Logo

Güncel gelişmeler, politik görevler ve ideolojik donanım


Güncel gelişmeler, politik görevler
ve ideolojik donanım

Pratik politika, en özlü ifadeyle, toplumsal süreçlere bir sınıf tutumu üzerinden ve onun çıkarları ekseninde müdahale etmek, bu temelde kendi dışındaki güçleri taraflaştırıp harekete geçirmek anlamına gelir.

Burjuvazi bu gerçeği ustaca gizleyerek “politika yapma” işini “sınıflar üstü” göstermeye çalışır. Esasta ise kendi politik temsilcileri her daim sahnededir ve burjuva düzende proletaryaya burjuvazinin politik temsilcilerini “seçme” özgürlüğü ötesinde politika yapma alanı bırakılmaz. Gündelik süreçlerde de burjuvazi, kendi sınıf çıkarları doğrultusunda devreye soktuğu politikaların hayat bulması için başta medya olmak üzere sayısız araç kullanır.

Bunun boşa çıkarılabilmesi ancak proletaryanın kendi dünya görüşü ekseninde politika sahnesine çıkması, bağımsız devrimci sınıf tutumu ile toplumsal gelişmelere müdahil olması ile mümkündür. Bunun için ise öncelikle bir sınıf olarak örgütlenmesi zorunludur.

Bununla birlikte, proletaryanın en ileri örgütsel platformu olan komünist partisi, her koşulda, demek oluyor ki proletaryanın bilinç ve örgütlenme düzeyinden bağımsız olarak, bu misyonla hareket etmek durumundadır. Zira her türden toplumsal gelişme ve süreçlere işçi sınıfının çıkarları üzerinden yaklaşmak ve müdahale etmek, işçi sınıfı partisinin, yani partimizin en temel görevlerinden biridir.

Bu olgudan hareketle, halihazırda içinden geçmekte olduğumuz sürecin, somutta bahar döneminin, partiye çok daha kapsamlı sorumluluklar yüklediğini vurgulamak yerinde olacaktır.

Politik gelişmeler ve yaklaşan bahar dönemi

Yeni bir bahar sürecine çürümüş düzen siyasetinden saçılan pis kokuların ağırlığı altında giriyoruz. Buna bir de yerel seçim hazırlıkları üzerinden tırmandırılan gerici burjuva propagandanın toplum üzerinde yarattığı basıncı eklemek gerekiyor.

Bu tablo yaklaşan bahar döneminin politik gündemlerini de dolaysız olarak belirlemekte, bu aynı dönem içerisinde çürümüş burjuva cumhuriyetinin teşhiri ve etkin bir devrim çağrısı çok daha önem kazanmaktadır. Aynı dönem içerisinde yapılacak olan yerel seçimler bunu ayrıca zorunlu kılmaktadır.

Bugün düzen siyasetinde yaşanan çürüme ile sınıf ve emekçi kitleleri hedef alan çok yönlü saldırıların bir arada ilerlemesi, devrimci politikanın emekçi yığınlar içerisinde karşılık bulması bakımından önemli olanaklar sunmaktadır. Çürümüş burjuva cumhuriyetinden yükselen pis kokular, her geçen gün kızışan gerici boğazlaşmalar ve yerel seçim hazırlıkları, her ne kadar ortalığı toza dumana bulasa da, işçi ve emekçilerin politize olmasına, politik süreçlere olağan dönemlerden daha fazla ilgi duymasına vesile olmaktadır. Buradan hareketle altı çizilmesi gereken ilk nokta şudur; düzen siyasetinden yaşanan çürüme ve kokuşmuşluğu etkili bir şekilde teşhir etmek, bu temelde ortaya çıkan her türden gelişmeyi kitlelerin bilincinde devrim alternatifini güçlendirmek için değerlendirmek önemli bir yerde durmaktadır.

Bugün bu görev büyük oranda komünistlerin omuzlarındadır. Zira deneyimlerle sabittir ki, sol hareketin hiçbir kesmi böylesi siyasal gelişmeler karşısında tutarlı devrimci bir konuma sahip değildir. Büyük oranda parlamentarizmin bataklığına saplanmış bulunan reformist solun ufku, çürümüş burjuva cumhuriyetin onarılması-yenilenmesi sınırlarını aşmamaktadır. Gerek burjuva düzeni demokratikleştirme iddiasında olanlar, gerekse ulusal cumhuriyeti yeniden kurma işine koyulanlar, tümü de bozuk düzene “taze çark” olma bakışıyla hareket etmektedirler.

