Logo
< Alaattin yoldaş ya da bir davanın gerçek sahibi olmak!.. - Nilgün Eren

Siyasal gelişmeler ve sınıf çalışması


Siyasal gelişmeler ve sınıf çalışması

Bugün olayların ve gelişmelerin seyri giderek daha karmaşık bir hal almakta ve birbirini etkiyen bir süreç olarak yaşanmaktadır. Çok farklı siyasal gelişme ve olay bir arada gündemimize oturabilmektedir. Böyle karmaşık bir süreçte devrimci siyasal faaliyetimizin stratejik hedeflerini kaybetmeden doğru taktik bir hatta ve devrimci iktidar mücadelesini güçlendirecek bir doğrultuda ilerleyebilmesi, tüm toplumu etkileyen ve sarsan siyasal gelişmeler üzerinden sınıfa daha sistematik ve etkili bir biçimde seslenmeyi zorunlu kılmaktadır.

Sermaye düzeninin boğuştuğu çok yönlü sorunlar giderek daha çözümsüz ve içinden çıkılamaz bir hal almaktadır. Toplumsal, siyasal, iktisadi, sosyal ve kültürel sorunların ağırlığı altındaki sermaye düzeni, bu sorunları çözemenin imkan ve zeminlerini giderek daha çok tüketmektedir. Toplumun çok değişik kesimlerinin mücadele arayışı güçlenmektedir. İşçi ve emekçi hareketinde son dönemde yaşanan nispi canlanma buna işaret etmektedir. Ancak bu canlanma ve mücadele arayışının farklı mecralarda akması, sermaye düzeni için bugün en büyük avantajdır. Sermayenin bu avantajı daha etkili kullanmasını sağlayan ise, toplumsal-siyasal mücadelenin temel dinamiklerinin örgütsüz ve dağınık olmasıdır. Bu tablo, sermaye sınıfının sorunlarını çözme imkan ve gücünden yoksun olmasına rağmen neden toplumu bu kadar kolay yönetebildiğini açıklamaktadır.

İşte bu koşullar altında devrimci siyasal çalışmanın güçlendirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu ise, sermaye düzenine yönelik uzun hedefli bir mücadelenin yanısıra gündelik mücadele açısından ortaya çıkan tüm siyasal gelişme ve gündemlerin sunduğu imkanları etkili ve yaygın bir devrimci siyasal ajitasyon ve teşhir malzemesi olarak başarılı bir biçimde kullanmaktan geçmektedir.

Devrimci siyasal ajitasyonu güçlendirmeli ve yaygınlaştırmalıyız!

Bugün sınıfa yönelik siyasal çalışmayı ve devrimci ajitasyonu derinleştirmek, genişletmek ve yetkinleştirmek öncelikle görevlerimizden biridir. Sınıf devrimcileri işçi sınıfının acil iktisadi talepleri için yürütecekleri ajitasyonu, kapitalist düzen karşıtı siyasal ajitasyona bağlamakla yükümlüdürler. İşçi ve emekçilerin siyasal gerçekleri bilmeye ihtiyacı vardır ve çok yönlü siyasal gerçeklerin teşhiri devrimci siyasal ajitasyonun başlıca biçimidir. Aynı şekilde politik alanda gündeme gelen tüm sorunlar canlı bir politik ajitasyonun konusu edilebilmelidir.

Devrimci siyasal faaliyetimiz siyasal gelişmeler üzerinden sınıf ve emekçi kitlelere daha sık ve sistematik bir tarzda seslenebilmeyi başarabilmelidir. Her türlü araç, yöntem ve olanak etkili ve sonuç alıcı bir tarzda kullanılabilmeli, sınıf ve emekçi kitleleri örgütleyebilmenin zeminine dönüştürülebilmelidir. Sınıf kitlelerini uyarma ve örgütlemeye yönelik bu müdahale kesintisiz bir biçimde gündelik faaliyette işlevsel bir rol oynayabilmelidir. Bu dönem bu özellikle gereklidir. Zira sınıf ve emekçi kitleler gündelik olayları ve gelişmeleri her zamankinden daha dikkatle izlemekte, bu olay ve gelişmeler karşısında tepkilerini giderek daha doğrudan ve eylemli bir tarzda dışa vurmaktadırlar.

Siyasal sorunlar üzerinden sınıf kitlelerine seslenmek, işçilerin toplumsal-siyasal yaşamda karşı karşıya kaldıkları sorunları anlamalarına yardımcı olacak, onların dikkatlerini en önemli sınıfsal ve toplumsal sorunlara çekerek ve baskı altındaki toplumsal kesimlere çevirerek sınıfının devrimcileşmesinde, kendi devrimci öncü rolünü bilince çıkarmasında eğitici bir rol oynayacaktır.

