Logo
< Devrimci bir sınıf hareketi yaratma mücadelesi...

Sınıfın gündemi ile parti yayınları ilişkisi


Partinin yakın dönem hedeflerinden biri, toplumda işçi sınıfı adına politika yapan devrimci bir güç odağı haline gelmek. Bu kritik eşiğin atlanabilmesi için partinin işçi sınıfı saflarındaki bağlarını hem nicel hem nitel yönden güçlendirmek acil bir ihtiyaçtır. V. Parti Kongre’si bildirisi “Devrimci bir sınıf hareketi için ileri!” şiarıyla bu ihtiyacı tanımlamıştır. Bu hedefe ulaşılması, ancak partinin sınıf saflarındaki dayanaklarının yaygınlaştırılıp sağlamlaştırılmasıyla başarılabilir.

Bu kritik eşiğin önümüzdeki süreçte atlanması, toplam parti faaliyetinin belirlenen hedeflere doğru yol almasıyla mümkün olacaktır. Bu yazıda faaliyetin vazgeçilmez araçları olan parti yayınları ile sınıfın gündemi arasındaki ilişkiyi ele almaya çalışacağız. Burada “sınıfın gündemi” ifadesini sorunların, olayların, siyasal gelişmelerin işçiler üzerindeki dolaysız etkileri sınırlarında ele alıyoruz. Diğer bir ifadeyle, fabrikalarda/işletmelerde işçiler neler konuşuyor, neyi tartışıyor, olaylardan nasıl etkileniyor, ne tür tepkiler veriyor, vb...

***

Ajitasyon-propagandada etkili ve sarsıcı sözler söylemek, çağrılar yapmak, şiarlar yükseltmek ancak hitap edilen kitlenin yakından tanınmasıyla mümkündür. İşçilerin olaylara gösterdiği tepkilerin gözlemlenmesi, ruh hali ve mücadele eğiliminin saptanması, yanısıra sorunlar, özlemler, taleplerin neler olduğu... Tüm bunların en azından genel hatlarıyla bilinmesi büyük önem taşıyor.

Bu somutlukta bilgiye ulaşmanın dolaysız yolu, fabrika ve işletmelerdeki atmosferi bizzat işçilerin kaleminden parti yayınlarına ulaştırmaktır. Elbette parti kadro ve militanlarının da dolaysız gözlemleri, yorumları, değerlendirmeleri özel bir önem taşıyor. Ancak bunlar karşı karşıya getirilecek şeyler değil. Tersine, her iki kanaldan gelen gözlemlerin, yorumların, çözümlemelerin birleştirilmesi, bütünlüğü içinde tabloyu berrak bir şekilde görme olanağı sağlayacaktır.

***

İşçi sınıfı sözlerden önce olgulardan etkilenme eğilimindedir. Dolayısıyla somut gözlemlere dayanarak yapılan ajitasyon-propaganda daha etkili ve sonuç alıcı olacaktır. Somut gözlemlere dayanan, dolaysız bir şekilde sözünü söyleyen ajitasyon-propaganda araçları bu nitelikleriyle sınıfın nabzını da tutabilecektir. Bu ise hem yayınların hem de yapılan çağrıların ve yükseltilen şiarların işçiler tarafından kabul görmesinin koşullarını yaratacaktır.

Bir kez daha vurgulayalım ki, sınıfa etkili ve sarsıcı bir sesleniş ancak onun ruh halini ve içinde bulunduğu koşulları bilmekle mümkündür. Bunun en iyi yolu da öncü işçilerin kaleminden çıkan yazılarla parti yayınlarını beslemektir.

***

Partinin bu alanda yıllara dayanan bir deneyimi ve birikimi var. Yerel yayınlarımızda her zaman ilerici-öncü işçilerin katkıları yer almıştır. Son yıllarda etkin bir rol oynayan sosyal medyada da pek çok işçinin katkısı alınmaktadır. Burada işaret etmeye çalıştığımız şey ise, var olan sınırların aşılması, sadece yerel yayınlarda değil, günlük site ve politik yayın başta olmak üzere, parti yayınlarının sınıfın gündemini dolaysız yansıtan kürsüler niteliğine kavuşturulmasıdır.

