Logo

TKİP’nin 17. kuruluş yıldönümü etkinliği...


Devrimci, coşkulu ve başarılı bir etkinlik

TKİP Yurtdışı Örgütü olarak, partimizin 17. yılını, Wuppertal’da “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” şiarı ile düzenlediğimiz bir etkinlikle selamladık.

Wuppertal’da tarihi bir binada gerçekleştirilen yıldönümü etkinliğimize yüzlerce işçi, emekçi ve genç katıldı. Etkinliğe çok sayıda Alman gencin de katılması dikkat çekiciydi.

Gece salonunun ana sahnesinde, üzerinde “Şan olsun Ekim Devrimi’nin 98., yeni Ekimler partisinin 17. yılına!” yazılı, TKİP imzalı büyük boy pankartı asılıydı. Sahnenin ön cephesi Marx-Engels-Lenin, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in de bulunduğu devrimci değerlerimizin posterleri, sağ ve sol yanı ise boydan boya kızıl renkli bayraklar ve çok sayıda pankartla süslenmişti. Tablo gerçekten de partimize yaraşır bir tabloydu. Haliyle daha başından itibaren bu anlamlı etkinliğimizin devrimci ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşmesini koşulladı ve toplamında başarı ile tamamlanmasını sağladı.

Yıllardır savunduğumuz gece politikamızın devrimci olduğuna inandık, yine emekçilere güvendik ve her türden zorluğa ve aleyhte koşullara aldırmadık, bu kez de devrimci politik-pratik çalışmada ısrar ettik.

Bunun ifadesi olarak bir ayı aşkın süre boyunca az çok doyurucu bir ön çalışma yürüttük.

Etkinliğe dönük çalışma boyunca emekçileri etkinliğe katılmaya çağıran benlerce el ilanı tükettik. Çalışma yürüttüğümüz tüm kentlerde, özellikle de etkinliğe ev sahipliği yapan Wuppertal başta olmak üzere, ona yakın kentlerin en işlek meydanlarını ve caddelerini üzerinde boydan boya devrimci sembollerin süslediği binlerce afişle donattık.

Artık geleneksel hale gelen her yıldönümü etkinliği, yurtdışındaki Türkiyeli emekçilere dolaysız biçimde seslenmemizin uygun bir vesilesi olmaktadır. Bu vesileyle her etkinlik öncesi yazılı ve görsel materyal kullanımının yanısıra, emekçilerle birebir temas kurmaktayız. Onlara partimizin içinde bulunduğumuz döneme ilişkin bakışını ve bunun ifadesi olan değerlendirmelerimizi ve bundan çıkan görev ve sorumluluklarımızı açıklamaktayız. Bu kez de böyle yaptık.

Sadece yazılı ve görsel materyallerle seslenmekle yetinmedik, emekçi evlerini ziyaret edip, onlarla bire bir temas kurmayı ve partimizin bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemi olarak tanımladığı yeni tarihsel dönem hakkındaki değerlendirmelerini açıklamayı esas aldık. Bu çerçevede, içinde bulunulan zor ve karanlık dönemin ancak ve ancak devrimci sınıf mücadeleleriyle, bunun doruğu olan ve ancak devrimci parti ile zafere ulaştırılabilecek olan yeni Ekimlerle aşılabileceğini vurguladık. Yine lafı dolandırmadan, devrimci sembollerden taviz vermeden tok biçimde sosyalizm hedefini gösterdik. Kimi yerlerde zaman alan çok yararlı tartışmalar yaptık.

Kararlı, ilkeli ve tok davrandığımızda en ters uçtaki insanlarda dahi sempati yaratığımızı gördük.

Öte yandan, yine her zamanki gibi çalışmayı ekipler halinde, planlı ve hedefli biçimde yürütmenin verim sunabileceğine inandık. İki kez tüm çalışma birimlerinde çalışmayı sürükleyen kadrolarımızın katıldığı, konuya ilişkin düşünce ve önerilerini açıkladığı, ortak bir iradenin belirlendiği toplantılar yaptık. Benzer çerçevede toplantılar yerellerde de yapıldı. Bir dizi imkansızlıkla, güçlükle, örneğin seçimler dönemi gibi emekçilerin dikkatini parlamentoya ve seçimlere çeken, bu yönlü cereyan yaratan aleyhte durumlarla boğuşa boğuşa, deyim yerindeyse akıntıya kürek çekerek etkinlik gününe geldik.

