Logo
< 8 Mart’ın tanıklık ettiği ayrışmanın ilkesel anlamı ve politik önemi

Liseli gençlik çalışması üzerine tartışmalar


TKİP III. Kongresi tutanaklarından...

Liseli gençlik çalışması üzerine tartışmalar

 

Cihan: Ben konuya özel bir nokta üzerinden girmek istiyorum. Liseli gençlik çalışmamız bir dönem kendi içinde özerk bir çalışma ve örgütlenme olarak sürdü. Bu, hiç değilse İstanbul üzerinden, çalışmanın nispeten verimli olarak sürebildiği bir dönemdi de. MK’nın 2008 sonbaharı toplantısı, özellikle İstanbul gözetilerek, her alt bölge parti örgütünün de, kendi çalışmasının organik bir parçası olarak, bir liseli gençlik çalışması yürütmesi gerektiğine işaret etti. Bunun, kendi özerk yapılanması içinde il düzeyinde merkezileşen liseli gençlik çalışmasını da besleyip güçlendireceği düşünülmüştü. Ama pratikte bu tek yanlı olarak ele alındı ve sonuçta kendi içinde il düzeyinde merkezileşen liseli gençlik çalışmasının zaafa uğramasına yolaçtı.

Oysa liseli gençlik çalışması il düzeyinde özerk bir yapılanma ve inisiyatife sahip olmadıkça gelişip serpilme olanağı bulamaz. Bu çalışmanın deneyimine sahip bir yoldaşın kongreye sunduğu özel rapor bu açıdan son derece işlevseldir. İstanbul’un yılları bulan deneyiminin ışığında işaret ettiği temel nokta da budur. Biz bu çalışmayı salt bölgelerin kendi içinde teşvik edilmişliğine bıraktık, böylece onu geliştirme olanaklarından önemli ölçüde yoksun kaldık, diyor yoldaş raporunda haklı olarak.

Elbette her bir alt bölge parti örgütü kendi alanında bir liseli gençlik çalışmasına sahip olmalıdır. Ama bu hiçbir biçimde, liseli gençlik çalışmasının kendi içinde iller düzeyinde, giderek de olanaklı olduğu ölçüde ülke çapında merkezileşmesine engel olmamalıdır. Çalışmanın bu iki cephesi birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısı olarak ele alınmalıdır. Bölgeler liseli gençlik çalışması yürütmelidirler; ama bunu, yarattıkları ilişki ve potansiyelle özerk liseli gençlik çalışmasını ve örgütlenmesini besleyip güçlendirecek bir biçimde ele almalıdırlar.

Liseli gençlik çalışması üniversite gençliği çalışmasına göre bugün için belli bakımlardan belki biraz daha zor olan, ama gerekleri yerine getirildiğinde de çok daha verimli ve kalıcı sonuçlar yaratabilen bir çalışmadır. Kendi sınırlı deneyimimiz bile bunu tüm açıklığı ile göstermektedir. İstanbul’un alt bölge örgütlerinden birinin kongreye sunulmuş raporunda bu konuda dile getirilen düşünceler anlamlıdır. Burada liseliler çalışması ile sınıf çalışması arasında dikkate değer bir ilişki kurulmaktadır. Liseli gençliğin büyük bölümünü bekleyen akibetin işçileşmek olduğuna işaret eden rapor, bu çerçevede lise çalışmasının sınıf çalışmasına bir ön hazırlık işlevi de taşıdığına işaret etmektedir. Meslek liseleri sözkonusu olduğunda bu dolaysız olarak böyledir, ama yoldaşlar haklı bir tutumla sorunun bunun ötesinde olduğunu vurgulamaktadırlar.

Bölgelerimiz liseli gençlik çalışmasına, onu sınıf çalışmasının da bir ön hazırlığı gibi ele alarak, elbette gerekli önemi vermelidirler. Ama partinin liseli gençlik çalışmasını ve örgütlenmesini bununla sınırlamak hatasına düşmeden bunu yapmalıdırlar. Son bir yılda bu hataya biraz da kendiliğinden düşüldü. Çalışmayı iller düzeyinde yeniden özerk bir örgütlü yapıya ve işleyişe kavuşturmak gerekir.

Liseli gençlik birlikleri bu çalışmanın örgütsel formu olacaktır. Tüm ilerici-devrimci güçleri kapsayan birleşik bir liseli gençlik örgütlenmesi, hareketin nesnel bir ihtiyacıdır. Ama bugünün koşullarında öznel nedenlerle bu olanaklı da görünmemektedir. Bu politikayı gençlik hareketinin geneli için yıllar öncesiden gündeme getirdik ama yazık ki bir destek bulamadık ve bir sonuca gidemedik. Sonuca gidememenin alternatifi örgütsüzlük olamayacağına göre biz, kuşkusuz kendimizden ötesini kucaklayacak bir bakışaçısıyla, ama şimdilik esas olarak kendi çalışmamızın sonuçları üzerinden, bir liseli gençlik örgütlenmesi yoluna gitmek durumundayız. Bu konuda bir deneyimimiz ve bir ön birikimimiz de var. Gelinen yerde platform türü biçimleri geride bırakarak dosdoğru birlik türü iddialı bir yapılanmaya geçmek gerekir.

