Logo

Deneyimler ışığında fabrika çalışması


Deneyimler ışığında fabrika çalışması

Sınıfın sermayenin saldırılarına karşı içten içe biriktirdiği öfke ve mücadele azmi, son süreçteki mevzi direnişler ve Bosh işçilerinin Türk Metal sendikasından istifa ederek Birleşik Metal’e toplu geçişleri ile daha açık görülüyor. Pek çok gelişme örgütlenme için atılan adımların sonuç verebileceği bir döneme girmekte olduğumuz düşüncesini güçlendiriyor.

Her işkolu ve fabrikanın kendine özgü özelliklerini dikkate alan, dünyada ve Türkiye’deki gelişmelerle bağını kuran, siyasal açıdan güçlü bir faaliyeti örgütlemeyi başarmak büyük bir önem taşıyor. Çünkü sınıfın örgütlenme ve mücadele isteğinin ortaya çıktığı dönemlerde müdahale zamanında gerçekleştirilmediğinde önemli bir fırsat kaçırılmış olabiliyor. Bu tür zeminler sınıf hareketinin bugünkü seyrinde sıklıkla karşımıza çıkmıyor. Büyük bir emekle örgütlediğimiz süreçlerde önemli ayrıntıları gözden kaçırıp, inisiyatif konusunda tutuk davrandığımızda, çalışmayı ilerletemiyoruz.

Fabrika çalışmasında anlık gelişmelere müdahale önemli bir yerde duruyor. Kimi zaman hiç beklemediğimiz gelişmeler yaşanabiliyor. Fabrikadaki çalışmanın erken deşifre olması elbette önemli bir sorundur, çalışmayı güvenceye alabilmek gerekmektedir. Ancak siyasal faaliyette değişik sorunlarla karşı karşıya kalabileceğimizi öngörerek, olumsuz gelişmeleri tersine çevirme bakışıyla hareket edebilmeliyiz. Karşılaşabileceğimiz sorunlara ve saldırılara hazırlıklı olabilmeliyiz. Elbette hiçbir hazırlık pratiğin canlı akışı içinde yaşanabilecekleri önceden görmeyi sağlamaz. Hazırlık, siyasal ve örgütsel olarak süreci yönetebilecek dinamiklere sürekli müdahale edebilmek ve denetlemekle sınırlıdır. Fakat bu sınırlarda bir müdahale aynı zamanda hangi sorunlarla karşılaşabileceğimize dair bir öngörü de yaratır. Bu da uygun önlemleri almamızı sağlar. Faaliyet içerisinde beklemediğimiz öyle gelişmeler yaşanabilir ki, orada sınıf devrimcilerinin söyleyeceği söz, alacağı pratik tutum sürecin gelişiminin rengini değiştirebilir.

Fabrika çalışmasında somut mevziler kazanabilmek, uzun soluklu bir çalışmayı gerektiriyor. Fabrika çalışmasının temel güvencesi fabrika komitesidir. Elbette komiteleşme pratiği sancılı bir süreç olabilmektedir. Öncü olabilecek işçilere ulaşmak, güvenilir bir işçi ilişkisi çevresi yaratabilmek, fabrikada işçilerin tepki gösterdiği sorunları gündemleştirebilmek ve fabrika bültenini örgütlenmenin bir aracı olarak kullanabilmek önemlidir. Bülten sendikal çalışma için etki alanı yaratmada önemli bir rol oynayabilmektedir.

Sınıf devrimcilerinin işçileri mücadeleye çekmek için gösterdikleri özel yoğunlaşma fabrikadaki olumlu etkenlerle birleşince hızla yol almak mümkün olabiliyor. Fabrikanın çalışma koşulları, işçilerin politik kimlikleri, komiteleşme sürecine katılan işçilerle siyasal bir bağ kurulabilmesi, çalışmanın derinleşmesinde önemli bir rol oynuyor. Kolektif bütünlüğü güçlü, içerde örgütlenmeye yönelik bir plan ve ısrarla davranan, düzenli toplantılar yapan,  birden fazla komite oluşturularak daha çok işçinin sürecin öznesi yapılmaya çalışıldığı deneyimlerimiz bu açıdan olumlu bir tablo ortaya çıkarmaktadır.

