Deneyimler ışığında kampanyalar süreci
Komünistler olarak her adımda temposu artacak bir dönemin kapısını aralamış bulunuyoruz. Asgari ücret kampanyasından devrimci bahara, devrimci bahardan seçimlere kadar farklı gündemlere dayalı ve birbiri ardına gelen politik kampanya süreçleri ile örülü bir süreç bizleri bekliyor.
Parti olarak tüm bu dönem boyunca devrimci sınıf mücadelesini geliştirmek üzere büyük bir enerji ve çaba koyacağız ortaya. Faaliyet alanlarında bir taraftan sınıfın bilinç, örgütlenme ve eylem düzeyini ileri taşıma gayreti içerisinde olacak, öte taraftan tam da bu faaliyet zeminine yaslanarak partiyi nitelik ve nicelik olarak büyütme hedefi ile hareket edeceğiz. Diğer bir ifade ile, önümüzdeki politik kampanyalar sürecini partinin sınıf temelini güçlendirmek, “sınıf eksenli parti” iddiasına daha yakınlaşmak bakışı ile öreceğiz.
Genel hatları ile önümüzdeki dönem üzerinden tanımladığımız bu hedeflere ulaşabilmek, öncelikle faaliyetin toplamında hedefli, planlı ve programlı bir çalışma tarzını hayata geçirmekle mümkün olacaktır. Çok yönlü, etkin ve başarılı bir faaliyet dönemi, parti olarak bizi bugünkünden çok daha ileri bir noktaya taşıyacaktır.
Somut hedeflere bağlı alan çalışmaları
Genel hatları belirlenmiş politik bir faaliyetin başarısı, öncelikle onun inisiyatifli ve yaratıcı bir şekilde yerelleştirilmesi, hayat bulacağı alanlara isabetli araç ve yöntemlerle etkin bir şekilde taşınması ile doğrudan ilintilidir. İnisiyatifli ve yaratıcı bir yerel çalışmayı oturtmak ise, en başta alanlarda faaliyetin somut hedeflere dayandırılabilmesi, bu çerçevede yürünecek hattın açıklığa kavuşturulması ile mümkündür. Zira bütün bir dönem boyunca kullanılacak araç ve yöntemlerden güçlerin organizasyonuna ve seferber edilmesine kadar faaliyete yön verecek en temel belirleyen, tanımlanmış somut hedefler olacaktır.
Bunun önemi geçmiş deneyimler üzerinden de açıkça görülebilmektedir. Yoğun ve tempolu kampanya dönemlerinin ardından yapılan değerlendirmeler, somut hedefler konusunda yaşanan belirsizliklerin faaliyetin başarısı üzerinde doğrudan etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, bir dizi araç kullanılarak binlerce, onbinlerce emekçiye ulaşılan, dahası geniş katılımlı etkinliklere sahne olabilen kimi kampanya süreçlerinin ardından dönüp baktığımızda, yarattığı genel siyasal etkinin ötesinde, geriye elle tutulur sonuçlar kalmayabildiğini görebilmekteyiz. Bu, somut hedeflerdeki belirsizliğin bir sonucudur. Ortaya bir güç ve enerji konulmuş, bu yönüyle anlamlı bir faaliyet düzeyi de yakalanmış, ama buna rağmen geriye sözü edilebilir bir maddi kazanım ve birikim bırakılamamışsa eğer, gerçek anlamda hedefler konusunda ciddi boşluklar var demektir.
Tüm bu açılardan önümüzdeki kampanyalar döneminde alan çalışmalarını düzenlerken, somut hedefler konusunda hiçbir boşluk ve belirsizlik bırakmamak büyük önem taşıyor.
Hedef fabrikalar çok yönlü bir şekilde kuşatılmalıdır!
Somut hedefler üzerinden kastedilen, ilk olarak sınıf ile temas noktaları, dolayısıyla fabrikalardır. Alanlarda yürütülecek kampanya faaliyetleri öncelikli olarak belli fabrikalara dayandırılabilinmelidir. Genel gündem ve şiarlar üzerinden süren kampanya faaliyeti öncelikle bu türden fabrikaları hedef almalı, dahası uygun araç ve yöntemlerle bu fabrikalar üzerinden özgülleştirilmelidir. Her bir hedef fabrika üzerinden somut politika ve hedefler belirlenebilmelidir. Böylece fabrikalara yönelik müdahaleler genel planda yürüyen kampanya süreçlerinin sonuç üretebilmesi açısından maddi bir zemin oluşturacaktır. Bu yönüyle yerel parti örgütleri önümüzdeki tempolu kampanya süreçlerini hedef fabrikalara yönelik özel bir yoğunlaşma dönemi olarak ele almalı, bu konuda tam bir açıklıkla hareket etmelidir.
Özellikle ajitasyon ve propaganda faaliyetini kesintisiz, çok yönlü ve zengin araçlar üzerinden gerçekleştirmek, bu konuda büyük bir inisiyatif ve sınırsız bir yaratıcılıkla hareket etmek, faaliyetin sonuç üretebilmesi açısından önemli bir rol oynayacaktır. Belirlenen fabrika politikaları, bülten, bildiri, afiş, ozalit vb. araçlar ile hedef fabrikalarda çalışan işçilere etkili ve dolaysız bir şekilde taşınabilmeli, deyim yerinde ise seslenme faaliyeti etkili bir kuşatma bakışı ile ele alınmalıdır.