Liseli gençlik çalışmasının partimiz için apayrı bir anlamı vardır. Zira partimiz sınıfı esas alan, sınıf eksenine oturmaya çalışan, kendini buna adamış bir partidir. Ve liseli gençlik, bu sınıfın en büyük rezerv kaynaklarından biridir. Bu alanda alınacak her ciddi mesafenin sonuçları bir biçimde sınıf çalışmasına da yansıyacaktır.

Kaldı ki burada meslek liseleri gibi özel bir başlık ayrıca vardır. Geçmişte bu konuda çok tartıştık, konuya ilişkin değerlendirmelerimiz var. Burada söylenmesi gereken herşey aşağı yukarı söylenmiştir. Sözkonusu değerlendirmelere yeniden bakılarak, bu bakışaçısından hareketle, her bir bölgedeki meslek liselerinin (bunlar bugün için büyük ölçüde dinci ve milliyetçi gericiliğin etkisi altındaki gençlik kitlelerini oluştursalar bile) saptanması ve onlarla hiçbir ilişki olmasa bile sıfırdan bir politik çalışma örgütlemesi, her bölgede parti birimlerinin ve ildeki liseli gençlik birliğinin temel bir görevi olabilmelidir. Parti kongresi bu göreve de özel olarak işaret etmelidir.

Liseli gençlik yayınımız var, sorunlarını bir yana koyuyorum, ama bültenler meselesi üzerinde durmak gerekir. Meslek liselerine yönelik özel bültenlere, liseli gençliğe yönelik daha popüler bültenlere ihtiyacımız var. Liseli gençlik çalışmasının güçlendirilmesi hedefine bağlı olarak bu araçları da yeniden gündeme almak gerekir.

Erdal: Liseli çalışması eninde sonunda sizin bölge çalışmanızla içiçe bir çalışmadır. Nitekim bizim İstanbul deneyiminin başlangıcı kimi bölge çalışmalarının bir ürünüdür. Daha sonra zaman zaman bölge ile lise çalışması ilişkisi sorunlar yaratabildi. Bölgeler bir yandan müdahale ediyor, gençliğinse kendine göre bir yapılanması var ve o bir başka yönden müdahale ediyor... Bu, yer yer alanlar arasında sorunlara ve bir yerde planlama boşluklarına yolaçabildi.

Genelde gençlik çalışmasının sorunlarından da kaynaklı belirli bir kaygı vardı. Acaba kendi içerisinde gençlik yeterince verimli bir müdahale yapabilir mi diye? Bununla ilgili somut tartışmalar da oldu. Bir kısmıyla yakından çalıştığım için biliyorum, lise çalışmasının içinden çıkan ve yöneten yoldaşlarda önemli zaafiyet alanları doğallığında oluyordu. Bunlar imkanların değerlendirilmesinde büyük bir soruna da yol açabiliyordu. Bu nedenle, çalışma bölgelere bağlandığı zaman acaba bu bize başka bir sorun yaratır mı diye düşündüm. Sonuç yazık ki biraz böyle oldu ve biz şimdi bunu giderebilmenin sorunlarını tartışıyoruz.

Özerk liseli gençlik örgütlenmesi politik bir örgütlenmedir son tahlilde. Yürüttüğü çalışmanın buradan gelen bir iç dinamizmi, bütünlüğü ve mantığı var. Bu onu verimli de kılmaktadır. Bunu bir biçimde zaafa uğrattınız mı, bu kendini çalışmada açık bir gerileme olarak gösterir. Başka deneyimlerden de biliyoruz bunu. Geçmişte İDLB, şimdilerde Dev-Lis bunun örnekleridir. Bağlı bulunduğu partinin reformist kimliğine rağmen bu ikincisi halen liselerde nispeten başarıyla çalışabilen, yer yer geniş bir liseli kesimine seslenebilen bir örnek.

Berat: SDP ya da SP’nin kortejlerinin yarısından fazlasını oluşturuyorlar.

