Logo

Politik önderlik: Çalışma tarzında tayin edici halka


Politik önderlik:
Çalışma tarzında tayin edici halka

Partimiz, politik önderliğe dayalı çalışma tarzını partinin gelişip güçlenmesinde ve yaşanan bir dizi sorunun çözümünde yüklenilecek esas halka olarak görmektedir. Bu bakışla bir dönemdir politik önderliğe dayalı çalışma tarzını partinin tümünde hâkim kılmaya dönük sistematik bir müdahale çabası içerisindedir. Sıklıkla vurguladığımız inisiyatifli yerel önderlikler tanımlaması da bizler için, yerel önderliklerin bu çalışma tarzını bulundukları alanlar üzerinde ne kadar başarıyla uygulayabildikleri sorunudur.

Doğru çalışma tarzının, kadrolaşmadan sınıf çalışmasında somut mevziler kazanmaya, örgütsel güvenlikten illegal örgütsel temeli güçlendirmeye kadar her alanda bir manivela işlevi göreceği bir yerde, yerel organlarımızın bu konuyu derinlemesine kavrayıp içselleştirebilmesi, başarının olmazsa olmazıdır. Bunun içindir ki parti, gerek merkezi planlamalarla, gerekse de başta parti yayınları olmak üzere bir dizi araçla (partiye dönük raporlar vb.) konuyu sürekli gündemde tutmakta, sistematik müdahalesini sürdürmektedir.

Fakat tek başına bu müdahalelerin sonuç almak bakımından yeterli olmayacağı kimi güncel veriler üzerinden de görülmektedir. Zira sorunun asıl yaşandığı, dolayısıyla mesafe katedilmesi gereken alan bugün için yerel organlardır ve yerel yönetici organların her şeyden önce politik önderliğe dayalı çalışma tarzıyla neyin hedeflendiğine dair net bir bakışa, bu bakış doğrultusunda pratik bir müdahale hattına sahip olması gerekmektedir. İşte bu noktada kimi güncel veriler bu konuda yaşanan zorlanmayı, yerel önderliklerin politik önderliğe dayalı çalışma tarzını yeterince içselleştiremediğini ortaya koymaktadır.

Konuyu somutlamak gerekirse, kimi raporlar hala alanların durumu, çalışmanın ve                                                                         kadroların sorunlarına dair parti merkezini sadece bilgilendiren bir çerçevede kaleme alınabilmektedir. Ya da gerçekleşen müdahalelerin soyut, genel geçer ifadelerle aktarımı yapılmaktadır. Oysa yerel yönetici organlar gelişmeleri veya sorunları nasıl bir politik yaklaşımla ele aldıklarını, hangi çözüm yollarını bulduklarını veya nasıl bir müdahale çabası içerisinde olduklarını, sonuçlarıyla birlikte tartışıp somut bir şekilde yazabilmelidirler. Basit aktarımlarla ve genel geçer ifadelerle dolu bir rapor, mevcut organın politik önderlik kapasitesindeki sınırlılığı ortaya koyarken, politik iradi müdahalenin zayıflığının da göstergesi olmaktadır.

Benzer bir zayıflık çeşitli örgütsel platformlarda yaptığımız tartışmalarda da karşımıza çıkabiliyor. Bir kadronun durumuna veya bir alanın sorununa ilişkin değerlendirmelerde, mevcut kişiyi veya durumu kabullenen ya da oradaki zayıflığı meşrulaştıran bir bakış yansıyabiliyor. Oysa yönetici organlarımız sorunun politik muhtevasını ortaya koyabilmeli ve çözümüne ilişkin de politik bir değerlendiremeye sahip olabilmelidir. Bu, değiştirip dönüştürme irade ve iddiasının da somut bir göstergesi olacaktır.