Sınıfa yönelik siyasal ajitasyon ve teşhir faaliyetinin başarıyla yürütülmesinin en önde gelen koşullarından biri, olayları ve gelişmeleri devrimci sınıf çizgisinin ışığında doğru bir değerlendirme konusu yapabilmek ve devrimci sınıf mücadelesini güçlendirecek pratik bir çabaya dönüştürebilmekten geçmektedir. Toplumu derinden etkiyen her siyasal gelişmeyi devrimci sınıf çizgisinin süzgecinden geçirebilmeli ve sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarına yanıt veren bir temelde pratik bir faaliyete dönüştürebilmeliyiz. Gelişmeleri anında değerlendirmek doğru bir müdahalenin önkoşullarından sadece biridir. Olayların ve gelişmelerin anlamını, sınıf ve emekçiler için yarattığı sonuçları, sınıf kitleleri içindeki etki ve yansımalarını daha somut saptayabilmeli, değişik araç, yol ve yöntemleri kullanarak ve her türlü imkanı değerlendirerek çok yönlü, yaygın ve etkili bir siyasal faaliyete dönüştürebilmeliyiz.

Sınıf kitlelerinin öfke ve tepkisini açığa çıkarıp örgütleyebilmeliyiz!

Toplumsal-siyasal yaşam devrimci faaliyet için sayısız malzeme, veri ve imkan sunmaktadır. Birbirini izleyen gelişmeler toplumu, dolayısıyla işçi sınıfını ve emekçileri doğrudan etkilemekte, onlardaki öfke, tepki ve hoşnutsuzluğu biriktirerek çoğaltmaktadır. Bunun açığa çıkartılarak eylemli bir tarzda sermaye düzenini hedefleyen bir doğrultuda ilerletilebilmesi ölçüsünde devrimci hedef ve amaçlara hizmet edecektir. Sınıf ve emekçi kitlelerin artık dışa vurmaya başlayan bu öfke ve tepkisini birleştirecek yeni kanallar açılamadığı sürece ise, bunun eylemli bir mücadele dinamiği olarak devrimci sınıf mücadelesini besleyen bir kanala dönüştürülmesi sağlanamayacaktır.

Sınıfa yönelik siyasal faaliyetimizin bugünkü tablosuna baktığımız zaman, ne yazık ki bunun gereklerine uygun bir pratiğimiz olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Böyle bir sonuçla karşılaşmamıza yol açan etkenler nelerdir? Neden gelişen süreçlere müdahalede yetersiz kalıyoruz? Bu sorulara verilecek doğru yanıtlar, siyasal sınıf faaliyetimizin bundan sonraki seyri açısından önem taşımaktadır.

Denilebilir ki, gündelik siyasal faaliyet içindeki yerel örgütlerimiz ve birimlerimiz devrimci faaliyetin çok yönlü ihtiyaçları ve görevleri karşısında yer yer zorlanmakta ve boğulmaktadırlar. Faaliyetin öncelikli ve temel gündemlerinin sözkonusu olduğu, bu çerçevede planlanmış işlerin yürütüldüğü bir durumda, ortaya çıkan her yeni gelişme ve gündeme etkili bir müdahale yapabilmek istenilse de mümkün olamamaktadır.

Kuşkusuz, olayların peşinden sürüklenmek bizim işimiz olamaz. Her gelişmeye anında ve etkili bir tarzda müdahale etmek her zaman mümkün de olamayabilir. Ama burada gözden kaçırılmaması gereken temel önemde bir nokta var. Geniş işçi ve emekçilerin yaşamını çok doğrudan etkileyen somut siyasal-toplumsal gelişmelerin yaşandığı bir evreden geçiyoruz. Bu dönem aynı zamanda devrimci siyasal faaliyet açısından düzen gerçekliğini çok yönlü teşhiri için sayısız imkan ve fırsat sunmaktadır bize. Sermaye düzenini, onun işçi ve emekçi düşmanı karakterini açığa çıkarıp teşhir etmek, devrimci siyasal faaliyette hiçbir zaman üzerinden atlanmaması gereken güncel önemde bir görevdir.  

