Logo

Proleter devrimci militan kişiliğin seçkin örneği - M. Dağlı


Alaattin Karadağ (Nurettin) yoldaş:

Proleter devrimci militan kişiliğin seçkin örneği!

M. Dağlı

TKİP III. Kongresi'nin başarıyla tamamlandığının ilan edildiği, bu açıklamanın yoldaşlarda yarattığı sevinç, heyecan ve coşkunun dorukta olduğu günlerde, Alaattin yoldaşın cinayet şebekesi İstanbul polisi tarafından katledildiği haberini aldık. Partinin seçkin üyelerinden biri olan Alaattin yoldaş, III. Kongre'nin ilanını işçi ve emekçilere duyuran parti afişlerini asarken ölümsüzler kervanına katıldı.

Her tarafından kan ve irin fışkıran sermaye düzeninin bekçi köpekliğini yapan tetikçilerin pervasızlığı, katiller şebekesi tarafından yönetilen bir ülkede yaşadığımızı bir kez daha hatırlattı. Zira mahalle halkının gözleri önünde işlenen bir cinayet olmasına rağmen medya baronları ile kokuşmuş rejimin hukuk kurumları tetikçileri koruma telaşına düştüler. Bu telaş, rejim savunucuları ile tetikçilerin katliamcı zihniyeti arasında bir fark olmadığının kanıtıdır.

Partinin kadrolarda aradığı niteliklerin örnek temsilcisi

Partimizin II. Kongresi “Devrimci teori, devrimci örgüt, devrimci sınıf!” şiarını yükseltirken, III. Kongre ise “Parti, sınıf, devrim!” şiarını ön çıkartmıştır. Şiarların ilki ihtilalci bir sınıf partisinin üzerinde yükselmesi gereken üç temel niteliğe işaret ederken, ikincisi ise, bu üç temel ayak üzerinde inşa edilen partinin işçi sınıfıyla birleşerek devrime yürümesinin rotasını çizmektedir. Partinin çizdiği bu rotada başarıyla ilerleyebilmesi için, öncelikle “Sınıf eksenli partiye geçiş” hedefinin asgari düzeyde tutturulması gerekiyor. Bu ise, parti örgütlerinin bileşiminde proleter devrimci kadro ağırlığını arttırmayı daha da acil bir ihtiyaç haline getiriyor. Zira devrim yürüyüşünde yeni bir kilometre taşı anlamına gelen “Sınıf eksenli partiye geçiş” süreci, ancak proleter devrimci çizgiyi özümsemiş komünist kadrolarla mümkündür.

İşte Alaattin yoldaş, parti çizgisiyle donanmış proleter devrimci kadro tipinin simgelerinden biriydi. Alaattin yoldaşın devrimci kişiliğinde kaynaştırmayı başardığı nitelikler ve bunların dolaysız yansıması olan devrimci siyasal pratiği, partinin kadrolarda aradığı/ kazandırmak istediği düzeyi de yansıtmaktadır. Alaattin yoldaşın toplam pratiği, partimizin proleter devrimci kadro yetiştirmeye neden döne döne çubuk bükme ihtiyacı
hissettiğini de en iyi biçimde anlatmaktadır.

Erken yaşta profesyonel devrimci yaşam tercihi

Alaattin yoldaş, devrimci mücadeleye katılanların düzenden kopuş konusunda sancılı süreçler yaşadığı, bir kısmının gerisin geri düzene kapaklandığı bir dönemde, genç bir işçi olarak parti saflarına katılmış, henüz 19 yaşındayken düzenle tüm bağlarını hiçbir tereddüte düşmeden kesmiştir. Yoldaş, bu adımı attığı günden ölümsüzler kervanına katıldığı ana dek, profesyonel bir devrimci olarak faaliyete devam etmiştir.

