Sınıf mücadelesi açısından TİS süreçleri önemli bir dönemi ve mücadele alanını ifade eder. Bu dönemde işçilerin kendi ekonomik ve sosyal sorunlarına karşı duyarlılığı artar. Yakıcı taleplerini ifade ederler, mücadele istekleri ve enerjileri artar.
Sermayenin bir bütün olarak yönelttiği ekonomik, sosyal yıkım saldırılarına karşı mücadelede TİS süreçleri üzerinden elde edilebilecek kazanımlar ise, “emeğin korunması” mücadelesi açısından önemlidir. Talepler, örgütlenme ve mücadele hattı açısından önemli dersler ortaya çıkartır.
Özellikle Grup TİS süreçleri, sınıfın farklı fabrikalarda ortak hareket etme zeminlerini güçlendiren bir rol oynar. Metal TİS süreçleri bu yönüyle ayrı bir yerde durmakta, bir bütün olarak sınıfı doğrudan etkilemektedir.
Sermaye, devlet ve sendikal bürokrasi, TİS süreçlerinin sınıflar mücadelesinde tuttuğu bu önemli rolün bilincinde olarak, her dönem özel bir hazırlığa konu etmiştir. Beklentileri düşürmek, örgütlenme ve mücadele bilincini zayıflatmak, mümkün olduğunca yasal cenderenin içine hapsetmek, haklı ve meşru talepler üzerinden değil de verilenle yetinecek edilgen bir işçi kitlesi yaratmak, bu dönemde yoğun bir kuşatma ile hayata geçirilmektedir. Sendikal bürokrasinin böylesi süreçlerde çok daha özel bir rol oynayarak, bu tablonun yaratılmasında üstlendiği uğursuz rol çok daha görünür hale gelmektedir.
Devrimci sınıf çalışmamız, sınıflar mücadelesinin bu özel alanını gözeten bir tutumla, TİS süreçlerine etkin bir biçimde müdahale etmeye çalışmıştır. Bugün bu alanda güçlü bir birikime ve deneyime sahibiz. Son dönem ortaya çıkan bir dizi örnekle birlikte, artık TİS süreçlerine daha güçlü müdahale edebilecek, devrimci sınıf mücadelesinin güçlenmesi açısından daha anlamlı süreçler örgütleyebilecek durumdayız.
Bir sürecin sınıflar mücadelesi açısından yerli yerine oturtulması, açık bir bilinç ve çaba ile bütünlenmesi, somutluğu içinde pratik mücadelenin örgütlenmesi önemlidir. Sınıf savaşımı istisnasız her alanı kesmektedir. Bu alanları sağlam bir bakış açısıyla yerli yerine oturtmak, farklı alanları yaşamın içinde organik bir bütünlük üzerinden ifadelendirmeye çalışmak, başarının temel gereklerinden biridir, belki de en önemlisidir. Bu, TİS süreçleri açısından, son dönem yaşadığımız deneyimler de gözetildiğinde, ayrıca ve özellikle önemlidir. Sorun tek başına bir TİS sürecine nasıl müdahale edileceği değil, sınıf mücadelesinin önemli bir yönünü ifade eden “emeğin korunması” mücadelesini TİS süreci şahsında sınıfın devrimci iktidar mücadelesinin basamağı haline nasıl getireceğimiz sorunudur. Devrimci sınıf hareketi yaratma temel hedefi ekseninde, tek tek süreçlerin sınıfın bilincine, mücadele hattına ve örgütlenmesine ne katacağı meselesidir.
Bu kapsamıyla, TİS süreçleri üzerine yıllardır birçok deneyim yaratan devrimci sınıf çalışmamıza yaklaşımımızı bir kez daha maddeler halinde özetlemenin ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
- Devrimci sınıf çalışmasının ve mücadelesinin temel tarihsel hedefi, tüm sorunların temel kaynağı olan kapitalizmi tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmaktır. İşçi sınıfı, sınıfları ve sömürüyü tümüyle ortadan kaldıracak bir bakış ve hat üzerinden kendini ifadelendirmeli, devrimci bir taraf olarak toplumun karşısına çıkabilmelidir. Bu elbette bugünden yarına gerçekleşebilecek bir durum değil, fakat yaşamın her alanında karşılaşılan sorunlara karşı uzun soluklu bir çaba ile mücadele sorunudur. İşçi sınıfı bizzat bu mücadeleler içinde pişer, çelikleşir, bilinç ve örgütlülüğünü geliştirir, tarihsel eylemine hazırlanır.
- TİS süreci sınıf mücadelesinin yalnızca bir alanını ifade eder. İşçi sınıfın ve kapitalist patronlar ekonomik ve sosyal haklar ekseninde karşı karşıya gelir. Tarafların bilinç, örgütlülük ve kararlılık düzeyi süreci tayin eden temel etmendir.
- Sınıf mücadelesinde süreklilik esastır. TİS süreçlerinde işçi sınıfının lehine gelişmelerin yaşanabilmesi, kazanımlarını koruması ve geliştirmesi, bu sürekliliğin ne kadar sağlanabildiği, dinamik bir gelişim sürecinin yaşanıp yaşanmamasıyla doğrudan ilişkilidir. Tablo bu olmadığı koşullarda da kimi kazanımlar elde edilebilir, fakat bu kısmı ve geçici olmaya mahkûmdur.
