Logo

Kitle çalışması ve kampanyalar üzerine


Kitle çalışması ve kampanyalar üzerine

Yoğun bir kitle çalışması pratiği içinden geçerek yaz sürecine giriyoruz. Bahar gündemlerine ek olarak dönemin öne çıkardığı bir dizi gündeme bu süreç içerisinde müdahale etmeye, devrimci sınıf zemininde kitlelerin karşısına politik bir taraf olarak çıkmaya, politik faaliyetimizi ve örgütsel kapasitemizi güçlendirmeye çalıştık. Bu süreçte politik ve pratik olarak etkili bir kitle çalışması pratiği ortaya koyduk. Faaliyet yürüttüğümüz hemen tüm alanlarda, temelde sınıf çalışması açısından politik bir taraf olarak işçi ve emekçilerin karşısına çıktık, temel gündemlere müdahale ile birlikte eylemsel süreçler işletmeye ve bu süreci örgütlenme hedefiyle birleştirmeye çalıştık. Bunu özel olarak belirtmemizin nedeni, içerisinden geçtiğimiz süreçte, genel olarak sol harekete hakim atıl durum ve apolitizmin geçmişle kıyaslanamayacak derecede ağırlaşmış olmasıdır. Bu durum, komünistlerin attığı adımları daha da önemli kılmakta, sorumluluklarını artırmakta, yaşanan politik boşluklar, imkanlar ile birlikte zorluk alanlarını da çoğaltmaktadır.

Sorun alanlarını anlama ve aşma çabası
kollektif iradeyle mümkündür!

Partimiz ideolojik-politik bakışının getirdiği güçlü bir pratiğin temsilcisidir. Yaygın ve etkili pratik faaliyet gündelik yaşamımızın doğal bir parçası durumundadır. Bununla beraber kitle çalışmasında zorlanmalar yaşadığımız ortadadır. Uzun bir süredir yayınlarımızda kitle çalışmasının sorunlarına dair yapılan tartışmalar, yaşadığımız bu zorlanmaları anlama ve aşma kaygısının ürünüdür. Bunun partimizin bütününe yayılan bir tartışma süreci ve pratik çaba haline gelmesi, ortaya kolektif bir tartışma sürecinin çıkabilmesi, farklı alanlarda yaşanan zorlanmaların deneyimler planında süzülerek genele maledilebilmesi, partimizin sorunları aşma çabasını güçlendirecek, attığı adımların zeminini kuvvetlendirecektir.

Kitle çalışması alanında yaşadığımız zorlanmalara dair uzun bir süredir yürüttüğümüz tartışmalarda ortaklaşılan nokta, örgütlenme alanında yaşadığımız zayıflıktır. Yaygın ve etkili çalışmaya rağmen, bu süreçlerin örgütsel kazanımları oldukça sınırlı olmakta, faaliyetimiz kendini üretebilecek zeminlerden mahrum kalmaktadır. Burada yeterince mesafe alamamak, yeni adımlar atmanın önüne geçmekte, faaliyetin kimi süreçlerini aynılaştırmaktadır. Bu, yeni güçlerin gelişimini sınırlandırdığı gibi, alanlarda derinleşmenin önüne de bir engel olarak çıkmaktadır. Rutinleşen ve örgütsel olarak kendini geliştirmekte zorlanan bir çalışma bir noktadan sonra kısır döngüye yol açmakta, kitle çalışmasının mekanik olarak algılanması, faaliyetin propaganda-ajitasyon yapmak sınırında kalması sonucunu doğurmaktadır.

Kitle çalışmamızı ve kitle çalışmasının yoğunlaşmış biçimi olan kampanyalar sürecini, yılları bulan deneyimlerimizin ışığında ele almak, hedefli, ısrarlı, sonuç almaya kilitlenmiş bir pratik ortaya koymak temel bir yerde durmaktadır. Alanların kendi özgünlüklerini gözetmek kitle çalışmasının temel hareket noktalarından birisi olmak zorundadır. Her türlü araç, yol ve yöntem mücadelenin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmalı, deneyimler yaygınlaştırılmalıdır. Yaratıcı süreçler örgütleyebilmenin zeminini güçlendirecek yönelim ve pratikle davranılabilmelidir.