Erdal: Yarısından fazlasını oluşturuyorlar ve bu önemli. Bir başka nokta, sonuçta liseli gençlik hareketi diye bir kavram ve olgu var. Bu, liseli gençlik çalışmasının kendi iç dinamikleri üzerinden şekillendirilmesi gerektiğinin bir göstergesidir. Bölgelere bağlandığında, ister istemez bu çalışma daralır ve kısırlaşır. Bölge çalışmasının ihtiyaçlarına göre şekillenmek, tek tek liselileri örgütlemek, devrimcileştirmek ve militanlaştırmak için iyi oluyor kuşkusuz. Ama soruna kitle çalışması açısından baktığımızda buna daralmak amaca uygun düşmüyor. Bir yıllık zaaflı deneyim bunu ayrıca somut olarak gösterdi. (...)

Ceren: Problem aslında şuradan çıkıyor. Gençler liselere dönük bir çalışma biriminde mi örgütlenecekler, yoksa bölgenin ihtiyaçlarına göre mi? İşaret edilen noktalardan biri bu sanıyorum. Bu ciddi bir sorun olabiliyor. Bölgeler kendi bulundukları yerden bakınca, işte bir takım liseli genç güçler var, bunları politik çalışma içerisinde militanlaştırıp eğitelim ve parti çalışmasının öteki ihtiyaçlarına yöneltelim bakışıyla hareket ediyorlar. Sonuçta, bir taraftan merkezi il koordinasyonu, öteki taraftan bölgeler, ikisi arasında bir çatışma yaşanabiliyor. Biri ben bölgede bütünsel bir faaliyet örgütlüyorum ve elimdeki liseliler de bu faaliyetin parçası diyor. Öteki doğal olarak liseli gençlik çalışmasının toplamını ve buradan gelen ihtiyaçları esas alıyor, soruna buradan bakıyor, planlamalarını buna göre yapıyor ve güçlerin kullanımını bu çerçevede ele alıyor. Sonuçta uyumsuzluk ve çatışma da buradan çıkıyor. Bunu çözmek gerekiyor.

Cihan: İlin başında bir il komitesi bulunduğuna göre, bunu amaca uygun bir biçimde yönlendirmesini ve koordine etmesini, bu türden sorunların önünü almasını bilmelidir. Çalışma hem kendi özerk merkezi üzerinden ve hem de her bir bölgede parti çalışmasının bir alanı olarak yürüyebilmeli, sonuçta bu ikili çalışma birbiriyle bağdaştırılabilmelidir. Doğru bir yaklaşım, ilişki tarzı ve kadroların buna dayalı eğitimi ile çözülebilir bir sorun bu.

Helin: Özerk platform örgütlenmesi olarak süren liseli gençlik çalışmamızın bir dönem ortaya çıkardığı dinamizmi, liselerde ürettiği politikayı, örgütlediği güçleri, yaptığı eylemlilikleri görmemek mümkün değil. Bu önemli bir deneyim birikimi de sağladı. Ama temelde sorun alanının lise çalışmasının bölgelere verilmesinden sonra çıktığını, yerel örgütler tarafından lise çalışmasına dair o deneyimlerin süzülemediğini düşünüyorum.

Kendi bölgemiz için de bunu söyleyebilirim. Eğer biz lise çalışmasının geçmiş dönemdeki pratiğine hakim olabilseydik, yönlendirme daha doğru olabilirdi. Ben özelde İstanbul çapında merkezi koordinasyonun işlevsel olabileceğini ama temel sorunun bu olmadığını düşünüyorum. İstanbul’un lise çalışmasına dönük dönemsel genel bir hattı olur, yereller de bunu kendi liseli birimlerinde uygularlar. Bu üstten koordine edilebilir, buna dair bir tartışmam yok.

Ama temel sorun şu. Liselerden çok insan geldi, halen de öyle ya da böyle geliyorlar. Bunların politik planda geliştirilmesi sorunu var. Ben bölge çalışmalarıyla kurdukları ilişkilere, tek başına siyasal çalışmada bildiri dağıtmaları, gazete satmaları, buradan doğru gelişmeleri üzerinden bakmıyorum. Aynı zamanda onlara politik olarak da müdahale ediliyor. Dolayısıyla, yerellere dayalı lise ve meslek lisesi çalışmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Demet: Yoldaşın da bulunduğu ortamda bu konu tartışılmıştı uzun uzadıya. Hala da kafama oturmayan bir dizi şey var. Sonuçta siz eğer liseli gençliği bölge çalışmasının bir unsuru haline getirirseniz, yönü, yönelimi, hedefleri değişir. Bunu düşündüğümüz tarzda kendi alanında bir koordinasyon ekseninde yaparsanız, yine yönü, yönelimi, talepleri farklılaşır. Taban tabana zıt anlamında söylemiyorum bunu. Koordinasyonda da oturmayan birçok şey var benim açımdan. Bunu il üzerinden organize edilebilir bir sorun olarak da görmüyorum.