Bu yönde bazı anlamlı adımlar atılmış bulunuyor. Siyasal gündemlerin sınıfa yansımalarını dile getiren yazılar, son dönemde parti yayınlarında yer almaya başladı. Ancak gerekli olan bunun daha sistemli, daha yaygın ve süreklileşmiş bir düzeye kavuşturulmasıdır.

***

İlerici-öncü işçilerin parti basınına katkılarını düzenli ve kalıcı hale getirmek için yoğun bir emek harcamak kaçınılmazdır. Bunun için net bir perspektif, güçlü bir inisiyatif, kalıpları kıran bir yaratıcılık gerekiyor. Verili koşullarda bunu başarmak hem mümkün hem zorunludur. Zira bu başarılmadan partinin sınıf eksenli devrimci bir güç kimliği ile öne çıkması düşünülemez.

Bu yönde alınacak mesafe, parti yayınlarını güçlendirmekle kalmayacak, işçi yazarların yetişme sürecini de fiilen başlatacaktır. Vurgulamak gerekiyor ki, gelinen aşamada devrimci sınıf partisi yayınları için işçi yazarların yetiştirilmesi olmazsa olmaz ihtiyaçlardan biridir.

***

Yazı, değerlendirme ve gözlemler hazırlayıp yayınlara iletmek, işçilerin parti yayınlarıyla kurdukları bağı güçlendirecektir. Parti yayınlarıyla kurulan bağ ise, partiyle kurulan bağdır. Bu süreç ilerici-öncü işçiler şahsında sınıfın partiye, partinin de sınıfa daha da yakınlaşmasını pekiştirecek, giderek kaynaştıracaktır. Denilebilir ki, bu yönde atılacak somut adımlar, kazanımların en önemlilerinden biri olacak.

Gerici burjuva ideolojileri ile sersemletilen işçilere, sınıfın nabzının atmadığı bir yayını benimsetmek, bugünkü koşullarda mümkün değil. Buna rağmen sınıfın kürsüsü olmayı başaran parti yayınları, en azından ilerici-öncü işçiler tarafından aranır duruma gelecektir.

***

Sınıfın nabzını tutan haber, gözlem ve yorum yazılarının adım adım sistemli hale getirilmesi, partinin günlük devrimci yayın hedefine ulaşması çabasına önemli katkılar sağlayacaktır. Hem dinamik bir haber/yorum akışının, hem günlük bir yayının sürekliliğini güvenceleyecek işçi-emekçi okur kitlesinin yaratılmasının, bu alanda katedilecek mesafe ile yakından bağlantılı olduğu unutulmamalıdır.

Bu hedefleri tam anlamıyla gerçekleştirmek için elbette sınıf hareketinin belli bir gelişme sürecine girmesi de gerekmektedir. Bu böyle olmakla birlikte, nesnel koşulların düne göre çok daha elverişli olduğunu vurgulamalıyız. Greif direnişiyle sermayeye karşı mücadele çıtasını yükselten işçi sınıfı, metal fırtınasıyla da mücadelede yeni bir düzey yaratmayı başarmıştır. Her iki mücadele sürecinde partinin oynadığı kritik rol dikkate alındığında, hedeflere ulaşmak için nesnel koşulların geçmişle kıyaslanmayacak düzeyde elverişli hale geldiği kolaylıkla görülebilir. O halde parti kadroları, militanları ve partili işçiler nesnel koşulların sunduğu imkanları da değerlendirerek işe dört elle sarılmalı, partinin devrimci bir sınıf hareketi yaratma çabasını güçlendirmek için seferber olmalıdırlar.


Üste