Logo

Yayın-yerel örgütler ilişkisinin önemi


Komünist hareketin 25. yılında
yayın cephesinde artan sorumluluklar...

Yayın-yerel örgütler ilişkisinin önemi

Komünist hareket tarihsel misyonu açısından önemli bir süreçten geçiyor. Dünya ve Ortadoğu’daki gelişmelerle parti “Devrime hazırlanıyoruz!” şiarında somutlanan güncel görevlerinin hazırlıklarına yoğunlaşıyor. Hareketin 25 yıllık deneyiminin gösterdiği somut hedef bir yanıyla yayın cephesinin ihtiyaçlarına da işaret ediyor. Zira komünistler için yayın hiçbir zaman örgütten bağımsız bir anlam ve işlev taşımadı. '87 kopuşu sonrası inşa sürecinde hareketin en temel araçları yayınlar olmuştur. Bugün devrime hazırlanma iddiasına ne kadar yanıt verilebildiği de, bu temel araçların işlevlerini ne ölçüde yerine getirebildiğine bağlı olacaktır. Kadro sorunundan sınıf çalışmasına, yerel politik önderlik sorumluluğuna kadar tüm alanlarda partinin önüne koyduğu hedeflere ulaşılmasında yayınlar özel bir rol üstleneceklerdir.

Temel değerlendirmelerimizde yayınların örgüt yaşamındaki yeri ve görevleri etraflıca ele alınıp tanımlanmıştır. Burada sorunun bir başka yanı, partinin onyılları bulan bakışı ve deneyiminin içselleştirilmesi ve geliştirilmesi sorunu üzerinde durmak istiyoruz.

Partinin bakışını ve dönemin ihtiyaçlarını ete-kemiğe büründürmek, örgütsel konumu ne olursa olsun tüm komünistlerin sorumluluğudur. Bu açıdan Politik Yayın Organı’na bakıldığında, belli bir yetersizlik yaşandığı görülmektedir.

Öncelikle şu noktanın altını çizmekte yarar var. Komünist hareketin siyasal çalışması, yaşadığı tüm sorunlara rağmen, siyasal hareket iddiasındaki bir dizi grubu katbekat aşan bir düzeydedir. Yayınlarımız da mevcut haliyle siyasal yayın deneyimi ve kültürü açısından sayılı birkaç yayından biridir. Fakat “yeni dönem“in ihtiyaçları gözönüne alındığında, mevcut düzeyimizi aşmamız gerektiği yeterince açıktır. Daha fazlasını yaratabilecek imkan ve bakışa sahibiz. Bu açıdan PYO önemli bir sınavdan geçecektir. Temel yayınlarımızdan biri olan PYO içeriği, kapsamı, çeşitliliği ile, partinin yeni dönemine uygun olarak yeni bir düzeyi temsil edebilmelidir.

Bunu başarabilmek için, yayından sorumlu örgütsel birimler başta olmak üzere tüm partili güçlerin çabalarını artırmaları gerekmektedir. Özellikle yayının içeriğinin güçlenmesi ve kapsamının genişlemesi, yerel planda yapılacak katkılarla mümkündür. Örneğin PYO Grup TİS sürecini düzenli olarak işlemeyi önüne koysa da, bu sektörel işçi birlikleri tarafından desteklenip yönlendirilmediği takdirde, tekrara düşmek ve genel söylemlerin ötesine geçememek kaçınılmaz olacaktır.

Öte yandan, yürüttüğümüz faaliyette PYO yer yer bir örgütlenme aracı olma işlevini yerine getirmede zayıf kalabilmektedir. Oysa işlevine uygun bir PYO, örgütlenme ve kadrolaşma alanındaki daralmayı kırabilecek, müdahaleleri hızlandırabilecek bir araçtır. Salt haftalık gazete olarak dağıtma ve yeni okur yaratma çabasına sıkışırsa bu işlevi yerine getiremez. Yereldeki sendikalar ve fabrika temsilcilerinden bilgi/görüş aktaran, işçi hareketindeki gelişmeleri takip eden, işçi ilişkileri ve çeperleri üzerinden yayına katkıyı örgütleyen, yayının dağıtımını işlevli ve dinamik bir kullanıma dönüştüren, işçi ilişkileri üzerinden dağıtım ağını genişleten bir yerel çalışma, yayının çok daha canlı hazırlanmasını ve çok daha anlamlı kullanılmasını sağlayacaktır. Ancak yer yer, yerelde yaşanan iş cinayetinin haberini, sendika temsilcisinden görüş almayı yayın çalışmasından bekleyen bir anlayış varolabiliyor. Komünist hareketin yıllarca “her bir kadro aynı zamanda muhabirdir” derken kastettiği tam da bu sorun alanıdır. Amaç haber yapmak değil, sınıfa müdahalenin bir alanı olarak yayın cephesini etkin bir biçimde kullanmaktır. Diğer türlüsü çarpık bir yayın ve faaliyet ayrımı yaratır ki, bu “yeni döneme”e hazırlık üzerinden aşılması gereken bir sorundur.

Salt merkezi muhabirler üzerinden bir haber akışıyla sınırlanan bir yayın pratiği istenen örgütsel sonuçları yaratamaz. Yerelde işçi ilişkilerini örgütlemede ve kadrolaştırmada yayın temel önemde bir araçtır. Bizim sadece pratik faaliyete koşuşturacak güçlere değil, partinin düşünsel birikimini özümseyecek, politik platformunu kavrayabilecek kadrolara ihtiyacımız var. Bunu sağlayabilecek temel araçlardan biri de yayındır.

Partinin yayın cephesindeki görevlere ilişkin değerlendirmesinde çubuk bükülen başlıklardan biri olan internet yayını da bugün önemli bir yere sahiptir. Partinin doğrudan temas alanı dışında kalan geniş kesimlere seslendiği bir internet yayını pratiğimiz var. Günlük işçi gazetesi hedefimiz açısından güçlü bir zemin oluşturacak olan internet yayıncılığının da daha etkin hale getirilebilmesi gerekiyor. Politik planda güçlü teşhirler yapabiliyor olsak da, bu alanda da yerel katkıların yetersizliği açıktır. Bu yanıyla da daha ileri görevler üstlenmemiz şarttır.

25. yılın iddialarını adım adım ete-kemiğe büründürecek, partiyi yeni bir düzeyde inşa edecek atılımlar için yayın cephesini güçlendirme sorumluluğu önümüzde durmaktadır.

T. Yıldız