12 yıla yayılan bu maratonu sendelemeden koşan Alaattin yoldaş, karşılaştığı zorluk ve yoksunlukları kararlıklıkla aşmış, son anına kadar TKİP'li bir komüniste yakışan onur verici bir tutum içinde olmuştur. İşkence tezgahlarından geçen, sermaye düzeninin giyotini DGM'de yargılanan, F tipi hücrelere kapatılan, uzun soluklu zindan direnişine coşkuyla katılan, işçilerin kanıyla semiren kapitalistlerin tezgahlarına sağ elinin dört parmağını kaptıran Alaattin yoldaş, bu sınavların tümünden alnının akıyla çıkmayı başarmıştır.

Verili koşullarda ancak seçkin devrimcilerde bulunabilecek bu nitelikleri bir üstünlük olarak görmeyen Alaattin yoldaşı, tüm bunları bir sınıf devrimcisinin olağan, başka türlü düşünülemeyecek davranış biçimleri olarak görmüştür.

Özümsenmiş parti çizgisine pürüzsüz güven

Çocuk yaşta işçiliğe başlayan Alaattin yoldaşta vücut bulan üstün devrimci nitelikler, sınıf kimliği ile devrimci sınıf partisi çizgisinin özümsenmesinin sentezidir. Kişiliğinde belirgin olan sınıf kimliğinin dolaysız bir sonucu olarak her tür sömürü, baskı ve zorbalıktan tiksinen Alaattin yoldaş, komünist dünya görüşü ile tanıştığı andan itibaren sınıf bilincini yetkinleştirme çabası içinde olmuş, buna bağlı olarak tek tek patronlardan öte, bir sınıf olarak kapitalistlere ve onların kokuşmuş düzenlerine karşı mücadelenin yolunu seçmiştir.

İnsan türünü alçaltan sömürü, zorbalık ve köleliğe tahammül etmeyen Alaattin yoldaş, işçi sınıfına ve emekçilere kurtuluşun biricik yolunu gösteren komünist dünya görüşüyle donanmış, parti çizgisini bu temele dayanarak kavramıştır. Komünist bir işçi olarak ulaştığı bilinç açıklığı, yoldaşın parti çizgisine duyduğu pürüzsüz güvende belirginleşmiştir.

Bilinçli bir tercihle davaya adanan, bu uğurda ölüm dahil hiçbir riski göze almaktan çekinmeyen Alaattin yoldaş şahsında yansıyan üstün nitelikler, bilimsel sosyalizmle işçi sınıfının örgütsel birliğinin devrimci bir işçi şahsındaki yansımasından başka bir şey değildir. Parti, Alaattin yoldaş sahsında proleter devrimci kadro niteliğini yaratırken, komünist bir işçi olan yoldaş ise, partide sınıfını temsil eden siyasal önderliği bulmuştur. Partiye ve çizgisine duyulan pürüzsüz güven bu sağlam temeller üzerinde inşa edilmiştir.

Poliste, mahkemede, zindanda tam direniş!

Partimiz, her partili kadro ve militana poliste, mahkemede, zindanda "tam direniş" sergileme sorumluluğu yüklemiş, parti tüzüğünde bunu partili olmanın temel niteliklerinden biri saymıştır. Bu alanda da sınanan parti, devrimci direnişçi bir kültür/gelenek yaratmayı başarmıştır. Alaattin yoldaş, bu alanda da  bir TKİP'liye yakışan bir pratiğin temsilcisi olmuş, işkence, mahkeme, zindan üçgeni sınmasından da alnının akıyla çıkmıştır.

İzmir'de yakalandığında ağır işkencelere maruz kalan Alaattin yoldaş, işkenceciler karşısında tam direniş sergilemiş, örgütlü komünist bir işçi olmanın onurunu yükseklerde tutmuştur. Yoldaş üzerinde işkence yöntemlerini deneyen cellat takımı, yoldaşın tereddütsüz direnişine çarpmıştır. Bunun üzerine işkenceci katiller, “sen şimdi elektrik işkencesini de merak ediyorsun; çatla, sana elektrik işkencesi yapmayacağız” diyerek içine düştükleri aczi dile getirmişleridir.

