Logo

III. Parti Kongresi kitlesel bir coşkuyla selamlandı!..


III. Parti Kongresi kitlesel bir coşkuyla selamlandı!..
Kapitalizm krizde, çözüm sosyalizmde!


Bir ayı aşkın bir süredir hazırlıklarını yaptığımız “Kapitalizm krizde, çözüm sosyalizmde!” gecesi, 21 Kasım 2009 tarihinde, Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirildi. Geceye yaklaşık bin işçi, emekçi, kadın ve genç katıldı. Gençlerin yoğun katılımı dikkat çekti.

Gece, Partimizin III. Kongresi’ni gerçekleştirdiği bir dönemde yapıldı. Sevinçli, coşkulu ve gururluyduk. Etkinliğe bir gün kala ise sermaye devletinin eli kanlı katiller sürüsü İstanbul polisinin, partimizin üyesi Alaatin Karadağ yoldaşı alçakça katlettiği haberi ile sarsıldık. Bu olay doğal olarak öfkemizi biledi, gecemizin başından sonuna dek canlı ve coşkulu geçmesine vesile oldu. Denilebilir ki bu yılki gecemiz, bugüne kadarki en coşkulu geceydi.

Gecemize Türkiyeli örgütlerden TKP/ML, MLKP, TİKB, TİKB-B katıldı ve stant açtı. Ayrıca MLKP ve TKP/ML-YDB mesajlarıyla gecemizi selamladı. Yerli devrimci partilerden ise MLPD ve KPD-ML gecemize katılıp stant açtı. MLPD temsilcisi ise gecemizde kısa bir konuşma yaptı.

TKİP İstanbul İl Komitesi’nin mesajı gecede okunurken, İzmir İl Komitesi, Ankara’dan Komünistler, Adana’dan Komünistler, Bursa’dan Komünistler, Esenyurt’tan Komünistler, Ümraniye’den Komünistler, Pendik’ten Komünistler, Kartal’dan Komünistler, Zindandan Komünistler ve Genç Komünistler etkinliğimizi mesajlarıyla selamladılar..

Başarıyı sağlayan güçlü bir ön hazırlık

Önceki deneylerden çıkardığımız dersler ışığında, bu yıl her şeyi önden planladık ve ayrıntılı bir işbölümü yaptık. Bu nedenledir ki, gece programının sunuluş ve gerçekleştirilmesinden sahne ve salonun düzenlemesine kadar her şey planlandığı gibi oldu,  kaydadeğer hiçbir aksama yaşanmadı.

Ve denilebilir ki gecemiz, bugüne dek gerçekleştirdiğimiz gecelerin en sade, en akıcı, en düzenli ve en disiplinlisi oldu.

Etkinliğimizi, yurtdışında politik çalışmanın dibe vurduğu, sıradan emekçiler bir yana, çeşitli devrimci çevrelerle yakınlığı olanların dahi devrimci örgütlere oldukça mesafeli durduğu bir dönemde gerçekleştirecektik. Genel politikamıza uygun olarak programımızda hiçbir popüler sanatçı ya da grup yoktu. Dolayısıyla, katılım da dahil tüm hedeflerimize devrimci politik-pratik bir çalışma ile ulaşacaktık.

En büyük silahımız partimizdi. Tüm çalışmamızda, onun program ve ilkelerini anlatacak ve Türkiye devrimi açısından bir şans olduğunu vurgulayacaktık. Tok bir biçimde kapitalizmi teşhir edecek, kapitalizme karşı tek seçeneğin devrim ve sosyalizm olduğunu anlatacak, emekçilerin ve samimi devrimcilerin gecemize katılması için çağrı yapacaktık. Her yerde ve yeterince olmasa da, bunu yaptık.

Erken bir tarihte partimizin sembollerinin süslediği materyallerimizi hazırladık. Özellikle geceye ev sahipliği yapacak olan Köln’de ve yakınındaki kentlerde yaygın bir afiş çalışması yaptık, binlerce çağrı metni dağıttık. Tüm toplantı ve gece türü etkinliklerden, geceye dönük çalışmaların uygun zemini olarak yararlandık. Bir yandan da emekçi evlerine ziyaretler gerçekleştirdik, sözlü propaganda eşliğinde gece bileti satışları gerçekleştirdik. En çok verimi de bu çalışma sayesinde elde ettik.