Her yerde aynı performansı, aynı anlama gelmek üzere aynı çalışma kapasitesini, benzer yaratıcılığı gösteremedik, benzer bir hedef bilinci sergileyip, bunun ifadesi bir başarma azmi ortaya koyamadık belki. Fakat toplamında, içteki ve dışımızdaki bugünkü pek çok elverişsiz koşula rağmen asgari düzeyde de olsa politik ve pratik hedeflerimize ulaştıran bir ön çalışma yürüttük diyebiliriz.

 

 

Sade ve devrimci bir programımız vardı, başarı ile sunduk

* Her yıl olduğu gibi bu yıl da gece programımıza sade bir içerik hakimdi. Tümüyle kendi çalışmamızın eseri olan gece programımız, gecemizin temel şiarının içeriğine uygun olarak hazırlanmıştı. Dikkate değer olan ve taraflı tarafsız herkes tarafından dile getirilen ise, bu etkinliğin öncekilerden daha başarılı biçimde sunulan, akışkan, derli toplu ve başarılı bir etkinlik olduğuydu.

Programız sunucular tarafından gerçekten de planlandığı gibi ve hiçbir aksamaya uğratılmadan akıcı biçimde sunuldu. Bu ise gecenin başından sonuna dek katılımcılar tarafından, yerlerinden kalkmadan, gözle görülür bir ilgiyle, dikkatle, merakla ve heyecanla izlenmesini sağladı.

Öte yandan gece programımız her zamanki gibi esas olarak kendi öz çalışmamızın ürünlerinden oluşuyordu ve yine kendi güçlerimiz, esas olarak da genç yoldaşlarımız tarafından hazırlanıp sergilendi. Deneyimsizliklerine karşın tüm grupların sahnedeki duruşları ve toklukları gözle görülür bir sempati topladı, zaman zaman tırmanan bir heyecanla karşılandı, coşkuyu tetikledi ve alkışlandı. Tümü de başarılıydı.

Yıllardır ısrarla uyguladığımız politikanın doğruluğu bir kez daha anlaşıldı.

Yıldönümü etkinliğimiz işçi sınıfının ve sosyalizmin büyük ozanı Nazım Hikmet’in “Yapıcılar” şiirinin okunması ve kısa selamlama ve hoş geldiniz konuşması ile başlatıldı. Bunu, Almanca ve Türkçe okunan enternasyonal marşı eşliğinde tüm devrimci değerlerimiz için yapılan bir dakikalık saygı duruşu izledi.

Etkinlik günü Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi sermaye devletinin katliam güçleri tarafından alçakça katledilmişti. Tahir Elçi’nin alçakça katledilmesi nefretle protesto edildi, anısına saygı duyulduğu dile getirildi ve unutulmayacağının altı çizildi.

Unutulmayan bir değerimiz daha vardı; Alaattin Karadağ yoldaş. Ümit Altıntaş yoldaşın deyimi ile bir “Kök Ekimci” olan partimizin proleter damarı A. Karadağ yoldaş hakkında kısa bir konuşma yapıldı, derin bir saygı ile anıldı.

Ardından, Rojavalı genç bir dostumuz Delil Delois sahneye çağrıldı. Delil dostumuzun, Şivan Perver tarzıyla Kürt halkının acılarını, sevinçlerini ve direnişini anlatan türküleri salonda coşkuya yol açtı, yoğun alkışlarla ödüllendirildi.

Bunu, partimiz adına yapılan konuşma izledi. Konuşma gecenin şiarına uygun bir konuşmaydı. Partimizin döneme bakışını özetleyen, Greif ve metal fırtınası örneklerinden hareketle, bu anlamlı çıkışlarla destekleyerek özellikle ve önemle işçi sınıfına, devrimci sınıf mücadelesine, devrimci partinin olmazsa olmazlığına dikkati çeken, tok bir biçimde sosyalizm vurgusu yapan konuşma tüm katılımcılar tarafından büyük bir dikkatle, merakla ve ilgiyle dinlendi. Sloganlarla ve yoğun alkışlarla karşılandı.

Konuşmanın ardından Frankfurt’lu genç yoldaşlarımız yine Nazım Hikmet’in şiirlerinden oluşan tiyatral bir şiir dinletisi sundu. Gençtiler, amatör bir ruha sahiptiler ama çalışmalarını oldukça başarılı biçimde sergilediler. Hem bu nedenle ve hem de kendi çalışmamızın ürünü olan bir çalışma olması nedeniyle şiir dinletisi özel bir sempati topladı, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” şiarı ile uğurlandılar.

