Logo

Bir fabrika çalışması deneyimi


Deneyimlerimizden...

Bir fabrika çalışması deneyimi

Hedeflediğimiz bir fabrikanın içinden bir çalışma yürütüyoruz. Fabrikada çalışmayı ilk başlattığımızda ilk elden buraya özgü, işçilerin zorluk yaşadığı-veya şikâyetçi olduğu sorunları öne çıkarmaya çalıştık. Bunu yaparken diğer taraftan işçilerle yakın bağ kurmaya, sosyal yaşamlarına girmek gibi müdahalelerimiz oldu. Bu müdahalelerimizi şu anki duruma bakarak değerlendirirsek, asgari düzeyde olumlu bir seyir izlediğini belirtmeliyiz. İşçilerle fabrika temelli örgütlenme sorunlarına değinirken, onları her alanda kuşatmaya çalışıyoruz. İlk olarak hedefimizdekilerden biri olan “taban örgütlülüğünü” kurma konusunda önemli adımlar attığımızı belirtmeliyiz.

Şu an çevremizde belli bir çevre-ilişki ağı yakalamış durumdayız. İçerideki çalışmayı hızlandırmak ve bir kanala toplamak, çevremizdeki işçileri bu eksene çekmek ve ilerletmek, fabrikanın öznel sorunlarını işleyen, genel politik gündemle bağını kuran popüler bir fabrika bültenini işçilerle birlikte devreye soktuk. Önemli bir sayı adedini elden dağıttığımızı belirtmeliyiz. Bu bülten genel bültenin aksine daha etkili oldu ve işçilerin çalışmayı sahiplenmelerine vesile oldu.

İşçilerle kurduğumuz bağları daha da ilerletmek için onların sosyal alanlarına daha çok müdahale etmek gerek. Bunlar futbol turnuvaları, kahve ortamları, tiyatrolar, kültürel etkinlikler, gezi-piknikler vs.dir. Bir diğer yönüyle işçilerle dost olmalıyız. Sevinçlerine olduğu kadar dertlerine-tasalarına da ortak olmalıyız. İşçiler bizi bilgiçlik taslayan, ya da bu kaba tabir dışında karşımızda büzülen-rahat olmayan değil, tam tersine bizde kendilerinden bir parçayı görebilmeleri, rahat olup bizleri dost görebilmeliler. Bu rahatlığı ve dostluğu sağlamadığımız takdirde işçiler bir dönem bizimle birlikte hareket etse de zamanla kasılırlar ve iç dünyalarını açmazlar. Bizden alacakları bilinç yerine, düzenin empoze ettiği gerici “benden bir şey olmaz” ruh haline bürünebilirler. Bunun önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum.

Bir diğeri ise sınıfın içinde bir kimlik sorunu yaşayan, bunu müdür ve patronlara yalakalık biçiminde dışa vuran tipler vardır. Bunların kimileri iflah olmaz cinstendir. Ancak başka kimileri kimlikleri oturmadığı için, ya da kendilerini boşlukta gördüklerinden böylesi sefil bir yola başvurabilmektedirler. Böylesi içilerle çalışmanın dışında ilişkilerimizi kesmemeli, orta ve uzun vadelerle kazanabilme yoluna gidebilmeliyiz. Çünkü o çatışma anı gelip çattığında geneli olduğu kadar kişileri de tercih yapmaya zorlar. İşte böyleleriyle önceden kurduğumuz ilişkiler bu tarihi anlarda saflarını belirlemede büyük yardımı olacaktır.

Şu an kurmaya çalıştığımız taban inisiyatifinin temel bileşenleriyle düzenli bir şekilde eğitim çalışmalarına ağırlık vermekteyiz. Fabrikada önemli sayıda kadın işçi de bulunmaktadır. Çalışmanın geneline ve eğitim çalışmalarına kadın işçileri sınırlı olarak katabilmekteyiz. Bunun bir nedeni kadın işçilerin önemli kesiminin dinsel gericiliğin etkisi altında olması ya da dar dünyalara hapsolmaları ise, diğer nedeni de çalışma içerisindeki erkek işçilerin bu konudaki tutukluğudur. Bu konuya da gereken önem ve hassasiyeti göstererek zaaf ve eksiklikleri aşacağımıza inanıyorum.

Partili bir işçi- İstanbul


Üste