Logo

Devrimci stratejik bakış tayin edicidir!


Devrim bilinci ve devrimci iktidar perspektifi açık ve net olan bir partiyiz. Türkiye devriminin sorunlarına bir bakışımız var. Devrimde farklı sınıfların yerine ve rolüne bir bakışımız, bu çerçevede şekillenen bir politik yönelimimiz, bununla uyumlu bir gündelik siyasal yaşamımız var. Türkiye işçi sınıfını burjuvazinin karşısına bağımsız örgütlü bir güç olarak çıkarabilmeyi, kurulu toplumsal düzeni yıkabilmenin, devrimci iktidarı kurabilmenin, sosyalizme ve komünizme yürüyebilmenin olmazsa olmaz koşulu sayıyoruz. Programımız bunu söylüyor, stratejik yönelimimiz bu eksene oturuyor ve gündelik çalışmamızın ağırlık merkezini bu oluşturuyor. Bu, proletarya devrimi perspektifi içerisinde temel ve güncel sorunlara stratejik bir bakıştır. Stratejik doğrultumuz ile gündelik uğraşımız arasındaki kopmaz diyalektik organik bağ ve bütünlük buradan gelmektedir. Partimizin taktik pratik yönelimiyle temel stratejik hedefleri arasındaki uyumun ve bütünlüğün temelinde bu bakış açısı vardır.

İşte bu, bu partinin ideolojik açıklığının ve tutarlılığının, devrimi ciddiye almasının ve devrimin sorunlarını toplumun nesnel gerçekliği üzerinden kavrayabilmesinin, devrimci taktik yönelimini ve politikasını bu temel üzerinde kurabilmesinin en somut, en dolaysız, en çarpıcı bir göstergesidir. Her zaman söylüyoruz; gündelik yaşamda hiçbir şey gösteremezsiniz ki, programımızda bunun genel bir ifadesi olmaya görsün. Ya da tersinden, gündelik yaşamda hiçbir sorun gösteremezsiniz ki, programımızın şu veya bu bölümünün ya da maddesinin somut bir izdüşümünü yansıtmıyor olsun. Bu, partimizin teorik, programatik ve stratejik açıklıklara dayalı devrimci konum ve kimliğinin açık bir göstergesidir.

Reformizmin en temel karakteristiği, belki de Bernstein’ın o ünlü vecizesiyle tanımlanabilir; “Hareket her şeydir, nihai amaçsa hiçbir şey!” Önemli olan gündelik mücadele içerisinde işçi sınıfının çıkarlarını koruyabilmektir, bu doğrultuda bir takım küçük ve sınırlı kazanımlar elde edebilmektir, burjuva toplum zemininde işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, hak ve özgürlüklerini geliştirebilmektir, demek istemiştir, kötü ünlü revizyonist bu kötü ünlü vecizesiyle. İşte bu, klasik sosyal-demokrasinin bakış açısıdır. Bu, dört dörtlük reformizmdir. Bu nihai hedeflerin ve stratejik doğrultunun bir yana bırakılmasıdır. Devrimin değil reformun esas alınmasıdır. Bu, kurulu düzeni yıkmaya değil ama onu kendi temelleri üzerinde düzeltmeye, reforme etmeye, demokratikleştirmeye dayalı bir bakış açısıdır.

Biz komünist devrimciler ise sorunu nihai amaçlar temelinde, stratejik bir açıdan ve devrimci bir perspektif içinde ele alıyor, ortaya koyuyoruz. Bizim stratejik hedefimiz toplumsal devrimdir, kurulu düzeni temellerinden yıkmaktır. Biz sorunlara proletarya devrimi üzerinden bakıyoruz; egemen burjuva sınıfını devirmeyi, işçi sınıfının devrimci iktidarını kurmayı esas alıyor, şaşmaz hedefimiz olarak saptıyoruz. Bizim stratejik hareket noktamız budur, tüm sorunlara burada bakarız, tüm sorunları bu bakış açısı içerisinde değerlendirir, yerli yerine oturturuz. Gündelik siyasal yaşamımızı ve çalışmamızı da bu bakış açısı üzerinden kurarız. Biz kuşkusuz işçi sınıfının ve emekçilerin kısa dönemli çıkarlarına ve gündelik ihtiyaçlarına gerekli ilgiyi tam olarak gösteririz. İşçi sınıfı ve emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarını düzeltmek için gündelik bir uğraş veririz. Ama bunu, hep ve şaşmaz bir biçimde, devrimci stratejik bakış açısı ile yaparız. Gündelik mücadeleyi stratejik hedefe bağlarız. Her türden gündelik uğraşı bunun ışığında ve buna hizmet edecek tarzda ele alır, bu temel üzerinde sürdürürüz. Reformist çizgiyle devrimci çizgi arasındaki ilkesel nitelikteki temel ayrım noktası işte buradadır.

Dolayısıyla, çeşitli politika sorunlarına bakarken, şu veya bu taktik sorunu ele alırken, ölçü hep bu olmalıdır. Taktik ya da gündelik sorunlar kesin bir biçimde stratejik doğrultu ve amaçla bağı, buna bağımlılığı içinde ele alınmalıdır. Bu bakış açısı TKİP’nin politik sorunları ele alışının vazgeçilmez temeldir. Bunu dünden bugüne partimizin gelişmelere ve sorunlara bakışı üzerinden somut olarak da görebilirsiniz.

Geleneksel sol böyle bir bakıştan yoksundur. Çünkü ilkesizdir ve kendiliğindencidir. Gelinen yerde devrim pusulasını yitirmiştir, devrimci stratejik bakış ve doğrultudan kopmuştur. Devrim iradesi kırılmış, devrimci stratejik çizgi terkedilmiştir. İlkesel esasları ve ayrımları bir yana bırakarak gündelik başarılar elde etmek artık esas kaygı halini almıştır. Tasfiyeci sürüklenmelerin solu getirdiği nokta budur.

(TKİP III. Kongresi Açılış Konuşması’ndan…, Kasım 2009)


Üste