Cihan: Liseli gençlik hareketi diye bir olgu var. Bir liseli gençlik kesimi ve onu kitlesel bir hareket düzeyine çıkaran dinamizmi var. Bu, bu ülkenin yakın dönem deneyiminde de var. Dolayısıyla özerk bir liseli gençlik çalışması ve örgütlenmesi ihtiyacına buradan bakabilmek gerekir. (...)

Bölgeler liselerden kadro devşirebilirler, bölgenin genel politik çalışma ihtiyacı için ya da sınıf çalışması ihtiyacı için. Ama bu kadro potansiyelini salt bu açıdan ele almamak gerekir. Bu sonuçta liseli gençlik çalışmasını verimsizleştirir. Buradan kazanılan kadrolar öncelikle genişleyen ve derinleşen bir liseli gençlik çalışmasının ihtiyaçları açısından değerlendirilmelidir. Bu, böylece bu alandan düzenli biçimde yeni güçler kazanmanın ve olanaklı olan her durumda bölgelerdeki parti çalışmasının öteki ihtiyaçlarına yönlendirebilmesinin de güvencesi olacaktır. Parti, bu çalışmada öne çıkan ve deneyim kazanan belirli kadroları, çalışmada boşluk yaratmamaya da çalışarak, sınıf çalışmasının başka alanlarına yöntemli bir şekilde aktarma olanağı bulacaktır.

Liseli bir gençlik hareketini geliştirmek sözkonusuysa, bu il çapındaki merkezi bir yapılanmayla, liseli gençlik birlikleriyle olabilir ancak. Bölgeler bunu besleyecek bir çalışmayı yapabilirler. Yani bir liseli gençlik örgütlenmemiz var, bir liseli gençlik hareketi geliştirme gayretleri var, biz de bölgesel müdahalede kendi liselilerimizi eğitip elimizin altındaki liselere yönlendirerek bu çalışmayı güçlendirmeye bakalım diyebilmeliler. Temelde şu an bizim öncelikli ihtiyacımız, bir liseli gençlik hareketi iddiasıyla ortaya çıkmak ve bunu geliştirip yaymaktır. Eldeki güçlerin değerlendirilmesine de bugün için buradan bakmak gerekir. Bunu başarırsak çok geçmeden gerisin geri bölge çalışmaları için güçlü bir kadro rezervi de yaratmış oluruz, bunu yineliyorum.

Çalışmanın iki cephesinin bağdaştırılması pratikte belki kolay olmayacak ama bir parti bu sorunu sonuçta somutluğu içinde çözebilir. Tartışmalar çoğu kere gündelik pratik işler üzerinden çıkıyor; biz bu yoldaşlara görevler vermişiz, onlarsa başka işlere çağırıyorlar, burada asıl yetki kimin, denilebiliyor. Sorunu ve tartışmayı bu kısırlık içerisinde bir yere götüremeyiz. İl komitesinin amaca uygun bir biçimde buna müdahale etmesi ve çalışmanın bütünlüğünü sağlaması gerekir. Bölge, liseli gençlik birliği çalışması ne kadar ilerlerse, bölgesel düzeyde benim için de imkanlar o kadar çoğalır diye bakmalı ve birliğin çalışmasını kolaylaştıran müdahalelerde bulunmalıdır. Bölgenin gündelik acil ihtiyaçları değil, liseli gençlik çalışmasının ve birlik örgütlenmesinin bir an önce oturtulmasıdır öncelikli olan, hiç değilse bugün için. Liseli gençlik örgütü de bölge çalışmalarına olanaklı olduğunca katılabilmek, gerekli her durumda destek vermek kaygısıyla hareket edebilmelidir.

Demet: Liseli gençlik örgütlenmesi içerisinde faaliyet yürütülen bir kitle örgütü mü olacak?

Cihan: Biz bunu mantığı bakımından geniş gençlik kitlelerini kucaklamayı hedefleyen bir örgüt olarak düşünmeliyiz. Ama bugünkü somut durumda bu, başlangıçta kendi öz güçlerimizin örgütlü bir yapı içinde toplanması üzerinde yükselecek. Yürütülecek çalışmayla da adım adım kitleselleşmesi hedeflenecek. Bu bizim irade ve tercihlerimizden bağımsız olarak bugün için böyle olacak, böyle olmak zorunda. Hedefi elbette liseli gençlik kitlelerini uyarmak, harekete geçirmek ve eylemli süreçlerin de sağladığı olanaklarla kucaklamak olacaktır. Müdahalesini bu gözle yapabilen, çalışmasını bu hedefe dayalı olarak yürütebilen bir örgütsel yapı olabilmelidir.

Helin: Liseli gençlik hareketinin ilerleyebilmesi için liseli gençlik kadrolarının gelişim süreçlerinin önemli olduğunu söylüyoruz. Bunların örgütsel-politik süreçlerine müdahaleyi nasıl yapacağız? Esnek olarak tanımladığımız o hiyeyarşik yapının kendi sınırları içinde bunu başarabilecek miyiz?