Somut politikaların önemi

Emperyalist-kapitalist sistemin işçileri, emekçileri ve gençliği yoğun bir saldırı ve kuşatma altında tuttuğu bir süreçten geçiyoruz. Türkiye’de de sermaye devleti kapsamlı saldırıları bir bir hayata geçiriyor. Burjuva medya aracılığıyla gündem hergün değiştirilerek, işçi ve emekçilerin kafası bulandırılmaya, yönü şaşırtılmaya, gerici taraflaşmalarda dolgu malzemesi haline getirilmeye, bilinci dumura uğratılmaya çalışılıyor.

Mevcut toplumsal muhalefet gündemi belirleyebilecek ve yön verebilecek bir pratik ve gücü temsil edemese de (tartışmalı yönleri olsa da Kürt halkını ve hareketini dışta tutmak gerekir) işçilerin, emekçilerin ve gençliğin gündelik yaşamda karşılaştıkları sorunlar ve saldırılar oldukça somuttur. GSS, kıdem tazminatı gibi sosyal yıkım saldırıları, asgari ücretin sefalet ücreti olması  vb., işçi ve emekçilerin somut olarak sonuçlarını hissettikleri gündemlerdir. Yakın zamanda gençlik alanında, Fen-Edebiyat Fakültelerinde formasyonun kaldırılmasına dönük eylemsel tepkiler başka bir örnektir. Ya da geçtiğimiz yıl ÖSS şifre skandal karşısında ortaya çıkan kitlesel eylemler... Bu örnekler çoğaltılabilir.

Eğer tepkileri açığa çıkartan saldırıların somutluğu ise, devrimci kitle çalışmasının da bu somutluğu yakalayıp işlemeyi kendine hareket noktası olarak alması, somut sorun ve saldırılara karşı somut talepler ekseninde hareket etmesi gerekmektedir. Burada vurgulamaya çalıştığımız elbette genel talep ve sloganların gündelik politikada kullanılmaması değildir. Genelde ileri sürülenin ete-kemiğe bürünebilmesi, içinin doldurulabilmesi gerekliliğidir.

Örneğin, gençlik çalışmamızın merkezi olarak önüne koyduğu “Geleceğine sahip çık!” kampanyası söylem olarak genellik taşımaktadır. Salt bu sınırlarda kalacak bir çalışma genel propagandanın ötesine geçemez. Bunu gündelik faaliyette somutlayabilmek, etkili ve işlevsel, günün ihtiyacına yanıt verebilecek bir kampanya için olmazsa olmazdır. Bu ise örneğin kampanya sürecinde GSS'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, GSS'nin üniversitelere yansımaları üzerinden “Sağlık hakkına sahip çık” çağrısıdır. GSS üzerinden Mediko-sosyallerin kapatılmasına karşı gençliği tutum almaya çağırmak, bunu somut araçlarla bütünleştirmeye çalışmaktır. Ya da herhangi bir üniversitede ortaya çıkan somut sorun üzerinden kampanyanın alanın ihtiyacı çerçevesinde özgünleştirilmesidir. Ya da sınıf çalışması açısından “güvencesiz çalışma geleceksiz yaşama” üst başlığının fabrikalarda ücret gaspı ya da sigortasız çalışma üzerinden işlenebilmesidir, vb...

Somut politikalar maddi gücünü
somut örgütsel araçlarda bulabilir!

Kitle çalışması ve kampanya sürecinin somut politika ve talepler ekseninde inşa edilmesi, örgütlenmeye hizmet ettiğinde gerçek manada işlevini yerine getirmiş olur. Genel politik şiarların içinin doldurulacağı alan somut talepler ve araçlar ise, bunun maddi kuvvete dönüşeceği alan da yaratılacak somut örgütsel araçlarıdır. Kitle çalışmasının ve kampanya dönemlerinin temelde bağlanacağı yer burasıdır. Alanların özgünlüğü ve günün ihtiyaçları üzerinden farklılıklar taşıyacak somut örgütsel araçlar geniş kitleleri kapsamaya açık bir içeriğe sahip olmak zorundadır. Bu örgütsel araçlar, kitlelerin inisiyatifinin ve iradesinin açığa çıkacağı, sorunlara ve bu sorunlar üzerinden ortaya çıkan taleplere müdahil olacakları alandır.

Kitle çalışması ve kampanyalar somut politikalar ve talepler üzerinden şekillenebildiği ve bu çerçevede somut örgütsel hedeflere bağlanabildiği koşullarda işlevini yerine getirebilir ve süreci daha ileriden güçlendirebilir.


Üste