Logo

İnisiyatifli yerel önderlikler ve güncel gelişmelere müdahale


İnisiyatifli yerel önderlikler ve
güncel gelişmelere müdahale

İnisiyatifli yerel önderlikler sorunu, partimizin uzun bir dönemdir gündemleştirdiği politik önderliğe dayalı çalışma tarzıyla birlikte ele alınmaktadır. Dinamik yerel önderliklerden söz edildiği yerde, bu görev her şeyden önce politik önderliğe dayalı çalışma tarzı üzerinden kendini somutlayabilmek durumundadır. Partimizin gündeminde tuttuğu özel yer nedeniyle konu çeşitli yönleriyle basınımızda tartışılmıştır ve tartışılmaya devam edecektir.

Fakat güncel gelişmelerin açığa çıkardığı kimi verileri de gözeterek, gelişen siyasal süreçlere müdahale noktasında inisiyatifli yerel önderliklerin önemini ve bunun çalışma tarzı sorunuyla bağını ele almak hala da bir ihtiyaçtır.

Son birkaç ayın gelişmeleri süreçlerin hızlanacağının işaretlerini vermektedir. Düzen içi gerici dalaşmaları bir yana koyarsak, sermaye devletinin Kürt sorunu çerçevesinde yaşadığı tıkanma ve buna bağlı olarak artan devlet terörü karşısında Kürt halkının kitlesel direnişi, Sivas davasında zamanaşımı gerekçesiyle katliamcıların aklanmasının toplumun geniş kesimlerinde yarattığı öfke, dinci gerici iktidarın eğitim sisteminde yapmak istediği değişikliğe karşı gerçekleşen eylemler, artan iş cinayetleri, süren mevzi direnişler, Bosh işçilerinin Türk Metal saltanatına indirdiği ağır darbe, sınıfa dönük yeni saldırı yasalarının önümüzdeki günlerde meclisten geçecek olması, Suriye’ye yönelik saldırganlık gibi son derece ciddi gelişmeler üstüste yaşanmaktadır. Bu gelişmeler yarın bizi daha sert süreçlerin beklediğini ortaya koymaktadır.     

Partimiz yıllardır bu duruma işaret etmekte, yaptığı değerlendirme ve tespitlerden devrime hazırlanmak gibi son derece yakıcı bir görev çıkartmaktadır. Peki, yapılan tespitler ve çıkarılan görevler karşısında yerel önderliklerimizin durumu nedir? Bu süreçlere müdahale noktasında bulundukları alanlarda nasıl bir önderlik kapasitesi sergilemektedirler? Yerel örgütlerimizin sorunu bu açıdan tartışmaları önem taşımaktadır.

Başarılı bir parti faaliyeti açısından politik önderliğe dayalı çalışma tarzının yerel önderlikler düzeyinde hayata geçirilmesinin önemini vurgulayan parti, merkezi politikalar belirlenip, dönemsel taktik hat ortaya konulduğu koşullarda, gerisinin ilgili yerellerde geniş bir inisiyatif sergileyecek yerel önderliklere düştüğünü belirtmektedir.

Merkezi politikalarımız ve dönemsel taktik hattımız yayınlarımız üzerinden işleniyor. İçinde bulunduğumuz bahar dönemi için de belli bir planlamaya ve politik hatta sahibiz. Devrimci baharın kazanılması perspektifiyle her yerelin kendi özgülünde belirlemiş olduğu bir çalışma planı var. Ama bahar döneminin olağan gündemleri ve planlarımız ötesinde hayatın kendi akışı içerisinde birçok gelişme yaşanıyor. Bu gelişmeler karşısında yerel örgütlerimizin merkezi açıklama ve planlamalara bağlı kalmaktan kurtulabilmesi önem taşıyor. Bu tür toplumsal ve siyasal gelişmelere ilişkin olarak partimizin görüşlerini, politikalarını ve şiarlarını yayabilmek, bu tür gelişmeler kitle faaliyetine konu edebilmek gerekiyor.

Bugün sınıf çalışmasında mevzi kazanmaya kilitlenen, bu amaçla hedefleri daraltan, çalışmada yoğunlaşan bir taktik hat izliyoruz. Fakat bu hiçbir şekilde güncel gelişmelere gözümü kapatacağımız, bunları alanlarımızda etkin bir faaliyetin konusu etmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Tam tersine, belirlediğimiz hedefler doğrultusunda yol yürüyebilmek, mesafe alabilmek, bu tür gelişmeleri etkin bir faaliyete konu edebilmekten geçiyor.

Şüphesiz bunlar bilinen gerçekler. Sıkıntı bunları uygulama planında ortaya çıkıyor. Güncel siyasal gelişmeleri ve gündemleri bölgelerin çalışma planlarının içerisine yedirebilmek ve planlamaları güçlendirecek bir tarzda başarıyla birleştirebilmek her şeyden önce bir bakış sorunudur. Çoğu zaman “gücümüz yok”, “planlamaya vakit kalmadı” gibi gerekçelerle izah edilen bu durum aslında yereldeki önderliklerimizin politik önderlik kapasitelerine ilişkin bir veridir. Çünkü böylesi süreçlerde etkin bir müdahaleyi başaramayan yerel örgütlerin önlerine çıkacak özgün sorunları çözme kapasitesine ulaşabilmeleri mümkün olmayacaktır.

Örneğin peş peşe iş cinayetlerinin yaşandığı bir süreçte, sermaye iktidarını ve kapitalizmin etkin teşhirini konu edinen bir çalışmayı, her yerel anında refleks olarak örgütleyebilme başarısı gösterebilmelidir. Bir dizi direnişin sürdüğü bölgeler açısından bu durum zaten bir zorunluluktur. Ya da demokratik hakların tırpanlandığı, azgın devlet terörünün öne çıktığı bir dönemde, Sivas davası gibi sermaye devletinin gerçek yüzünün açığa çıktığı olaylar karşısında hızla refleks tepkiler örgütlenebilmelidir.

Bunu başarabilmek, güç ve zaman sorunundan önce, bu bilinç ve bakışla hareket etmeyi gerektirir. Yerel organlarımız, bölge faaliyetlerini değerlendirirken, güncel gelişmeler karşısında kendi bulundukları yerellere bu gündemler üzerinden nasıl bir müdahale gücü, kapasitesi ve pratiği sergileyebildikleri üzerinden tartışabilmelidir. Bölge faaliyetinde bu yönde yaşanan aksamaların gerisindeki nedenleri tespit edebilmeli, bunun çözümüne dönük gerekli işbölümü ve planlamayı yapabilmelidir. Yine başta yerel organlar olmak üzere tüm kadro ve güçlerimiz bilinç planında donanımlı hale getirilmelidir. İnisiyatifli kadrolar ancak böyle bir faaliyet içerisinde yetişebileceklerdir.


Üste