 Cihan: Sorunu o yapıyla sınırlı düşünmek zorunda değiliz ki. Liseli gençlik birlikleri duruma göre başka güçlere de açık kitlesel bir yapılanmadır, esas mantığı yönünden. Her kitle örgütü bünyesindeki ileri unsurlarla özel bir tarzda ilgilendiği gibi, bu örgütün bünyesinde bulunan gelişme açık militanlarla ilgilenmek de her yerel parti örgütünün görevidir. Çalışmanın özerk bir yapılanma içinde sürüyor olması, sizin parti örgütü olarak bu güçlerden uygun olanlarla özel parti bağı kurmanıza hiçbir biçimde engel değildir. Bu bağı kurar, bu temelde eğitir ve bir kitle örgütü olan birliğin iç işleyişini hiçbir biçimde zaafa uğratmaksızın çalışmaya parti çizgisi temelinde yön bile verebilirsiniz.

Bu tümüyle bir yöntem sorunudur. Buradaki sorun her kitle örgütü içinde çalışma yürütmek üzerinden partinin karşısına çıkabilecek türdendir. Bu özel ilgilenme gerçekleştirilirken, liseli gençlik birliklerinin ne anlam ifade ettiği gözetilerek, çalışması hiçbir biçimde parti çalışmasına alternatif görülmeyerek, pratik planlamalardaki çakışmalar da yapıcı bir biçimde ele alınıp çözülerek, bu iş amaca uygun bir biçimde başarılabilir... Böyle bir tarz izleyemezsek döne döne çıkması kaçınılmaz olan sorunlar ayağımıza dolanır, anlamsız bir düğüme dönüşür.

Sistemli ve sürekli bir eğitim üzerinden bu mesele amaca en uygun şekilde çözülmelidir. Eğer liseli güçlerimizin kendi özerk örgütlenmeleri içerisindeki konum ve icraatları bölgelerdeki lise çalışmamızın gelişip serpilmesini kolaylaştırıyorsa, biz bunu daha da kolaylaştırmaya bakalım, nasılsa bunun verimini yarın yine biz alacağız. Sonuçta, bölge örgütlerimiz liseli genç güçlerimizi kendi liselerinden uzaklaştırmak yerine kendi birimlerinde güç olmaya, liseli gençlik mücadelesini geliştirmeye teşvik etmeye çalışmalıdırlar. Özellikle de bu başlangıç evresinde ve ayağımız bir parça yere değene kadar...

Liseli gençlik birliğinin çalışmalarına bölgelerde gerekli desteği vermek gerekir. Yeni biçimiyle liseli gençlik örgütlenmesi gündeme geldiğinde, her bir alt bölgede bunun yerel ayağını yaratmak ya da geliştirmek her yerel parti örgütünün görevi olmalıdır. Ve o bunu, özerk liseli gençlik örgütlenmesine kendi bölgeleri üzerinden verilen bir destek olarak ele almalıdır. Sonuçta genel çalışmanın başarısı ölçüsünde esas verimi de yerel parti örgütleri toplayacaktır. Biz sistemli bir biçimde bu alandan yetişen kadroları genel parti çalışmasına çekmek olanağı bulabileceğiz. Bir yandan o liseli gençlik birliği olarak işleyecek, bir yandan da yoldaşların bir kısmını o çalışmanın dışına alıp sınıf çalışmasında istihdam eder hale geleceğiz.

Yerel parti örgütleri olarak gençlik örgütlenmesine gereken önemi vermeliyiz. Onun özerk bir örgütlenme olması parti tarafından sistemli biçimde yönlendirilmesine engel değildir. Bu kaba bir müdahale anlamına gelmiyor, kadrolarımızı eğiterek o çalışmanın amaca uygun ve doğru bir çizgide yürütülmesini sağlayabilmek gerekiyor. Bütün birliklerde/kitle örgütlerinde parti çekirdeği olur, parti onu dolaysız olarak yönlendirir, bu onun işleyişini bozmaz, bağımsız örgüt yapısının zedelemez.

(...)