Fabrikada örgütlenme sürecinde iç illegalitenin ne kadar hayati bir önemi olduğunu son yaşadığımız bir deneyim üzerinden de görüyoruz. İşçiler patrona karşı örgütlenmenin gizlilik kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin bilincinde oluyorlar. Faaliyetimiz sırasında bu konuda ciddi bir sorun yaşamıyoruz. Fakat, hem taban örgütlenmesinin mümkün olduğunca fazla sayıda işçiyi içine alması önemliyken, bu sırada gizlilik kurallarına uygun hareket etmeyi nasıl başaracağız? Bu sorunun yanıtı uygun bir örgütlenme modeline sahip olmayı gerektiriyor. Bu yanıyla geçmiş deneyimlerde görüldüğü gibi fazla sayıda ve birbirinden haberi olmayan komiteler oluşturma yoluna gidebilmek gerekmektedir. Hedefimiz örgütlenme çalışmasının erken deşifre olma durumunda içeriden sürece müdahale edecek güçleri geride bırakabilecek bir çalışma tarzı yaratmak olmalıdır. Bu konuda boşluk varsa, çalışma hızla deşifre olarak patronun kulağına gidebiliyor. İlişki kurduğumuz işçilerin kişiliklerini tanımaya çalışmak yeterli olamayabiliyor, bu konudaki değerlendirmelerimiz bizi yanıltabiliyor. Bu yüzden fabrikadaki tüm işçilerin birbirini tanımadığı bir çalışma ve örgütlenme tarzı önem kazanıyor.

Komiteleşmeyi ve işçilerle siyasal ilişki kurabilmeyi başarmak, çalışma kesintiye uğrasa bile öncü işçilerle bağımızın sürekliliğinin güvencesidir. İşçilerle fabrika zemininde kurulan bağı siyasal bir bağ haline getiremediğimizde, hareketli süreç geride kaldığında ilişkilerimiz zayıflamakta ya da kopmaktadır.

Faaliyetimize yönelik patron saldırısını önden görebilmek ve fabrika dışında kalma tehlikesine karşı önden işçilerin örgütlü tepkisini örgütleyebilmeyi gözetebilmek gerekiyor. Böyle bir durumda, işçilerin de katılacağı militan tutumlar alarak, işçilerin güvensizliğini ve örgütlenmeye yönelik müdahalenin yolaçacağı moral kırıklığını engelleyebiliriz.

İşten atma saldırısı karşısında hızla direnişi örgütlemek fabrikada ve bölgedeki fabrikalarda önemli bir etki yaratacaktır. Direnişler, o fabrikanın bulunduğu sanayi bölgesine sınıfın yakıcı sorunları üzerinden seslenme, örgütlenme ve mücadele çağrısını her zamankinden daha etkili yapma imkanı demektir. Direniş sürecinde sınıf adına güçlü söz söyleme bilinciyle davranabilmeliyiz. Hızla çadır açmak, bildiri çıkarmak, diğer sınıf güçleri ve sol-devrimci kurumları harekete geçirmeye çalışmak, dayanışma ağı örmek önemli bir etki yaratacaktır.

Genelde olumlu bir tabloya sahip olmakla birlikte, bu açılardan yaşanan zayıflıklar, yaptığımız bazı önemli yanlışlar bizi fabrika zemininden kopma riski ile karşı karşıya bırakabiliyor. Önemli olan deneyimlerimizden öğrenerek, süreci farklılaştırabilecek bir iradeyi sergileyebilmektir.

B. Emek


Üste