Değerli TKİP’li dostlar!
Partinizin kuruluşunun 10. Yılı vesilesiyle düzenlemiş olduğunuz gecenizi en içten devrimci duygularımızla selamlarız. TKİP’nin sınıf mücadelesinde geride bıraktığı 10 yılın tarihi tecrübeleriyle sınıf mücadelesinde daha büyük başarılara varmanızı dileriz.
Değerli emekçiler, devrimciler!
Emperyalist-kapitalist sistem tarihinin en büyük mali krizini yaşıyor. Her krizde olduğu gibi bu krizin faturasının da emekçilere çıkarılacağı şimdiden belli olmuştur. İşsizlik, sosyal hakların gaspı, artan baskılar krizin sadece görünen tepesidir.
Dünya emperyalist-kapitalist krizle sarsılırken, bu krizin kendilerini vurmayacağını krizi yok sayarak açıklayan AKP hükümeti, ülkeyi terk eden milyarlarca doların ardından eli ayağı dolanırken, diğer yandan, Kürt ulusal kurtuluş güçlerinin Aktütün karakoluna yaptığı saldırının ardından tam bir şok yaşayarak, yeniden “vatan, millet” edebiyatıyla “ulusal birlik” çağrıları yaparak, “vatanın bölünmezliğinden” söz edip durmaktadırlar.
Türk hakim sınıflarının kendi aralarındaki dalaşı sürerken, onları birden bire “vatan ve milletin bölünmezliği”ne götüren sürecin, Kürt ulusal mücadelesi güçlerinin son dönemde gerilla saldırılarıyla üst üste vurduğu darbelerdir. Faşist ordunu yeni patronu Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un göreve geldikten sonra meydan okuyan tavrı ve yeniden topyekün bir saldırı dönemine girileceği mesajını vermesinin ardından, yükselen kitlesel direniş hakim sınıfları yeni tedbirler almaya yönelmiştir.
Kemalist kesimin ordu kanadı ile AKP şimdilik, çıkarları bir noktada birleştiği için uzlaşmışlardır. Bu uzlaşma AKP’nin kapatma davasının sürdüğü süreçte yapılmış ve ardından Genelkurmay adına Ergenekon çetesinin cezaevine ziyaret edilmesiyle kamuoyuna deklare edilmiştir. Başlayan Ergenekon davasının göstermelik olduğu ve kamuoyunu aldatmaya yönelik düzmece bir yargılama olacağı yakın zamanda anlaşılacaktır.
Gelişmeler hızla ilerliyor, yeni saldırı konseptleri ve kriz, devrimcilere yeni görevler biçiyor. Bu dönemde daha çok birlikte yürümeye olan ihtiyacımız ortadadır. Saldırılara karşı göstereceğimiz birlikte karşı koyuşla ancak bu süreci atlatabiliriz.
Emperyalizm, faşizm kaybedecek, ezilen halklar ve dünya emekçileri kazanacaktır!
Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!
Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!
TKP/ML-YDK
Değerli dostlar, ezilen göçmenler!
Emperyalist saldırganlık tüm hızıyla sürüyor. Türkiye’de ve Kuzey Kürdistan’da sömürgeci faşist rejim katliamlarına devam ediyor. Temel hak ve özgürlüklerin giderek gasp edildiği, sokak infazların yeniden yaygınlaştığı, işkencede ölümlerin yaşandığı, tutsaklara saldırıların sürdüğü, Kürt halkına karşı kirli savaşın tırmandırıldığı, işçi ve emekçilere yönelik saldırıların sürdüğü bir süreçten geçmekteyiz. Kapitalizmin içinde bulunduğu mali kriz derinleşerek dünya çapında etkisini göstermeye devam ediyor. Her dönem olduğu gibi bugün de burjuvazi içinde bulunduğu krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetiyor. Yaşadığımız Avrupa’da sosyal hak gaspları yaygınlaşmakta, ırkçı-faşist hareket desteklenmekte ve göçmenlere yönelik saldırılar artmakta, çıkarılan “anti-terör” yasalarıyla göçmenler terörize edilmekte ve örgütlenme özgürlükleri engellenmektedir.
Kapitalizmin mali krizinin patlak vermesiyle birlikte, “sınıflar bitti, sosyalizm öldü, devrimler çağı kapandı” diyen burjuva ideologlar bir kez daha yanıldıklarını gördüler. Marks haklı çıktı. Dediler, Marks her zaman haklıydı. Önemli olan Marks’ın haklı olması değil, önemli olan Marks’ın savunduğu düşüncelerinin sahiplenmesidir. Bugün kapitalizme karşı tek alternatifin sosyalizm olduğu bir gerçek. Yeni bir dünya yaratmak için sosyalizm mücadelesine büyütmek gerekiyor. Bu mücadeleyi büyütecek olan da devrimciler, komünistler, işçiler ve emekçilerdir. Kapitalizmin derinleşen krizini büyütelim, krizin yükünü kapitalistlere ödetelim.