Berat: Kavrayış ve bakışaçısı planındaki zayıflıklara müdahaleyle pratikte karşımıza çıkacak sorunların aşılabileceğini düşünüyorum. Mesele, lise çalışmasının parti örgütünün gündemine alınması, onun tarafından şekillendirilmesidir. Bugünkü koşullar üzerinden bakıldığında, liseli çalışmasının kendi içerisinde birleştirilmesi ve bu temele oturtulması gerekmektedir. Eğer bölgeler çalışmanın günlük ihtiyaçları üzerinden, dar ve sığ bakışla hareket ederlerse, bu sorunları daha da artıracaktır. Bölgelerde sorun, diyelim ki X ilinin kendi içerisinde bir lise çalışmasının inşa edilmesi, bütünleştirilmesi, giderek somut bir kuvvete dönüştürülmesi çerçevesinde tartışılırsa, planlama ve işbölümü ona uygun biçimde yapılır. Lise çalışması her bölge çalışmasının güçlendirilmesi açısından ciddi bir potansiyele sahiptir. Çünkü liseler, meslek liseleri ordadır, bölgenin bünyesindedir. Burada esas olan bakışaçısı sorunudur. Eğer bölgedeki gündelik çalışmanın ihtiyaçları üzerinden ele alırsanız, politik-pratik faaliyetini o zeminde şekillendirdiğiniz için, etkin bir lise çalışması yürütemezsiniz.

Bence de bu alanda zengin deneyimler var. ‘90’ların başında liselilerin belli talepler üzerinden çok daha kitlesel sokağa döküldüğü deneyimler var. Bu örgütlenme deneyimlerinin politik sonuçları var. Bunlardan faydalanmak önemli. Belli zorlanmalar yaşanabilecektir. Bölgeler halihazırda sınırlı güçlerle ve zorlanmalarla liseli gençliğin örgütlenmesine yöneliyorlar. Zira lise çalışması özgün bir alan; liseli gençlerle ilgilenmek, onları bir sürecin içerisine katabilmek bakımından... Böylesi zorlanmalar yaşanabiliyor. Ama diğer vurgu, liselilerin bölge çalışmasında faaliyete katılması, onların devrimcileştirilmesi açısından, çok yönlü gelişimi açısından önemli. Bir taraftan liselerine yönlendirilmesi, diğer taraftan bölge içerisinde devrimci faaliyet içinde şekillendirilmesi önemlidir diye düşünüyorum. Ama sorun temelde bugünkü öncelikler ya da lise çalışmasının ortaya çıkardığı ihtiyaçlardır. Bu konuda açıklık sağlandığı ölçüde sorun aşılır düşüncesindeyim.

Onur: Geçen yıl parti merkez komitesinin aldığı karar üzerinden liseli çalışması bölge çalışmalarının temel alanlarından biri olarak tanımlandı. Buna ilişkin atılmış belli adımlar ve ortaya çıkardığı sonuçlar var. Lise çalışmamızın geçmiş süreçleri üzerinden platformumuza sunulan bir metin var. Kaleme alan yoldaş, geçmiş deneyimleri belli yanlarıyla irdelemiş ve belli sonuçlara işaret etmiş bulunuyor. Zayıflık noktalarına değiniyor ve aşılması üzerinden bazı perspektiflere işaret ediyor. Bunlar ışığında tartışmak daha bir kolaylaşıyor. Aslında yapılmış tartışmaların belli bir açıklığı sağladığını düşünüyorum.

Kısaca şunları söylemek mümkün. Bir politikanın hayata geçirilmesi sonuçta örgütlülükle mümkündür. Siz belirlediğiniz bir politikayı hayata geçirebilecek araçlar ve örgütler yaratamazsanız, bunu ete kemiğe büründüremezsiniz. 2000’lerin başından 2005’e kadar liseli çalışmamızın bir dinamizm kazandığını biliyoruz, Özellikle İstanbul üzerinden. Başka bazı kentler üzerinden de bunu söylemek mümkün. Lise çalışmasında alınan mesafenin de getirdiği itilimle, başka alanlarda da bir takım çıkışlar oldu. Ama bunlar bir yerden sonra önemli ölçüde zayıflamış bulunuyor.

Bugün ciddiyeti olmayan, örgütlülüğü olmayan bir takım reformist çevrelerin belli liseli güçleri harekete geçirebildikleri ifade edildi. SDP, Sosyalist Parti ya da başka bazı çevreler üzerinden bu örneklendi. Ben bunun kalıcı bir temele sahip olduğunu, ciddi bir örgütlenme çabasının ürünü olduğunu düşünmüyorum. Bunların hızla toparlanıp hızla dağıldığını, dolayısıyla politik eksene dayalı sistemli bir çalışma üzerinde yükselmediğini söylemek gerekiyor.

Evet, liseli gençlik çalışması bizim açımızdan önemli. Bu çalışmaya parti ilk çıkışından beri, sınıf çalışmasıyla da bağı içerisinde, meslek liseleri çalışması olarak tanımlamıştır. Ama dönem dönem belli girişimler olsa da, bu konudaki adımlar bir türlü kalıcı hale gelemedi, bir temel yaratılamadı. Belli deneyimler kuşkusuz bıraktı. Liseli çalışmamızın belli imkanlara kavuştuğu dönemde meslek liseleri üzerinden belli bir yönelim içerisine girildi, İstanbul’da bir kurultay örgütlemek, bir meslek liseleri bülteni çıkarmak gibi... Birkaç özel sayı yayınladı. Ama kalıcı hale getirilemedi. Bu biraz da şuradan geliyor. Herşeyden önce saptanan politikayı hayata geçirecek bir örgütsel yapı ve güçler gerekiyor. Bu olmadığı ölçüde perspektif boşlukta kalabiliyor.

