Logo
< Yeni bir dönemin başında gençlik çalışması...

Örgütsel güvenlik üzerine


Örgütsel güvenlik üzerine

Örgütsel güvenlik, sermaye diktatörlüğü altında mücadele yürüten her devrimci örgüt için varlık yokluk sorunudur. Bugüne kadar verilen mücadelelerin tüm deneyimleri bunun böyle olduğunu birçok kez kanıtlamıştır.

İktidara sahip olan burjuvazi işçi sınıfını ideolojik, siyasal ve kültürel olarak denetim altında tutmaya çalışırken, onun öncülerini ise fiziken yok etmeye çalışır. Sınıfa ve onun öncüleri komünistler ile devrimcilere yönelik bu saldırı aynı zamanda kendi düzenini devam ettirebilmesinin temel koşuludur.

Sermaye iktidarını yıkarak sosyalist bir düzen kurma iddiasıyla mücadele eden komünistler, bu hedefleri gereği, var olan düzenin sınırlarını aşarlar ve sermaye iktidarının denetim mekanizmalarının dışında konumlanırlar. Bu, tarihin onların omuzlarına yüklediği görevi layıkıyla yerine getirebilmeleri için gereklidir. Yürüttükleri bütün çalışma bu temel üzerinden gelişmek ve güçlenmek zorundadır. Faşizan bir sınıfın diktatörlüğü altında tümüyle açıktan bir konumlanış, deneyimlerin de gösterdiği gibi, ya ona boyun eğmeyi, ya da ezilip yok olmayı getirmiştir.

Bu konuda partimizin bakışı nettir, pratiği de bu yönde derinleşmeye devam etmektedir. Ancak günlük faaliyet içerisinde güvenlik konusu, bu doğrultuda kurallı, ilkeli bir devrimci faaliyetin örgütlenmesinin önemi kimi yoldaşlarımız tarafından zaman zaman gözardı edilmektedir. Partimizin bu konuda yaptığı uyarılar, aktarılan bazı deneyimler, düşülen kaba hatalardan çıkarılan sonuçlar bunu göstermektedir.

Bu tür hatalar güvenlik konusunun devrimci bir örgütte ne anlam ifade ettiğinin yeterince kavranamadığı ya da yeterince dikkate alınmadığının göstergesidir. Bu konuda gerekli hassasiyeti ve titizliği gösterememenin ya da rehavete kapılmanın reformist eğilimleri besleyeceği de unutulmamalıdır.

Elbette konunun öneminin kavratılması tek başına sorunun çözüleceği anlamına gelmiyor. Çünkü aslolan, bilinen şeyin aynı kuvvetle pratikte de uygulanabilmesidir. Yani söz ve eylem birliği ilkesinin, konunun önemi de gözönüne alındığında, daha kesin ve kuvvetli bir şekilde hayat bulmasının sağlanmasıdır. Bu da iki yolla sağlanır. Konunun önemi gereği parti gündeminde sürekli işlemek, böylece parti güçlerinin sistematik bir şekilde eğitilmesi. Bununla birlikte, ilkeli ve kurallı bir yaşamın gereklerinin ilgili organ ve birimlerde sıkı bir denetime tabi tutulmasını sağlamaktadır. 

Partimizin bu konudaki hassasiyeti ve müdahaleleri biliniyor. Yapılması gereken, merkezi olarak gerçekleştirilen bu müdahalelerin aynı kuvvette yerel önderlikler ve alta doğru tüm örgütler üzerinden gerçekleşmesidir. Zira sorunun somutlandığı alan tam da yerellerdir. Partimizin bu konudaki bakışının ve toplam deneyimlerinin tüm yoldaşlarımıza aktarılmasının sorumluluğu bölge örgütlerindedir. Gerçekleşen organ toplantılarında güvenlik konusu temel bir gündem maddesi olarak ele alınabilmeli, bileşenin pratiği üzerinden tartışmalara, böylece ideolojik ve pratik eğitimin konusu konu olabilmelidir.

Yanısıra kolektif denetim tamamlayıcı halkadır. Lenin “güven iyidir ama denetim daha iyidir” der. Bizler de, varlık yokluk sorunu olarak gördüğümüz ve önemsediğimiz bir konuda işlerin nasıl gittiğini sadece yoldaşlarımızın iradesine bırakan bir yaklaşım içerisinde olamayız. Elbette yoldaşlarımıza tam bir güven duyarız, ama belirlenen kurallara ve ilkelere uygun bir pratiğin gerçekleşip gerçekleşmediğini karşılıklı bir denetime tabi tutmamız gerekir. Zira istediğiniz kadar kurallı ve ilkeli bir yaşama sahip olun, ortada işleyen bir denetim mekanizması yoksa hiçbir şey güvence altında değildir. Yine, söz ve eylem birliği dediğimiz ilke her yoldaşımızda aynı kuvvette gerçekleşmediği oranda, bu denetim şarttır. Bu iradeyi göstermede zayıf davrananlar, böyle bir denetim mekanizmasını güvensizlik sayarak sorun edenler, ya iflah olmaz küçük-burjuvalardır ya da düşmanın bilinçli ajanları...

Elbette partimizde böylelerinin kendilerini kolayca ifade edebilecekleri zeminler yoktur ya da istisnadır. Fakat kimi yoldaşlar şahsında yaşanan sorunları, denetim mekanizmalarının zamanla gevşeyip zayıfladığının bir göstergesi olarak ele alıp değerlendirmek gerekir.

“Devrimci örgüt yaşamsaldır!” tespitinde bulunan partimiz, tüm parti örgütlerine ve militanlarına örgütsel güvenlik konusunda döne döne önemli uyarılar yapmaktadır. Bu davanın taşıyıcısı olarak bizler kurallı, ilkeli ve disiplinli bir örgütsel yaşamla bu çağrıya en üst düzeyde yanıt verebilmeliyiz.

E. Marş


Üste