gitmenin önemine ve siyasal faaliyetin gelişimine ısrarla işaret edilmektedir. Ve sınıf ve kitle çalışmasında yaşanan darlığın aşmanın yegane çözüm yolu olarak etkili bir siyasal sınıf faaliyeti örgütlemenin altı sürekli olarak çizilmektedir.

“Dün, devrimci örgütü güçlendirme sorunu, kadro sorunu, bu çerçevede ideolojik eğitim ve donanım sorunu, politik önderliğe dayalı çalışma tarzı sorunu, yerel önderlikler sorunu vb. üzerinden yaşanan yoğunlaşma ve müdahaleler, tam da bu alana etkili bir yüklenmeyi başarabilmek içindi. Elbette müdahalenin konusu olan bu sorun alanlarında dünden bugüne köklü bir değişim yaşanmış ve bunlar geride kalmış değildir. Fakat bu sorunlarda bir kavrayış açıklığı yaratılmış, bunun üzerinden mesafe almayı sağlayacak bir yönelim içine girilmiştir. Önemli olan da budur. Zira tüm bu sorunların çözümünü kolaylaştıracak olan, etkili bir siyasal faaliyettir, etkin bir sınıf ve kitle çalışması pratiğidir.” (Çalışma tarzında köklü bir değişim ihtiyacı, Ekim, Sayı: 287, Başyazı)

Tüm eksiklikleri ve zayıflıkları ile birlikte etkin bir sınıf ve kitle çalışmasının belirleyici halkası olan fabrika yönelimlerimizde önemli adımlar attığımız bir dönemi geride bıraktık. Bahar dönemi, 1 Mayıs vb. faaliyetler içerisinde yeni fabrikalara müdahale etmenin olanaklarını yakalayabiliyoruz. Dışımızda gelişen sendikal örgütlenme süreçlerine müdahale edebiliyoruz. Ancak siyasal sınıf çalışmasının kitlelerde yarattığı etkinin somut karşılığı olan örgütlenme süreçlerini şekillendirmede, iç dinamiklerine uygun bir şekilde yön vermede, işçilerle güçlü bağlar kurmada aynı başarıyı gösteremiyoruz. Bu zayıflık, hareketli süreçlerin sonrasında siyasal faaliyetin güç ve olanaklarının güvence altına alınmasının önünde engel oluyor. Bunun gerisinde, genel siyasal faaliyetin yoğun temposu ile hedefler arasında günübirlik bağ kurmada yaşanan zorlanma yatıyor.

Siyasal çalışmada düşünsel darlık, fabrikalara müdahalelerimiz üzerinden tüm çıplaklığı ile kendini göstermektedir. Geçtiğimiz dönemde fabrikalara yönelik politik eksenli sınıf çalışmasını örgütleme planlarımızın istenilen düzeyde karşılık bulmaması bu darlığın bir ürünü olmuştur. Ekonomik sorunlar (düşük ücretler, kuralsız çalışma koşulları vb.) ve örgütleme-sendikalaşma üzerinden sürdürdüğümüz fabrika çalışmasının ilerlemesi ve güçlenmesi, çalışmayı siyasal bir zemine oturtmaktan geçmektedir. Bu başarılamadığında, hem çalışma rutinleşmekte, hem de sabun köpüğü misali etkisi yok olabilmektedir. Her adımda işçilerin siyasal sınıf bilincini geliştirme hedefiyle hareket edilebilmelidir.

Öncü işçiler fabrika özgülünde belirlenecek politikaların, fabrika ve bölüm komiteleri olarak şekillenen örgütsel zeminlerde hayata geçmesi sürecinde kazanılabilir. Zam dönemleri ve özgün sorunlar üzerinden harekete geçerek öne çıkan işçilerin gelişimlerini takip etmek, kimliksel özelliklerini doğru değerlendirmek önemlidir. İşçilerin hak talepleri için eylemli tepkilerinin örgütlenmesi gözetilmelidir. Bunun için fabrikalara yönelik örgütsel birimlerimiz düzenli toplantılar yapabilmeli, çalışmasının seyrini izleyip yön verebilmelidir.

Hem kendi güçlerimizin bilinç ve kavrayış planındaki darlıkları, hem de sınıf hareketinin ve hedef alanlarımızdaki işçi kitlesinin bilinç-örgütlenme düzeyinin geriliği, fabrika çalışmasında attığımız adımları yavaşlatabilmektedir. Sendikal örgütlenme, zam dönemleri, kapitalistlerin çalışma koşullarına yönelik saldırıları, işten atmalar, sosyal haklara yönelik saldırılar vb. süreçler çalışmada bir canlılık yaratmaktadır. Ancak özellikle de sendikal örgütlenme gibi sancılı ve uzun soluklu süreçlerde çalışmayı canlı tutabilmek ve işçilerin bilincini sendikal bürokrasinin saldırılarına hazırlıklı hale getirebilmek için öncü işçilerle siyasal bağ kurmak büyük bir önem taşımaktadır. Böylece çalışma kısır döngünün dışına çıkacak, daha çok işçi ile ilişkimiz güvence altına alınmış olacaktır.

Sınıf ve kitle hareketindeki geriliğe rağmen sermayenin azgınlaşan saldırıları karşısında sendikal örgütlenme eğilimleri güçlenmektedir. Bu tablo öznel müdahalemizin düzeyine vurgu yapmamıza neden olmaktadır. Sınıfın geriliğine takılmayan ısrarlı, kararlı ve sistemli bir çalışmayı hayata geçirebilmeliyiz. Fabrikaya özgü bülten, broşür, politik yayın organının dağıtımı, eğitim çalışmaları vb.’ni etkili bir biçimde kullanabilmeliyiz. İşçileri kitle eylemlerine ve siyasal etkinliklere çekmek, onların devrimcileşmesi ve eğitimi açısından önemlidir. İşçilerin bilinci eylemli süreçler üzerinden şekillenir ve gelişir. Eylem, yeri geldiğinde üretim şefinin karşısına hak talep etmek için çıkmak, fabrika pikniğine katılmak, 1 Mayıs vb. kitle eylemlerinde yer almaktır. Yeri geldiğinde, fabrika işgali ya da iş yavaşlatma eylemi örgütlemek, sendikal bürokrasinin ve patronun saldırılarına karşı işçi savunma birlikleri kurmak, bir işçi direnişini ziyaret etmektir, vb...

Devrimci sınıf tutumunun tabandan örgütlenmesi sayesinde sendikal zeminlere müdahalemizin etkisi de artacaktır. Bölgelerimizdeki fabrikalarda etkili bir güç haline gelmek, fabrika çalışmalarının sınırlarını aşan bir etki yaratacaktır. Geniş işçi kitleleri süreklileşen bir devrimci kuşatma sayesinde partimizin devrimci politikalarını sahiplenecektir.

Marksist dünya görüşünün değiştirici ve dönüştürücülüğünden aldığımız güçle, çalışma tarzındaki köklü alışkanlıklara yüklenmeli, eski ile hesaplaşmalı, siyasal çalışmamızın önündeki engelleri yıkmalıyız.


Üste