Değerli dostlar!
Böylesi önemli bir süreçte düzenlemiş olduğunuz “Parti, sınıf, devrim, sosyalizm!” gecesi kapitalizme karşı sosyalizmin sahiplenilmesi bakımından büyük bir önem taşıyor. MLKP olarak gecenizi ve katılan tüm göçmen emekçileri selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.
Kapitalizme karşı sosyalizm bayrağını yükseltelim!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Yaşasın devrimci dayanışma!
MLKP Avrupa Komitesi
Değerli dostlar!
Düzenlemiş olduğunuz “TKİP 10. yılında gecesi”ni devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Dünyanın bir avuç gerici egemen tarafından krizden krize sürüklendiği bu süreçte komünist ve devrimci partilere her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç vardır.
Emperyalist dünya tekellerinin büyük kriz içerisinde olması kapitalist sisteminin doğal sonuçlarından biridir. Büyük karlar elde etmek için, işçi sınıfı başka olmak üzere, ücretlerini gasp ederek yoksullaştırdıkları halklara en yüksek fiyatlardan mallarını satmak istemektedirler. Yoksullaşan kitleler bu malları alamayınca da kar elde edememekte ve krize girmektedirler.
Eskiden krizlerini yeni pazarlara açılarak atlatan tekellerin, girilecek yeni pazarlar kalmadığından, krizlerini aşmanın tek yolu, her alanda kitleleri daha fazla sömürerek yoksullaştırmak ve pazardaki diğer tekellerin paylarını almaktır. Bu çözümsüzlük doğal olarak gelecekte daha fazla sömürü ve buna bağlı olarak daha büyük boyutlarda kriz ve çatışma demektir.
Dünyanın her tarafında sürekli artan bölgesel savaşlar, bankaların kapatılarak merkezileştirilmesi, özelleştirmeler, ekonomik düzenlemler, yeni güvenlik yasaları, sosyal hak gaspları, darbeler vb. sayabileceğimz tüm gelişmeler bu sürecin bir yansımasıdır.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yeni ekonomik politikalar, özelleştirmeler, tarım girişimleri, güvenlik yasaları, özelleştirmeler vb. bu gelişmelerin coğrafyamıza yansımasıdır.
Emperyalizm gelişen dünya koşullarına uygun olarak tüm dünyayı yeniden şekillendirme yönelimine girmiş durumdadır.
Eski yöntemde ısrar eden gericilerin bir kısmı Ergenekon gibi örgütlenmelere girişmekte, eskinin devam etmesini istemektedirler. Fakat emperyalizmin yeni ihtiyaçları buna izin vermemektedir. Ergenekon, Kemalizm’in yeni sürece uyarlanmasına karşı çıkan bir grup gericiye tekellerin yöneliminden başka bir şey değildir.
Dünya genelinde son durağa gelen kapitalizmin dünyayı yaşanılmaz hale getirmeden gitmeyeceği de çok açık bir gerçekliktir.
Eskinin yeniye karşı direnmeden gitmeyeceği, yeninin de eskiyi zorla söküp atmadan kazanamayacağı zorunlu bir ilkedir. Eski olan kapitalizm ile yeni olan sosyalizmin mücadelesi bu temelde ele alınmalıdır.
Bu gerçekliğe bağlı olarak devrimci zora ve onu uygulayacak devrimci ve komünist partilere önemli görevler düşmektedir. TKİP’yi bu güçlerden biri olarak görmekte ve mücadelesinin devrimi güçlendirdiğine inanmaktayız.
Değerli dostlar!
İçerisinde bulunduğumuz şartları doğru tahlil etmek tek başına yeterli değildir. Komünist ve devrimciler somut şartlara uygun politika ve örgütlenmelerle sürece hazırlanmak zorundadırlar.
Emperyalizm insanlık karşıtı politikalarla dünya halkları ve ezilen uluslar nezdinde günden güne kendisini teşhir etmektedir. Bu bunalımları aşmak için merkezileşerek ezilen ulus ve halklara daha yoğun saldıracaktır. Bu saldırıları boşa çıkarmanın yolu, komünist ve devrimcilerin, devrim hedeflerine bağlı olarak ortak sorunlar karşısında uzun süreli güçlü ortaklıklar ve örgütlenmeler yaratarak, dünyada ve Türkiye, Kuzey Kürdistan’da önemli oranda parçalı olan devrimci hareketi birleştirip, kurumsallaşmış güçlü direniş ve mücadele mevzileri yaratmalarından geçecektir.