- Devrimci sınıf çalışması kendi içinde yaşanılacak TİS sürecini bu kapsamıyla ele almak, sınıflar mücadelesinin bütünlüğü içinde anlamlandırmak zorundadır. Bunun içindir ki, öncesi ve sonrasıyla, bütünlüklü bir TİS süreci ve politikası izlenmelidir. İşçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyinde yaşanılabilecek gelişme, bu politikanın esas noktasını oluşturmakta, başarısının da gerçek ölçüsü sayılmaktadır.
- Devrimci sınıf çalışmamız, TİS politikasını yılların getirdiği deneyimlerden süzerek, üç temel ayak üzerinden inşa etmeye çalışmaktadır. İçinden geçilen sürecin ortaya çıkarttığı talepler, sürecin örgütlenme hattı, mücadele bakışı ve yöntemi üzerinden ortaya konulan TİS politikamız, bütünlüğü üzerinden işçi sınıfının eylemini örgütlemeyi temel almaktadır.
Sürecin her aşamasında söz, yetki ve karar işçilerin olmalıdır. Fabrika örgütlülüğünü güçlendirecek, taban inisiyatifini geliştirecek hat temeldir. Fiili-meşru mücadele çizgisi ise kazanmak için olmazsa olmaz koşuldur.
- Sınıf mücadelesini sınıfın ekonomik-sosyal haklarının kazanılması ve geliştirilmesi sınırına daraltmak ekonomizm ve reformizmdir. Fakat bu sorunlardan hareketle etkili bir çalışma ve mücadele yürütülmeden de devrimci sınıf mücadelesi geliştirilip güçlendirilemez. Devrimci sınıf çalışmamızda aslolan siyasal müdahaledir vurgusu, hiçbir biçimde bunu dışlamamaktadır. Zira emeğin korunması kapsamında değerlendirilecek talepleri kazanmak uğruna girişilen her mücadelenin birleştirici, eğitici, örgütleyici ve geliştirici imkanları açıktır. İşçi sınıfının yakıcılığını hissettiği ekonomik ve sosyal talepleri üzerinden mücadeleye girişmesi, onun için temel bir mücadele okuludur. “Grev bir mücadele okuludur” gerçeği de bunun bir parçasıdır.
- Devrimci sınıf partisi, işçi sınıfının bu mücadele okulunda geçmesi için kararlı, hedefli ve soluklu bir çalışma yürütür. Bu tek başına işçi sınıfının deneyim kazanması, mücadelesinin güçlenmesi sınırında bir yaklaşım da değildir. Komünistler aynı zamanda tutarlı ve kararlı bir biçimde “emeğin korunması” mücadelesini yürütmek zorundadır. Zira emeğin korunması talepleri hiçbir biçimde işçilerin üç beş kuruş fazla kazanması sınırında değerlendirilemez. Çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi, yoksulluğun ve yoksunluğun hafifletilmesi, işçi sınıfını kültürel dejenerasyondan, moral yıkımdan, makinanın bir parçası haline gelen et yığını olmaktan çıkartılması mücadelesidir. Zihinsel ve ruhsal gelişimi açısından kendisine daha geniş alan ve olanak yaratma çabasıdır. Yeni bir düzen kurma çabasının bugünden işçi sınıfı bütünlüğü içinde adımlarını atma iradesi ve yönelimidir.
Sorun, emeğin korunmasına yönelik taleplerin kararlıca savunulması ve kazanılması mücadelesi ile işçi sınıfının devrimci iktidar mücadelesi arasındaki ilişki sorunudur. Bu kapsamda değerlendirilecek istemleri kendi içinde amaç olmaktan çıkarıp sınıfın genel devrimci mücadelesine bağlama sorunudur. Kapitalizmi yıkma temel devrimci hedefi esastır. Bunu gerçekleştirebilmenin temel bir yönünü de sınıfın iktisadi mücadelesi, yani emeğin korunması mücadelesi oluşturmaktadır.
- Emeğin korunması mücadelesini ve bu kapsamda değerlendirilebilecek TİS süreçlerini, olumlu veya olumsuz yönleriyle bu bütünlük üzerinden değerlendirebilmek önemlidir. Devrimci sınıf çalışmasının temel yaklaşımları, süreç değerlendirmelerinde de esas kriterleri vermektedir. Bu süreç sınıfın bilinç ve örgütlülüğüne ne katmıştır? Sınıfın inisiyatif ve iradesinin açığı çıkmasına ne gibi bir etkisi olmuştur? Sermayenin, devletin ve sendikal bürokrasinin karşısında konumunu güçlendirmiş midir? Önemli olan daha da çoğaltılabilecek bu soruların devrimci yanıtlarıdır.
TKİP VI. Kongresi Sınıf Komisyonu’nun hazırladığı metnin
kongre çalışmaları ışığında elden geçirilmiş biçimidir...