Son dönemde bunun somut örnekleri ile daha sık karşılaşmaktayız. İstanbul'daki ulaşım zammı ile Bursa’daki madenci katliamı buna örnek olarak verilebilir. İstanbul'da ulaşım zammı karşısındaki pratik tutumumuz bu açıdan irdelenebilir. Kimi reformist sol çevrelerin bu gündemi etkili bir teşhir ve ajitasyon faaliyetine konu ettiklerini ve eylemli bir tarzda emekçilere seslenerek ulaşım zammına karşı tepkileri açığa çıkarmaya yöneldiklerini biliyoruz. Reformist solun asgari ölçüde başarılı bir faaliyete dönüştürdüğü bir gündemi sınıf devrimcileri neden etkili bir faaliyete konu edemediler? Bu gündem üzerinden yürütülen faaliyetin propaganda sınırlarını aşamamasını nasıl anlamak gerekir? Verilecek yanıt, önümüzdeki dönem daha sık karşılaşabileceğimiz bu türden gelişmelere doğru ve yerinde müdahale yapabilmek bakımından önemlidir.

Bir başka somut gelişmeden hareketle bu tutuma bir başka örnek verebiliriz. Bursa Kemalpaşa’da 19 madencinin ölümü günlerce burjuva medyanın gündeminde kalabildi. Sermaye basını bu iş cinayetini, kendi iç çatışmasının da bir sonucu olarak günlerce gündemde tuttu. Sınıf devrimcileri, AKP'yı yıpratma amacıyla gündemde tutulan bu madenci cinayetini sermaye düzeni ve onun partilerini, kapitalizmin kar üzerine kurulu düzeninin işleyiş mantığını, kirli ve kanlı yüzünü sınıf ve emekçi kitlelere canlı, çarpıcı ve suçüstü yapacak bir biçimde teşhir edebilir ve bunu çeşitli protesto eylemleriyle birleştirebilirdi. Sınıf çalışmamızın yoğunlaştığı tüm sanayi bölgeleri ve havzalarında yaygın ve etkili bir siyasal kitle ajitasyonu ve teşhir faaliyeti örgütlenerek partinin sesi-soluğu sınıf ve emekçi kitlelere ulaştırılabilirdi.

Bu gündemlere müdahalede ciddi ölçüde yetersiz ve zayıf kaldığımızı söylemek durumundayız. Bu nereden kaynaklanmaktadır? Bu atalete ve bekleme durumuna yolaçan hangi etkenlerdir? Niye akıp giden ve üstelik tüm toplumun ilgisinin odaklandığı bu gelişmeleri dışardan izleyen bir konumda kalabiliyoruz? Tüm toplumun gündemi haline gelen gelişmelerin yaşandığı böyle bir dönemde, devrimci sınıf partisinin temel ve güncel şiarlarını kitlelere taşıyabilmek, zengin araç, biçim ve yöntemlerle işçi ve emekçi kitlelere daha sık ve doğrudan seslenebilmek, onlarla daha somut bağlar kurabilmek bakımından uygun ortam ve zemin bulunmasına rağmen, neden yer yer beklemeci bir tutum saflarımıza hakim olabilmektedir. 

Yerel örgütlerimiz ve birimlerimiz siyasal sınıf çalışmasında zaman zaman merkezi araçlara, metaryallere ve müdahalelere bağlı kalan bir anlayış ve pratikle hareket etmektedirler. Bu bekleme tutum bizi yer yer atalete sürükleyebilmektedir. Oysa akan canlı bir siyasal yaşam var karşımızda. Olayların bugünkü seyri ve temposu hızlı hareket etmeyi zorunlu hale getirmektedir. Buna uygun bir konumlanma, yaratıcı bir inisiyatif, iyi düşünülmüş bir planlama, enerjik bir müdahale ve eylemli bir pratik içinde olabilmek durumundayız. Gelişmeleri arkadan izleyen bir tutum bizim anlayışımız ve pratiğimiz olamaz. Beklemeci bir tutum ataletten başka bir sonuç yaratmaz. Bir an önce bu açıdan kendimizi gözden geçirmeli ve aksayan yönlerimizi saptayarak geride bırakmalıyız.

Önümüzdeki günler bizi bu alanda sınayacak yeni gelişmelere gebedir. Siyasal sınıf çalışmamızın asıl yönü ve hedefi sınıf kitleleridir. Bir taraftan temel ve öncelikli hedeflerimize yönelik sistematik çalışmamızı kesintiye uğratmaksızın sürdürürken, öte yandan siyasal gelişmeler üzerinden sınıf kitlelerine yönelik etkili bir politik ajitasyonu ve teşhir faaliyetini güçlendirerek ilerlemeyi başarabilmeyiz. Bu alandan katedeceğimiz mesafe Partimizin sınıf kitleleri içinde öne çıkmasını sağlayacak, devrimci rolünü başarıyla yerine getirmesinin güç ve imkanlarını artıracaktır.