Tek başına sorunu tanımlamak hiçbir zaman yeterli değildir, zira sorun ortadır. Sorun hangi kapsamıyla karşımızda duruyor, buna ilişkin çözüm önerimiz nedir, müdahalemizin karşılığı ve varsa bu müdahalede yaşadığımız zorlanma alanları nelerdir, hangi araçları devreye sokuyoruz ve bunlar ihtiyaca ne oranda yanıt veriyor vb. sorular, başarılı bir önderlik faaliyetinin de anahtarları olacaktır. Mevcut faaliyeti denetlemek ve çözülmeyi bekleyen sorunları aşmak için yöntemsel bir bakışlar sorular sorabilmeli ve yanıtlarını bulma çabası içerisinde olmalıyız. Toplantılarda veya çeşitli platformlarda sorunlarını bu kapsamda tartışamayan organların/örgütsel birimlerin bulundukları alanların önderlik ihtiyacını karşılama noktasında yetersiz ve zayıf kalacağı açıktır.   

Çalışma tarzına ilişkin yaşanan zorlanmaları bir takım sorunların yaşanması üzerinden tespit etmek de gerekmiyor. Bu, faaliyetin planlanması ve olağan akışı içerisindeki denetimleri üzerinden de görülebilir. Her şeyden önce mevcut planlamalarımız belli bir politik hatta dayanıyor mu? Bu hattı uygularken önceliklerimiz, yükleneceğimiz halkalar nelerdir? Kısa ve orta vadede belirlediğimiz hedefler nelerdir? Bu hedefler yeterli somutlukta ve açıklıkta ortaya konulabiliniyor mu? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını net ve ayrıntılarda işleyerek verebiliyorsak, çalışmanın başarısını ya da en azından doğru bir hatta gidişatını da güvenceye almış oluruz.

Örneğin, yerel yönetici bir organımız bulunduğu alana ilişkin kadro politikasını nasıl somutluyor, hangi hedeflere dayandırıyor? Bölge faaliyetinin geliştirilip güçlendirilmesinde orta ve kısa vadeli hedefleri nelerdir? Herhangi bir güç kaybı veya saldırı karşısında hazırlıkları ve önlemleri var mıdır? Kadrolaşma hedefi doğrultusunda örgütsel zeminlerimizi ne oranda işletebiliyoruz? Bu tür sorulara alacağımız cevaplar üzerinden bir yerel organın önderlik kapasitesine ilişkin somut bir fikir edinebiliriz. Aynı şekilde her yerel organ, faaliyetinin denetimi açısından bunu kendi kendine yapabilmek durumundadır.

Yerel önderliklerin çalışmayı bu yönlü bir sürekli denetime tabi tutmaları, mevcut kapasiteyi artırma ve aşma iradesini güçlendirecektir. Her adımda daha ileri hedeflerin zorlanması, bu hedefler doğrultusunda doğru bir işbölümü ve planlama, planları hayata geçirme noktasında ise söz ve eylem birliğine ilişkin etkin bir iradi çaba, en önemlisi de denetim, çalışmada bizleri sonuca götürecek temel prensipler olacaktır. Bu noktada geçmiş birikim ve deneyimlerden yararlanmak, tarihsel deneyimleri bu gözle irdeleyebilmek ve dersler çıkarabilmek de önemlidir    

Politik önderliğe dayalı çalışma tarzında yetkinleşebilmek elbette bir süreç sorunudur. Fakat zamanla yarıştığımız, bir dizi görevi “devrime hazırlık” hedefiyle doğrudan ilişkilendirdiğimiz bir dönemde, bu hedefe ulaşmayı zamanın akışına bırakamayacağımız açıktır. Bu çerçevede yoğunlaştırılmış bir iradi çaba büyük bir önem taşımaktadır.

Ayrıca konunun ideolojik-teorik donanımdan işlevsel organ toplantılarının yapılmasına kadar bir dizi alanı kesen çeşitli yanları bulunmaktadır. Her biri kendi içinde irdelenebilecek bu temel başlıklar parti basınımızda sıklıkla ele alınmaktadır. Burada daha çok sorunun gündelik planda karşımıza çıkan görünümleri üzerinden, yerel organlarımızın dikkatlerini bir kez daha politik önderliğe dayalı çalışma tarzının önemine çekmeye çalıştık. Yerel organlarımız kendi konumlarını bu gözle bir kez daha irdeleyebilmeliler.


Üste