Geceye dönük ön hazırlık çalışması sırasında, özellikle gecemizin yapıldığı kentte ve yakın bölgede yoğunlaştık. Çalışmamızı olabildiğince planladık, sık sık gözden geçirip, aksamaları giderdik.

“Yine iddialız ve yine başaracağız” demiştik, bu sözümüzü yerine getirdik.

Devrimci bir program, başarılı bir etkinlik

Her yıl yaptığımız gibi bu yıl da partimize yaraşır bir devrimci etkinlik gerçekleştirecektik. Üstelik bu yılki etkinliği, III. Kongre’mizin gerçekleştirildiği bir sırada yapacaktık. Bunun kendisi, her bakımdan devrimci bir program hazırlamamızı emrediyordu. 21 yıllık gerçek bir devrimci emeğin yansıtılacağı, kendi öz çabalarımızın ifadesi ürünlerimizin sergileneceği bir etkinlik planladık ve gerçekleştirdik.

Bir ayı aşkın bir çalışmanın ardından nihayet, III. Kongre’nin heyecanıyla ve Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesi nedeniyle sermaye devleti ve polisine duyduğumuz öfkeyle yüklü olarak etkinlik salonuna geldik.

Gecenin salonu gerçekten de özenle hazırlanmıştı. Sahnede, altında “TKİP III. Kongresi” imzası olan “Parti, Sınıf, Devrim!” yazılı büyük boy bir pankart asılmıştı.

Salonun sol ön cephesinde, üzerinde “Ekim Devrimi 92., Yeni Ekimler’in Partisi 11. yılında!” yazılı pankart yer alıyordu. Sol yanda ise sırasıyla; “Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi”, “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!” ve “Kahrolsun sömürgecilik! Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” pankartları asılmıştı. Ayrıca sahnenin ön cephesinde, üzerinde, Mustafa Suphi’nin “Dünya devriminin seyrinde Türkiye proletaryası şerefli bir mevki işgal edecektir!” sözlerinin yazılı olduğu bir pankart boylu boyunca uzanıyordu.

Salonun sağ ön cephesinde, “Şan olsun TKİP III. Kongresi’ne!” pankartı asılmıştı. Ve duvar boydan boya Marks, Engels, Lenin, M. Suphi, Deniz, Mahir, İbrahim, Mazlum, Fatih, Habip, Ümit ve Hatice’nin özenle yapılmış posterleri ile süslenmişti. Sağ yanda ise, üzerinde “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” pankartları yer alıyordu.

Etkinliğimiz Grup Su ve Zündstoff’un Almanca, Türkçe ve Fransızca olarak söyledikleri Enternasyonal marşı ile başladı.

Bunu, Alaattin Karadağ yoldaş ve onun şahsında tüm devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşu izledi. Ardından TKİP Merkez Komitesi'nin ve TKİP Yurtdışı Komitesi’nin Alaattin yoldaşa ilişkin açıklamaları okundu. Tüm kitle bu sırada Alaattin yoldaşa ve onun şahsında parti şehitlerine duyulan derin sevgi, saygı ve bağlılığın bir ifadesi olarak gür, öfkeli ve coşkulu biçimde atılan “Alaattin yoldaş ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganlarını haykırdı.

Sloganların ardından Grup Zündstoff sahneye çıktı. Dost devrimci grup Zündstoff, Bertold Brecht ve Nazım Hikmet’in şiirlerinden derleyip, Almanca ve Türkçe olarak söyledikleri militan marş ve türkülerle salonu bir anda hareketlendirdi, kitleyi coşturdu. Yoğun biçimde alkış alan grup, “Yaşasın Enternasyonal dayanışma!” sloganıyla uğurlandı.