Devamında gecenin her zaman merakla beklenen gençlik korosu sahne aldı. Rebell taraftarı gençlerin de yer aldığı gençlik korosu Türkçe, Almanca, İspanyolca gibi çeşitli dillerden oldukça anlamlı şarkılar ve marşlar sundular. Çok başarılıydılar, coşkuluydular ve bu dinleyicileri de etkiledi. Salonda heyecana ve coşkuya yol açtı. Özellikle Ankara katliamını hatırlatan “Bu meydan kanlı meydan” marşı yoğun alkışlarla karşılandı. Gençlik korosu da Frankfurt gençliği gibi slogan ve alkışlarla uğurlandı

Gençlik korosu programı öncesinde bir de Avrupa Devrimci Gençlik Birliği adına kısa ve tok bir konuşma yapıldı. Konuşmada DGB’nin iddiası ortaya kondu, işçi sınıfının yolunda yürüme kararlılığı ve partimize bağlılığı vurgulandı. Bunun ardından etkinliğe kısa bir ara verildi.

Gecenin ikinci bölümü yine gecenin şiarı ile uyumlu, bu çerçevede vurgular yapan, partimizin en temel görüşlerini görsel materyaller eşliğinde oldukça başarılı biçimde yansıtan sinevizyonla başladı. Sinevizyon başka etkinliklerde rastlanmayan düzeyde bir dikkatle izlendi. Katılımcılar yine yerlerinden kalkmadılar ve her karesini merakla izlediler.

Sinevizyonun ardından Metal İşçileri Birliği temsilcisi konuşmasını yapması için sahneye çağrıldı. MİB temsilcisi yoldaş daha selamlama anında büyük bir coşkuya neden oldu ve alkışlarla karşılandı. Sınıfın, sınıf hareketinin, somut olarak da Greif direnişi ve özellikle metal fırtınasını dolaysız yaşamış olmanın, ayrıntılı biçimde tüm bilgisine sahip olmanın da sağladığı imkanlarla, oldukça başarılı bir konuşma yaptı. Konuşması toktu, canlıydı ve geleceğe dönük olarak iddialıydı.

Yeni Ekimler’in partisine dair sözleri de çok dikkati çekti. İkisi birden konuşmaya ilgiyi daha da arttırdı. MİB temsilcisi yoldaş konuşmasını enternasyonal destek ve dayanışmanın önemine ve bu yönlü beklentilerine değinerek bitirdi. Yoğun biçimde alkışlandı, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak” sloganı ile uğurlandı.

Gecemizin finalinde ise Tan Müzik Topluluğu adlı dost bir gurup sahneye çıktı. Güzel ve iyi seçilmiş türküler söyledi. Grup çok başarılıydı ve tüm dinleyicilerin beğenisini ve sempatisini kazandı.

Etkinlik Tan Müzik Topluluğu’nun çaldığı parçalar eşliğinde çekilen halaylardan sonra ve yeni etkinliklerde buluşmak çağrısının ardından bitirildi.

Türkiye’deki çeşitli kent ve çalışma alanlarındaki parti örgütlerimiz ve cezaevindeki tutsak yoldaşlarımız mesajlarıyla etkinliğimizi selamlayarak bizi onurlandırdılar.

Gecemizi gönderdiği mesajla selamlayanlardan biri de MLPD idi.

TKP/ML, MLKP ve Güney Dergisi de gecemizde stand açarak aramıza katıldılar.

 

Son söz yerine

TKİP Yurtdışı Örgütü olarak herkese ve her şeye rağmen belli bir başarının ifadesi bir çalışma ve onun ürünü bir yıldönümü etkinliği gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz.

Yine kendi güçlerimize dayandık, yine işi tesadüflere, şuradan ya da buradan gelecek desteklere ve tesadüfü başarılara bırakmadık. Kendi öz çabamıza ve emekçilere güvendik, başarının tümüyle yürüteceğimiz politik ve pratik çalışmaya bağlı olduğuna inandık. Bir parça başardıysak tam da bundan dolayı başardık.

Bu arada, çalışmamız sırasında ve geceye katılım üzerinde edindiğimiz bir önemli gözlemimizi de paylaşmak istiyoruz. Parti olarak hazır bir miras kitlemiz belki yok, ancak, sanılandan da geniş bir çevreye ve dostlara sahibiz. Politik-örgütsel ve moral bir itibarımız da var. Tok davranılırsa ve inanılırsa her etkinlik öncesi ve sırasında bizi geren durumları geride bırakabiliriz. Daha kitlesel ve daha başarılı etkinlikler gerçekleştirmek tümüyle bize bağlıdır.

TKİP Yurtdışı Örgütü


Üste