Bir bölgedeki liseli çalışmamızın bölge çalışmasına bağlanmasının ortaya çıkardığı sonuçları üzerinden söylenebilecekler var. O çalışmanın deneyimlerini irdeleyen bir rapor kaleme alınmıştı. Bu raporda anlamlı şeyler olduğunu düşünüyorum. Tartıştığımız soruna, perspektifimiz ne olacak, çalışma nasıl bir işleyişle, nasıl bir yapıyla kendini ifade edecek sorununa az çok açıklık getirmeyi kolaylaştıracaktır.

Biz vurguyu bölge örgütlerine doğru kaydırdık ama bunu merkezi düzeyde müdahaleyi ortadan kaldıracak bir düzenleme olarak düşünmedik. Sonuçta bunun güçleri olmadığı ölçüde bu yanı boşlukta kaldı. Buna ilişkin bir koordinasyona, hem merkezi yayını hem merkezi politikaların belirlenmesi üzerinden, kuşkusuz ki ihtiyaç var. Siz bunu bölgeler üzerinden kendi alanına dönük somut bir çalışma planıyla birleştirseniz bile, sonuçta bir liseli gençlik hareketinden söz ettiğimiz yerde, onun sorunlarının, gündemlerinin olduğu bir yerde, tabii ki çalışmanın merkezi bir yapıyla sürdürülmesi gerekiyordu. Somut durumumuzdan kaynaklı olarak böyle yaşandı. Önümüzdeki dönemde bu zayıflığı hızla gidermek gerekiyor.

Temelde sorun şudur. Liseli çalışmamız bölge çalışmalarımızın temel alanlarından biri olarak, bölgedeki siyasal sınıf çalışmamızını zeminini güçlendirmeli, sınıf çalışmamızı besleyen bir kanala dönüşebilmelidir. Bunun için de gençliğin politikleştirilmesi gerekiyor.

Örneklediğim bölgede gençliği politikleştirme çerçevesinde olumlu bir pratiğin yaşandığını biliyoruz. Bu bölgede, Filistin sorunu üzerinden yapılan bir müdahaleyle yaklaşık yüz kişilik bir gençlik kitlesi yürütülebildi. Gençliği politikleştirecek, devrimcileştirecek genel toplumsal ve siyasal sorunların gençlik alanına doğru bir gündem olarak taşınabilmesidir sözkonusu olan. Tabii yanısıra gençliğin kendi özgün sorunları üzerinden de müdahalelere konu edilmesi gerekiyor.

Şu da göz önünde bulundurulmalı. Bizim gençlik çalışmamızın etrafında topladığı güçlere karşı devletin çok sistemli bir yönelimi var. Önünü kesiyor, ailelere müdahale ediyor, idare üzerinden müdahalede bulunuyor, bizzat kendisi gidiyor. Son örneklediğim bölge üzerinden de bu böyle. Oranın JİTEM elemanları tek tek gidip aileleriyle görüşüyorlar, baskı oluşturuyorlar. Soruşturma terörü vb.’ni bir tarafa bırakarak söylüyorum.

Sonuç olarak, bir taraftan gençleri kendi alanları üzerinden çalışmaya katabilmek, oradan harekete geçirerek süreci örgütlemek, öte taraftan burada öne çıkanları siyasal faaliyetimizin güçleri haline getirmek. Örneklediğim bölge üzerinden bunun pratiği ortadadır. Bu kuşkusuz hızla güçlenebiliyor, ama dağılabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Önemli olan o müdahalenin ikili yanını gözetmek. Bir taraftan siyasal eğitimleri, sadece siyasal pratiğin içine sokarak değil, sistemli bir tarzda gerçekleştirilmelidir. Kadrolaşma politikamız çerçevesinde onları ideolojik çizgimiz temeli üzerinden eğitmeye dönük çaba öne çıkarılmalıdır. Öte taraftan da, kendi özgün alanında taban örgütlenmelerini büyütmeye, birimleşmeye, temel organlara dayanır hale getirmeye çalışılmalıdır. Kolaycı davranarak bir bölgenin politik faaliyetinin ihtiyaç duyduğu pratiklere yöneltilen güçler olarak değil, temel bir çalışma alanı olarak ve birimine dayalı bir tarzda bunu yapabilmek gerekiyor. Bunu yaptığımız ölçüde de zaten, gazete satışı, bildiri dağıtımı, vb., bunları da yapabileceğiz.