Yoldaş tutuklandığında ölüm orucu direnişi devam ediyordu. F tipi zindana kapatıldığı anda ölüm orucu eylemine katılma hazırlığına başlayan Alaattin yoldaş, bu zorlu süreçten de alının akıyla çıkarak, parti bayrağını kokuşmuş rejimin zindanlarında da yükseklerde dalgalandırmıştır. Cezası altı ay ertelenip serbest kaldığında, aynı coşku ve kararlıkla örgütlü mücadeleye devam etmiştir.

DGM'de yargılandığında Habip, Ümit ve Hatice yoldaşlar gibi siyasi savunma yapmak istemişti. Ancak dosyası kayda değer delillerden yoksun olduğu için nispeten sınırlı bir savunma yapmak zorunda kalan Alaattin yoldaş, yine de kapitalizmi mahkum etmiş, sınıf bilinçli işçi kimliğini DGM nezdinde savunmuştur.

Devrimci faaliyeti savunma kararlılığı

Aylar süren ölüm orucu direnişinden sonra serbest kalan Alaattin yoldaş, sabırsızlıkla devrimci siyasal faaliyetin merkezinde yer almak istemiş, nitekim zaman kaybetmeden soluğu mücadelenin içinde almıştır.

Örgütlü komünist bir işçi olarak İstanbul İl Komitesi'ne bağlı alt
bölge organlarında devrimci siyasal faaliyete katılan yoldaş, işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluşu uğruna canla başla çalışmayı kesintisiz sürdürmüştür.

Partinin uygun gördüğü her görevi yapmak için yorulmazcasına çaba harcayan Alaattin yoldaş, farklı bölgelerde partinin sınıf çalışmasında önemli bir rol oynamış, bu esnada fabrika ve sanayi sitelerinde çalışmış, sağ elinin dört parmağını işçilik yaptığı bu dönemde geçirdiği iş kazasında kaybetmiştir.

Daha önce çalıştığı bölgelerde olduğu gibi, İstanbul'da da çalıştığı alanlarda parti şiarlarını, çağrılarını işçi ve emekçilere ulaştırmak için gözü pek bir pratik içinde olmuş, Alaattin yoldaşın faaliyet yürüttüğü bölgelerde parti yazılamaları, afişeleri, pullamaları, kuşlamaları eksik olmamıştır.

Partinin çağrılarını, şiarlarını işçi ve emekçilere taşıyan devrimci eyleminin meşru olduğunun bilinciyle hareket eden Alaattin yoldaş, tüm faaliyetlerinde buna uygun bir tutum benimsemiş, gerektiği her yerde devrimci faaliyeti sınıf düşmanlarının silahlı bekçilerine karşı savunmuştur. Bu konuda da TKİP çizgisini ileri düzeyde temsil eden yoldaş, sınıf devrimcilerine yakışan örnek bir militan pratik sergilemiştir.

Merkez Komitesi'nin 4 Aralık tarihli ikinci açıklamasında, yoldaşın bu pratiği şu özlü ifadelerle vurgulanmıştır: "Partimiz devrimci şiddetin sınıf mücadelesinin mantığına ve somut
gelişim seyrine olduğu kadar ilke ve kurallara, siyasal bir mantığa ve ahlaka da dayalı olması gerektiğinin tam olarak bilincindedir. Alaattin Karadağ yoldaş, aynı zamanda bu bilincin ve pratiğin saflarımızdaki en iyi temsilcilerinden biridir ve o bunu değişik defalar pratik içinde kanıtlamıştır da..."

Yoldaşlarının güvenliği için ölümü göze alan komünist proleter

Komünistler, türümüzün tarih boyunca biriktirdiği insani değerleri kirli, soğuk sularda boğmaya çalışan kapitalist sistemi yıkıp, bu düzenin tek alternatifi olan sosyalizmin zaferi uğruna mücadele ediyorlar. Bu mücadelenin temel aracı olan devrimci sınıf partisi saflarında birleşen komünistler, güvene dayalı yoldaşça ilişkilerle yarını bugünden kurmanın da çabası içindedirler. Zira kapitalizmi bir sistem olarak reddeden komünistler, bu kokuşmuş düzenin dayattığı yaşam biçimini, ahlakını, kültürünü ve bu temeller üzerinde şekillenen bencil çıkarlara dayalı insan ilişkilerini de reddediyorlar.