Devrim kitlelerin eseridir. Önder güçler tüm kitleleri ve onların öncüleri olan muhalif kesimleri somut çelişkiler üzerinden örgütleyerek devrimi kazanabilir.
TKİP’nin 10. kuruluş yılını selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.
Maoist Komünist Partisi / Yurtdışı Bürosu
TKİP’nin 10. Yılında, “Parti, sınıf, devrim, sosyalizm!” şiarıyla düzenlediğiniz geceyi devrimci coşkuyla selamlıyoruz.
Geceniz, emperyalist sistemin içine düştüğü krizin artık tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığı bir dönemde gerçekleşiyor.
Kriz koşulları, işçi ve emekçilerin devrimci propagandaya açık olduğu bir ortam yaratır. Fakat bu gerçek bizleri, krizin kendiliğinden işçi ve emekçileri mücadeleye çekeceği, hatta kapitalizmi çökerteceği yanılgısına düşürmemelidir. Bugüne dek kapitalizm birçok kriz görmüştür. Tepkileri bastırdığı zamanlarda, faturayı işçi ve emekçilerin sırtına yıkarak aşmasını da bilmiştir. Ancak mücadelenin yükseldiği dönemlerde krizden kazançlı çıkan burjuvazi değil, işçi ve emekçiler olmuştur.
Bugün yine öncülere çok önemli görevler düşüyor. Kriz ve savaş koşullarında açlık ve ölümle kırılan halklara umut olabilmek ve onları kurtuluşa götürecek tek yola, devrim ve sosyalizme kanalize edebilmek, öncünün çabasına, bilgi ve becerisine bağlıdır. Komünist ve devrimci partileri büyük bir güç haline getiren, hatta iktidara taşıyan da, dağıtıp un ufak eden de bu süreçlerde koydukları tavırlar olmuştur.
Bu bilinçle dönemi ve dönemin bizlere yüklediği görevleri iyi kavramalı, komünist ve devrimci yapılar olarak, emperyalizmin krizine ve emperyalist savaşa karşı kurduğumuz güçlü birlikteliklerle üzerimize düşeni yapmalıyız.
Kurtuluş devrimde, sosyalizmde!
TİKB (Bolşevik) – YÖK
Merhaba arkadaşlar, yoldaşlar, dostlar!
“TKİP 10. yılında!” gecesinde sevincini paylaşmaktan büyük bir sevinç ve kıvanç duyduğumuz belirtmek isteriz!
Emperyalist-kapitalist dünyanın büyük bir krizle boğuştuğu günümüzde, dünyamız bir kez daha sosyalizm ihtiyacını derinden hissetmektedir. Neoliberalizmin çöktüğü bu günlerde Marks yeniden keşfediliyor. Dünyamız önemli bir dönemeci yaşıyor...
Bu büyük kriz ve onun yol açtığı ekonomik ve toplumsal değişimler, Türkiye ve Kürdistan’ı da derinden etkiliyor, bundan böyle bu etkinin daha derinden yaşanacağı kesindir.
Öncelikle vurgulamak gerekiyor ki, Türkiye’de ve Kürdistan’da gündemin ve gelişmelerin temel dinamiğini Kürdistan sorunu oluşturmaktadır, temel politik gelişmeler ve yönelimler Kürdistan eksenli olmaktadır. Sömürgeci inkar ve imha sistemi her açıdan iflas etmiş ve bir bakıma “uzatmaları” oynamaktadır. Ama bu, sistemin hemen ve kendiliğinden yıkılacağı anlamına gelmemektedir...
Bu iflasın politik olarak mantıki sonucuna varabilmesi için devrimci bir program ve iradenin varlığı ve mücadelesi kaçınılmazdır. Şu anda Kürdistan’da eksik olan budur! Bu ciddi ve yaşamsal eksiklik aşılamadığı sürece, ortaya çıkan devrimci fırsatların, hatta devrimci durumların bir devrime dönüştürülmesi mümkün değildir!
Türkiye’de eksik olan devrimci parti ve programların politik bir seçenek haline gelememeleri, günlük politikayı etkiyecek bir düzey kazanamamalarıdır. Aynı durum sınıf hareketinin durumu için de söylenebilir. Bu önemli yetersizliklere rağmen bunları aşmanın temelleri, olanakları ve devrimci birikimleri vardır. Bunun için umutlu olmak için sayısız neden vardır...
Dünyamızın önemli gelişmeler gebe olduğu, Kürdistan sorununun çok daha yakıcı olarak kendisini dayattığı günümüzde, anılan eksiklikleri aşma inancımızı vurguluyor, dosta ve kardeş parti TKİP’nin 10. Yıldönümünü kutluyor, başarı ve dayanışma duygularımızı ifade etmek istiyoruz.
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Sosyalisten Şoregeren Kürdistan
(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)