Demet: Birim derken, bölge çalışması içerisinde liseli gençlik çalışmasıyla ilgilenen bir birimden mi bahsediyorsun?

Onur: Tabii ki bölge komitesinin kendi içinde, o alanla ilgilenen bir birim. Nasıl biz sınıf çalışmamızın bir alanında temel bir organ oluşturuyorsak, bölge açısından da böyle bir organa dayalı hale gelmemiz lazım.

Erdal: Gençlik platformu ya da birliği sadece bir koordinasyon oluyordu geçmiş dönemde. Cihan yoldaş formüle ederken ben farklı birşey anladım; bağımsız bir liseli gençlik örgütlenmesi ve bunun bölgelerle ilişkisinin parti üzerinden kurulması biçiminde...

Cihan: Biçim olarak tabii ki, eğer biz gerçekten yapısal olarak yönetim kurullarıyla çalışabilen bir birliğe sahipsek. Diyelim ki bu Kartal’da liseli gençlik birliğinin 7 kişilik bir yönetimi de olabilir. Ama bizim Kartal’da lise çalışmasını yöneten çekirdeğimiz aslında üç kişidir, o yedi kişiden üçüdür. Gençlik birliği bağımsız bir yapılanmadır. Kendi yönetimi, alt yönetimleri, buna dayalı bir işleyişi vardır. Ama onun içinde partinin denetimi ve disiplini altında, çizgisi doğrultusunda çalışabilecek istikrarlı öğelerden çekirdekler kurmak ve doğrudan doğruya bölge komiteleriyle yönetmek, bunu hiç de liseli gençlik birliğinin işleyişini boşa çıkaran, çalışmasını zayıflatan değil, tam tersine güçlendiren bir tarzda yapmak... Partili bakış açısı bu olmalıdır.

Onur: (...) Meslek liseleri çalışmaları sınıf çalışmamızın önemli bir kanalına dönüşebilir. Perspektif planında bir açıklığımız var ama pratik planda bir zayıflık olduğunu görmek gerekiyor. Bu örgütsel çalışmamızın toplam durumuyla da ilgili. Buraya güç ayıramamanın, o yönelimi bir parça ete kemiğe büründürecek bir biçimde giriş yapamamanın bir sonucu. Ama biz mutlaka, özellikle de sanayi bölgelerinin etrafındaki meslek liselerine dönük bir çalışmayı örgütleyebilmeliyiz. Sınıfın genç güçleri olarak yarın fabrikalara girecekleri bir alan olduğu durumda, çok daha özel bir yönelim içerisinde olabilmeliyiz.

Liseli gençlik birliklerine daha geniş gençlik kitlesini etrafında toplayan bir politik merkez olarak bakmak gerekiyor. Yayını böyle bir işlev görmeli. Koordinasyon açısından, bu çalışmanın merkezi işleri ile bölge arasındaki ilişkiler bakımından pratikte sorunlar yaşanabiliyor. Geçmişte bir bölgede ortaya çıkan ve biraz yetki tartışmasına dönüşen sorundan sözediyorum. Temelde il faaliyetini yöneten organın buna müdahalesi önem taşıyor.

Genelde merkezi gündemlerimiz ile bölge gündemleri arasında da çatışma yaşanabiliyor. Siz bölge olarak başka bir gündem üzerinden şekilleniyorsunuz, ama partinin başka bir gündemi karşınıza çıkıyor. Planlamalar bazen çakışıyor, bazen birbirini boşa çıkaran sonuçlar yaratıyor. O tür pratik güçlükleri aşma yönünde çaba harcamalıyız.

Geçmişte bu alanda esnek araçlarımız vardı. İstanbul liseli gençliğinin bir bülteni vardı. Yerel düzeyde, okullar düzeyinde bazı bültenler kullanılıyordu. Burdan bir geriye düşüş var. Bu konuda açıklık sağlanması gerekiyor. Biz bir taraftan politik kimliğimizle faaliyetimizi örgütleyeceğiz, ama öte taraftan esnek araçları da kullanmalıyız. Gençlik alanında esnek platformalar üzerinden yapılmış tartışmanın ardından böyle bir yönelime girmenin ne kadar doğru olacağı tartışılabilir. Ama bu tek yanlı ele alınmamalıdır. Toplamında politik çalışmanın temel araçları ile bu esnek araçları birleştirebilme sorunudur. Bunu mutlaka yeniden gündeme almak gerekiyor.

Son olarak, meslek liselerini gençlik çalışması üzerinden sınıf yönelimini kuvvetlendiren bir temel olarak öne çıkarmalıyız.

(...)


Üste