Bununla birlikte, fabrika hedefli yürütülecek ajitasyon-propaganda faaliyeti eylem, etkinlik ve örgütlenme diyalektiği ile tamamlanabilmeli, süreç bütünlüklü ve kesintisiz bir yönelim üzerinden örülmelidir. Bu açıdan etkili bir teşhir faaliyetinin ardından işçi toplantıları ya da fabrika önü gösteri devreye sokulabilir. Kimi deneyimler göstermektedir ki, sürecin eylem ve örgütlenme ayağında yaşanabilecek boşluklar ve kopukluklar dönem içerisinde yaratılan etkiyi zayıflatmakta, oluşturulan duyarlılığı ve örgütlenme eğilimini zamanla boşa çıkarabilmektedir.
Dönem içerisinde sınıfla temas noktalarını çoğaltabilmeliyiz
Sürecin bir başka önemli ayağı ise sınıfla olan temas noktalarının çoğaltılması ve mevcut bağların güçlendirilmesidir. Kampanya dönemleri boyunca faaliyetin bu yönünü özel olarak gözetmeli, bölgelerde ve havzalarda yürütülecek pratik çalışmada sınıfla temas noktalarımızın nicelik ve nitelik olarak ileri taşınmasını ayrı bir hedef haline getirebilmeliyiz. Zira yerel çalışmanın proleter bir tabana kavuşması, işçilere dayalı bir çevre ve ilişki ağının oluşması ancak sınıfla temas noktalarının düzenli biçimde genişlemesi ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla dönem boyunca yapılacak değerlendirmelerde çalışmanın gidişatı döne döne bu açıdan değerlendirilebilmeli, somut bir sonuç yaratıp yaratmadığı da buna ilişkin verilerden gidilerek ele alınmalıdır. Mevcut fabrika ilişkilerini çoğaltmayan, yeni fabrikalara ulaşmamıza vesile olmayan, işi çeperimizi gözle görülür biçimde genişlemeyen bir çalışma, bir kez daha sonuçsuz kalmış demektir. Bir kez daha dışardan seslenmekle kalmak sınırlarında dönüp durduğumuzun, dolayısıyla başarısızlığımızın bir göstergesi olacaktır.
Bütün bir dönemi kesen pratik yoğunlaşmaya bu somut bakış yön verebilmelidir. Ajitasyon-propaganda faaliyetinden kitle etkinliklerine kadar her konuda partinin sınıf temelini güçlendirme yaklaşımı ile hareket edebilmeliyiz. Özellikle fabrika eksenli planlanan faaliyetler üzerinden araçlar seçilirken “sınıfla temas” eksen alınabilmelidir. Örneğin anket yapmak, imza toplamak, masa açmak gibi işçilerle doğrudan diyalog kurulacak araçları etkin bir şekilde kullanabilmeliyiz. Yine bildiri, bülten vb. materyalleri, genel seslenme işlevinin yanısıra alanlarda bizzat fiziki temasa dayalı planlamalar üzerinden ele almalıyız.
Bu konuda bir başka önemli nokta ise, genel planda yürütülecek seslenme faaliyetinin işlevidir. Zira toplam kampanya süreçlerimiz sanayi bölgelerinin yanısıra kent merkezlerinde ve kimi semtlerde de pratik faaliyetlere konu olacaktır. Bu açıdan “genel” planda gündeme gelecek bu tarz pratiklerde de belli sınıf ilişkileri ve fabrika temasları yakalanabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin şehrin merkezi yerlerinde ya da kimi semtlerde açılan stantlarda zaman zaman temel fabrikalarda çalışan işçilerle tanışılabilmekte, bu yönüyle önemli olanaklar elde edilebilmektedir. Toplam faaliyet hayata geçirilirken, sınıfla kurulacak böylesi temas ve bağlantılar özel olarak gözetilmelidir.
Yeni mevzilere kavuşma bakışı ile güne yüklenmeliyiz
Burada belli yönleri ile altını çizdiğimiz faaliyet dönemi aynı zamanda bir örgütlenme süreci olarak değerlendirilmelidir. Genel olarak siyasal çalışmamızın güç ve etkisini artırmanın, buradan hareketle kendimize sınıf içerisinde belli bir alan açmanın yanısıra, dönem boyunca etkili bir örgütlenme pratiği sergileyebilmeliyiz.
Örgütlenme pratiğinden kasıt, öncelikle faaliyetin örgütsel anlamda sonuçlar üretebilmesi, yeni bir takım mevzilere kavuşulabilinmesidir. Özellikle fabrika çalışması üzerinden işyeri taban örgütlülükleri geliştirebilmek, bu arada olanaklı ise sendikal mevziler elde edebilmek vb. hedeflerle sürece yüklenmeliyiz. Yürütülecek faaliyetin başarısı en başta da bu yönlü kazanımlar üzerinden kendisini ortaya koyacaktır.
Böylesine temel hedeflere dayalı yoğun bir faaliyet sürecinin başarıyla geride bırakılması bizi bugünkünden çok daha farklı bir konuma taşıyacak, bir dönemdir önümüze koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Dolayısıyla başta sınıf çalışması yürüten güç ve örgütlerimiz olmak üzere tüm parti örgütlerimiz bu önemli süreci kazanmaya kilitlenmeli, dönemin ihtiyaç ve sorumluluklarına yanıt verecek bir enerji ve politik etkinlik düzeyi ortaya koyabilmelidir.