Logo

1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!


TKİP; işçileri ve emekçileri
devrim mücadelesini büyütmeye çağırıyor...

1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!

fileadmin/PDF/2012_1M_bild.pdfİşçi, emekçi kardeşler!

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Birbirine karşıt iki dünya, insanca bir yaşam ve gerçek özgürlük uğruna mücadele eden işçi sınıfı ve emekçiler dünyası ile sömürü, kölelik ve eşitsizliğin kaynağı olan asalak kapitalistler dünyası, bu 1 Mayıs’ta bir kez daha karşı karşıya gelecek.

Şanlı bir 1 Mayıs’ı bize miras bırakan ve bu geleneği günümüze taşıyan işçi sınıfı kuşaklarının sömürü ve zorbalığa karşı yükselttiği mücadele, dünyanın dört bir yanında kararlıkla sürüyor. Bunalımlar ve çatışmalar içinde debelenen kapitalist barbarlık düzeni, bu musibetlerin bedelini işçi sınıfı ve emekçilere ödetmek için her yola başvuruyor. Pek çok ülkede yaşanan grevler, genel grevler, işgaller ile halk isyanları, işçi sınıfı ve emekçi halkların sömürü ve köleliği bir kader olarak kabul etmediklerinin somut göstergeleri.

Emekçi kardeşler!

İçinde yaşadığımız kapitalist düzen baskı, sömürü, eşitsizlik ve kölelik temeli üzerine kurulmuştur. Ancak bu kötülükleri her gün yeniden üreterek varlığını sürdürebilmektedir.

Dolayısıyla, bu düzen ayakta kaldığı sürece, insanın insan tarafından sömürülüp aşağılanması, emekçilerin ürettiği zenginliklerin asalak bir azınlık tarafından gaspedilmesi, hak arayanların baskı ve zorbalığa maruz kalması son bulmayacaktır. İkinci cins muamelesine tabi tutulan kadınlar ile ulusal, dinsel, mezhepsel baskıya maruz kalan ezilenlerin özgürleşmesi de ancak bu düzenin yıkılması ile mümkün olacaktır.

O halde, asalak kapitalistler ile onların devletinin günübirlik saldırılarına karşı olduğu kadar, sömürü, eşitsizlik ve her türlü zorbalığın kaynağı olan bu düzeni ortadan kaldırmak için de mücadele etmek gerekiyor. Onurlu ve insanca bir yaşam özlemi duyan tüm işçi ve emekçiler, şanlı 1 Mayıs geleneğini bu mücadeleye katılma çağrısı saymalıdır.

İşçiler, emekçiler!

İktidarı ele geçiren dinci gericilik odağı AKP, hem sömürücü kapitalistlere hem saldırgan emperyalistlere hizmette sınır tanımıyor. İşçi sınıfı ve emekçilere işsizlik, yoksulluk ve sefaleti dayatan neoliberal saldırılar; haklı ve meşru olan ulusal eşitlik ve özgürlük taleplerini bastırmak için Kürt halkına karşı kirli savaş; kadınları çalışma ve sosyal yaşamın dışına atmak isteyen ortaçağ kalıntısı uygulamalar, Alevilere karşı gerici-ayrımcı politikalar, işçi ve emekçi kökenli genç kuşaklara geleceksizlik, vb...

İçerde bu icraatlara imza atanlar, kardeş bölge halklarına karşı da emperyalistler adına “aktif tetikçilik” yapıyorlar. Afganistan, Irak ve Libya halklarına yönelik vahşi emperyalist saldırganlığın suç ortaklığını yapanlar, şimdi de Suriye’yi hedefleyen saldırı politikalarının taşeronu olarak iş görüyorlar.

İçerde ve dışarda tırmandırılan bu saldırganlık işçi sınıfı ve emekçilere, kardeş Kürt halkı başta olmak üzere tüm ezilenlere ağır bir yıkımı dayatabilmek içindir. Bu vahim gidişata dur diyebilecek tek güç, işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlü militan mücadelesidir. Sömürü ve zulüm düzeninin efendilerine korku salan 1 Mayıs’ta alanları doldurarak bu mücadeleyi güçlendirmeliyiz!

Emekçi kardeşler!

İnsan soyunun efendi-köle, sömüren-sömürülen, ezen-ezilen şeklinde bölünmesinden bu yana, emekçiler daha iyi bir yaşam ve gerçek özgürlük uğruna mücadele etmişler, bu yolda büyük bedeller ödemişlerdir. Bu mücadele, emekçilerin kollektif emekleriyle ürettikleri zenginliklerin asalak bir azınlık tarafından gaspedilmesini engellemek ve bu zenginliği çalışanlar arasında bölüşmenin koşullarını yaratmak için verilmiştir.

İşçi ve emekçilerin kullanabildiği bütün haklar, bu mücadelelerin kazanımlarıdır. Buna karşın hiçbir kazanım güvence altında değildir. Kazanımları güvence altına alıp genişletmek, sömüren-sömürülen, efendi-köle şeklinde karşımıza çıkan alçaltıcı bölünmeye son vermekle mümkün olacaktır. Bunun için, barbarlık düzeni kapitalizmin yıkılması, sosyalist işçi-emekçi iktidarının kurulması gerekmektedir.

Sermayenin baskı aygıtı olarak iş gören devlet, işçi sınıfı davasını savunanları terör ve şiddetle ezmek istemiş, işkenceler yapmış, darağaçları kurmuş, çocuk yaştaki devrimcileri bile katledilmiştir. Fakat hiçbir zulüm bu mücadeleyi engelleyememiştir ve engelleyemeyecektir. Sınıf savaşımları, insanın insan tarafından sömürülmesi ve köleleştirilmesi nihai olarak ortadan kaldırılana kadar devam edecektir.

Unutmamalıyız ki, kölelik işçi ve emekçilerin kaderi değildir. Sosyalizmin ışığı mücadelenin yolunu aydınlatmaktadır. Yapılması gereken, işçi ve emekçilerin omuz omuza vererek güçlerini birleştirmeleri, sömürü ve kölelik düzenine karşı devrim mücadelesini yükseltmeleridir.

İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler!

1 Mayıs işçi sınıfının sömürüye, köleliğe, eşitsizliğe, zorbalığa ve her tür ayrımcılığa karşı mücadele günüdür. Tüm işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ta alanlara çıkarak, sosyal yıkım saldırılarına, baskı ve teröre, kardeş Kürt halkını hedef alan kirli savaşa ve emperyalist-siyonist saldırganlığa karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği şiarını haykırmalıdırlar! 

1 Mayıs’ın şanlı direniş geleneğini yaşatmakla yükümlü olan işçi ve emekçiler, kapitalist barbarlık içinde çöküşü engellemek için harekete geçmeli, sömürü ve kölelikten arınmış bir toplumsal düzen uğruna, eşitlik, kardeşlik ve gerçek özgürlükler dünyası olan sosyalizm uğruna mücadeleyi yükseltmelidirler!

İşsizliğe, hak gasplarına ve sosyal yıkıma karşı direnmek,

Sınıfsal, ulusal, mezhepsel, cinsel baskıya dur demek,

Emperyalist-siyonist saldırganlığa ve savaşa hayır demek,

İşçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarını yükseltmek için

1 Mayıs’ta mücadele alanlarını dolduralım!

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

Türkiye Komünist İşçi Partisi

Nisan 2012

(Bildiriyi indirmek için tıklayınız)

 

 


Üste