Ardından partimiz adına gecenin konuşmasını yapması için bir yoldaş kürsüye çağrıldı. Konuşma, partimize yaraşır bir düzeyin ifadesiydi. Tok ve vurucuydu, dahası dikkat çeken son derece net mesajlar içeriyordu. Bu nedenle tüm kitle konuşmayı büyük bir ilgi, merak ve dikkatle dinledi. Konuşma sık sık sloganlarla kesildi.

Gecenin konuşmasını gençliğin, tümüyle kendi bağımsız inisiyatifi, yaratıcılığı ve emeğinin ürünü olan programı izledi. Genç yoldaşların kendi hazırladıkları son derece başarılı konuşma, okudukları şiirler, kapitalizmi eleştiren, sermayenin gençliğe dönük güncel saldırılarını teşhir eden ve hedef olarak devrimi ve sosyalizmi gösteren Rap tarzında hazırladıkları şarkıları ve kızıl bayraklar dalgalandırarak toplu biçimde söyledikleri Çav Bella marşı katılımcıları gerçekten coşturdu. Gençlerin programı büyük bir sempatiyle karşılandı ve gecenin en akılda kalan ve beğenilen çalışmalarından biri oldu.

Gençlik programının ardından Özgür Halk Derneği folklor ekibi sahnye çıktı. Grubun başarılı bir şekilde sergilediği halk dansları ilgiyle izlendi.

Gecenin ilk bölümünün finalinde Grup Su sahneye çıktı. Belli bir hazırlığın ürünü olan ve özenle seçilmiş marş ve türkülerden oluşan programı ile Grup Su ilgiyle dinlendi, sempati ile karşılandı. Ardından yarım saatlik bir ara verildi.

Gecemizin ikinci bölümü MLPD temsilcisinin yaptığı kısa konuşma ile başladı. Kapitalizmi teşhir eden, krize ve sonuçlarına değinen ve buna karşı mücadele çağrısı yapan konuşma dikkatle dinlendi. MLPD temsilcisi, sermaye devletinin baskıcı ve katliamcı kimliğine, işçi sınıfına, devrimci harekete ve Kürt halkına dönük uygulamalarına dikkat çekti. Konuşmasının sonunda Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine değinen MLPD temsilcisi “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganı ile uğurlandı.

Ardından, 20. yüzyıldan başlayarak günümüze dek kapitalist-emperyalist sistemin, bunalımlar ve savaşlar sarmalını dile getiren, devamında, Türkiye’nin 20’li yıllarından başlayarak, sosyal mücadele yılları olan ‘60’lı ve “70’li yıllarını ve bu dönemin sosyal sınıf mücadelelerini anlatan, ardından komünist hareketin ortaya çıkışı ve partiye büyümesine değinen, sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. “Parti, sınıf ve devrim”in birlikteliğinin yaşamsallığını eksen edinen sinevizyon  dikkatle izlendi.

Sinevizyonun ardından, konuşmasını yapmak üzere Volkan Yaraşır kürsüye geldi. Kapitalizmin küresel krizine ve yıkıcı sonuçlarına değinen Yaraşır’ın konuşması belirgin bir ilgi ve dikkatle dinlendi. Özellikle işçi sınıfının yıkıcı gücüne ve sınıf devrimciliğinin tayin ediciliğine dönük vurguları büyük alkış aldı.

Gecenin finalinde Grup Su bir kez daha sahnedeydi ve  bölümde çok daha başarılı bir performans sergiledi. Gecemiz Grup Su’nun canlı türküleri eşliğinde çekilen coşkulu halaylarla sona erdi.

Sonuç olarak, bir ayı aşkın bir süre devrimci politik ve pratik bir faaliyet yürüttük. İşimiz kolay değildi, ama güçlükler karşısında direndik. Başarıya inandık ve başardık. Etkinliğimizin başarısını sadece ve sadece bu emek ürünü çalışmamıza borçluyuz. Şimdi daha iddialıyız. Bu başarımızı yeni başarıların imkanı haline getireceğiz.

TKİP Yurtdışı Komitesi


Üste