Bu tablo komünistlerin omuzlarına ek sorumluluklar yüklemektedir. Bunlardan ilki ve en önemlisi, her türlü liberal-reformist anlayışa karşı etkili ve kesintisiz bir ideolojik mücadeledir. Komünistler yaklaşan bahar ve seçim döneminde bu görevi başarıyla hayata geçirmek için ideolojik mücadelenin gerekleri doğrultusunda güçlü bir ön hazırlık içerisinde olmalıdırlar. Bu her şeyden önce marksist dünya görüşü ve parti çizgisi üzerinden hayata geçirilecek olan sistemli bir eğitim faaliyeti demektir.

İkinci görev ise pratik politika alanındadır. En özlü ifadeyle bu görev, devrimci programın işçi ve emekçi kitlelere hedefli ve sistematik olarak taşınmasıdır. Gerici burjuva propagandanın ortalığı toz duman ettiği, liberal-reformist solun emekçi kitlelerin yüzünü düzene çevirmek için var gücüyle çalıştığı seçim döneminde bu görevi hakkıyla yerine getirmek ve işçi sınıfı içerisinde sosyalizmin kızıl bayrağının güçlü bir şekilde dalgalandırmak ayrıca önem kazanmış bulunmaktadır.

Pratik politikanın başarısı için ideolojik donanım

Sosyal patlamalar, görkemli kitle eylemleri, barikat savaşları, düzen siyasetinden saçılan pislikler ve kapitalizmin her geçen gün derinleşen çok yönlü krizi... Türkiye toplumu son dönemde sosyal ve politik açıdan sarsıcı gelişmeler yaşıyor. Bu açıdan Haziran Direnişi, toplumun derinliklerinde mayalanan mücadele dinamiklerinin ne denli kuvvetli olduğunu tartışmasız bir şekilde gözler önüne sermiş, daha da önemlisi yeni bir dönemin kapılarını aralamış oldu. Bugün yapılan her eylemin Haziran Direnişi'nin izini ve etkisini taşıması tesadüf değildir.

Haziran Direnişi öte yandan sınıf ve emekçi kitleler içerisinde mevzilenmenin kritik önemini de bir kez daha ortaya koymuştur. Sınıf ve emekçi kitleler içerisine mevzilenmeden toplumsal kaynaşmalara ve politik süreçlere gereğince müdahale edilemeyeceğini, parti olarak oynamamız gereken tarihsel devrimci rolü başarıyla hayata geçiremeyeceğimizi bizzat Haziran Direnişi sürecinde bir kez daha görmüş olduk.

Toplum içerisinde mevzilenmek ise öncelikle uzun soluklu, hedefli ve yöntemli bir politik çalışma ile mümkündür. Parti olarak pratik politika alanında giderek önplana çıkmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Tüm dönemsel gelişmeler ve güncel olaylar bunu ayrıca dayatıyor. Zira işçi sınıfının devrimci partisi olarak gündelik politika alanında bizleri bekleyen sorumlulukları etkili ve yöntemli bir tarzda omuzlamaksızın darlığı kırmamız, enginlerle buluşmamız ve bu temelde mevzilere kavuşmamız mümkün değildir. Bu görevi hakkıyla yerine getirmek için ise her şeyden önce marksist dünya görüşü temelinde düzenli olarak parti saflarını eğitmek, partinin toplam ideolojik birikimini hızla parti saflarına mal etmek elzemdir. Zira siyasal mücadelenin tüm yükünü omuzlamış olan partili güçler, güncel ve tarihsel gelişmeleri doğru devrimci bir temelde kavrayamadıkları koşullarda gündelik politikanın gerekliliklerini gereğince yerine getiremeyeceklerdir.

Bu nedenle her bir partili komünist Marksizimi bir eylem klavuzu, karanlığı aydınlatan bir deniz feneri olarak ele almalıdır. Çünkü devrimci teorinin aydınlığından yoksun olan bir gündelik politik faaliyetin başarı şansı yoktur.


Üste