Yarını bugünden kurma çabası, partili komünistlerin yaşamının tüm alanlarında kendini hissettirir. Komünistlerin benimsediği alternatif yaşam biçiminin en yakından hissedildiği yerler ise paylaşılan mekanlar, eylem/çalışma alanları, yoldaşlar arası ilişkilerdir.

İçinden bulunduğumuz zorlu sürecin izleri, yazık ki, yoldaşlar arasıilişkilerde pek çok soruna yol açabiliyor. Buna karşın Alaattin yoldaşın hem yoldaşları hem işçi ve emekçilerle kurduğu ilişkilere dair çok sayıda yoldaşının tanıklığı, bu konuda yeterli bir açıklık sağlamış bulunuyor. Tanıklıklar, yitirdiğimiz yoldaşın bu konuda da örnek bir komünist olduğunu teyit ediyor. Alaattin yoldaşın bu alandaki üstünlüğü, hayatına da malolan yoldaşlarını ölümü göze alarak koruma çabasında doruğa çıkmaktadır.

MK açıklamasında yoldaşın bu konudaki tutumuna dair bilgiler, Alaattin'in yoldaşlık ilişkilerindeki onurlu pratiğinin somut belgesidir: “Kendini gerektiğinde yoldaşı için ölümüne adayabilen bu yiğit, onurlu ve partili devrimci tutumun, Alaattin Karadağ yoldaşın tam da bu türden bir ilk davranışı olmadığını da burada özellikle açıklamayı, yoldaşımızın anısına karşı bir parti borcu sayıyoruz. Bu seferki girişimi sonuçta hayatına mal olmuş olsa bile.”

Aynı açıklamada vurgulandığı üzere, Alaattin yoldaşın silah kullanarak ama durum zorunlu kılmadığı için tek bir damla kan dökmeden, bir başka yoldaşını yakalayan polis ekibinin elinden çekip almış olması, yoldaşlarının güvenliği için ölümü göze alan davranışlarının istisna olmadığını, bu militan davranışı da partili sınıf devrimciliğinin bir gereği saydığını kanıtlamaktadır.

Alaattin yoldaşın çağrısı!

Hayatının tüm aktif dönemini Türkiye Komünist İşçi Partisi saflarında devrim ve sosyalizm mücadelesine adayarak sürdüren Alaattin yoldaşın üstün niteliklerine kısaca değinmiş olduk. Bu kadarı yoldaşı tüm yönleriyle anlatmaya yeterli olmasa da, yoldaşın partili komünist kimliği hakkında çarpıcı veriler sunmaktadır. Alaattin yoldaşın kişiliğinde bütünleştirdiği bu nitelikler, belirttiğimiz üzere, partinin kadro ve militanlarında aradığı/kazandırmak istediği niteliklerdir aynı zamanda.

Alaattin yoldaşın faşist cellatlar tarafından katledilmesi, her partiliye yeni sorumluluklar yüklemiştir. Yoldaşın düzenin bekçi köpekleri tarafından fiziki olarak aramızdan çekilip alınmasını, bir çağrı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu, Alaattin yoldaşın aramızdan ayrılırken bıraktığı çağrıdır! Bu, parti kadro ve militanlarına birer Alaattin/Nurettin olma çağrısıdır.

Evet her partili yoldaş, Alaattin yoldaşın komünist militan kişiliğinde bütünleştirdiği üstün niteliklere ulaşmayı, hatta aşmayı hedeflemeli, bunu yoldaşın anısına bağlılığın bir gereği saymalıdır. Güne yüklenip geleceği kazanmak, partiyle sınıfa, sınıfla devrime yürümek Alaattin Karadağlaşan partili komünistlerin öncülüğünde gerçekleşecektir! Bu yürüyüşü zaferle taçlandırmak, sadece Habip, Ümit, Hatice, Hüseyin ve Alaattin yoldaşların değil, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen tüm devrimci kuşakların anısını yaşatmanın güvencesi olacaktır.

Alaattin Karadağ yoldaş kavgamızda yaşayacak!

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!


Üste