Sendikalar işçi sınıfının önemli mücadele araçlarından biri. Sınıf mücadelesinin nesnel ihtiyaçlarına denk düşen misyonları gereği, emeğin korunması kapsamında en geniş sınıf bölüklerini yan yana getirebilecek öz örgütler olması nedeniyle ise vazgeçilemez durumdalar. Sendikaların ortaya çıkması ve gelişmesi sınıf mücadelesine paralel ilerlerken, mücadelenin seyri ve niteliğindeki değişime rağmen var olma ekseninin aynı kalması bunun ürünüdür. Sendikalar dün varlardı, bugün varlar, yarın da olmaya devam edecekler ve işçi sınıfının mücadelesinde önemli bir yer tutacaklar.
Ülkede işçi sınıfı mücadelesi uzun bir süredir içinde bulunduğu geriliği ve boğucu atmosferi aşamıyor. Yılların getirdiği yapısal zaafların, bilinç, örgütleme ve mücadele pratiğinin zayıflığının bir ürünü olan bu boğucu atmosfer sendikaları da doğrudan etkiliyor. Sendikaların konumlanması, geri ya da ileri adımları sınıf mücadelesinin tablosuna göre şekilleniyor. İşçi sınıfının mücadelesinin güçlendirilmesi çabası, toplumsal yaşamda işçi sınıfının kendini bir taraf ve güç olarak ifade edebilme mücadelesi, sendikal alanı da kapsamak durumunda.
İşçi sınıfının geniş kesimleri örgütsüz ve dağınık, sınıf mücadelesi olabildiğince sınırlı bir içerikte. Sınıfın örgütlü kesimleri büyük ölçüde sendikalarda kendini ifade ediyor. Sendikal örgütlülük oranlarının çok sınırlı olması da tablonun zayıflığını anlatıyor. Sendikaların bürokratik kastın etki ve denetiminde olması sınıf hareketini sınırlıyor, yeni bir çıkış dinamiklerini baskılayan bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Mücadelenin bu cendereden çıkamaması, tersinden de sendikal bürokrasinin etkisini güçlendiren bir açmaz yaratıyor.
Sınıf hareketinin kendini sınırlı, kendiliğinden ve ekonomik temelde ortaya koyduğu koşullarda sendikal mücadelenin içinde bulunduğu tablonun aşılması öncelikli gündemler arasında bulunuyor. Sınıfın nispeten örgütlü, kollektif hareket edebilecek ve öyle ya da böyle öncü işçi tanımlaması yapılabilecek kesimlerinin sendikal alanda olması, bu soruna ayrı bir önem kazandırıyor.
Devrimci sınıf çalışması sendikaları ve sendikal mücadeleyi, bunun bir parçası olarak sendikaları bürokratik kastın etki ve denetiminden çıkartma çabasını her dönem önemli bir başlık olarak alıyor. Sendikal bürokrasiyle mücadeleyi ideolojik-politik içeriğinin yanı sıra pratik bir süreç olarak örgütlemeye çalışıyor. Sınıf mücadelesinin gelişimi açısından sendikal mücadelenin taşıdığı önemin bilinciyle, bu alandaki pratiğinin başarılı ve başarısız yanlarının tekrar tekrar irdelenmesi ve tartışılması ihtiyacını gözetiyor.
Sınıfın devrimci bir bakış ve pratik üzerinden önünü açma ihtiyacı ile devrimci sınıf çalışmasının bu çaba içinde kendini inşa etmesi, etki ve mevzilerini güçlendirmesi arasında organik bir bağ bulunuyor. Dışımızdaki etkenleri ve nesnel koşulları elbette gözetmek ancak bu alandaki öznel çaba ve yetersizlikleri de irdelemek gerekiyor. Tüm çabalara, tartışma ve pratiğe rağmen bu alanda hedeflenen mesafenin alınamaması somut bir olgu ise, ön açacak yol ve yöntem tartışması önem kazanıyor. Bu alandaki zayıflık, ortaya çıkan mücadele dinamiklerinin biriktirilememesine, sendikal bürokratik kast tarafından eritilmesine yol açıyor.
Partimizin sınıf mücadelesine, bunun ürünü araç ve deneyimlere ilişkin güçlü bir birikimi var. İdeolojik-politik olarak açık bir bilinci, ilkesel ölçütleri, ısrarcı bir pratiği, anlamlı çaba ve deneyimleri bulunuyor. Bu sendikal mücadele açısından da geçerli. Öncelikle bu konuda yaşanmış deneyimleri ve sonuçlarını tekrar tekrar tartışmak önemli bir yerde duruyor. Devrimci sınıf çalışması kendi öz pratiğinden öğrenmeyi özel bir uğraş haline getirebilmelidir. İkincisi tabloyu, somut koşulları, var olan birikimi, sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarını ve olanaklarını yine bizzat güncel pratik içinde sistematik olarak tahlil edebilmelidir. Zira sınıf mücadelesinin somut bir reçetesi, sorun ve engeller karşısında genel bir formülü yoktur. Bunlar bizzat günün içinde ideolojik, politik ve ilkesel yaklaşımlar ekseninde bulunmalıdır. Bu, sendikaları bürokratik etkinden kurtarma ve sınıfın etkili mücadele araçları haline getirme mücadelesi için de geçerlidir.
İşçi sınıfı mücadelesinin gelişimi, bizzat mücadelenin örgütlenmesi çabası içinde bilinç ve örgütlülük planında yaşanılacak gelişime bağlı. Sınıfın önündeki engelleri aşma çabası ancak bu gelişim içinde somut bir içeriğe kavuşabilir. Sendikal bürokrasiye karşı verilecek mücadelenin bir yanı ideolojik-politik mahiyette olsa da esasta somut bir örgütlenme çabasıdır. Örgütlenme ise pratik bir iştir. Sendikaları kazanma mücadelesi ancak tabandan örgütlenen bir hareket üzerinden yükselebilir. Zira bu hareket genel sınıf mücadelesi açısından önemli bir dinamik durumundadır. Ancak bu dinamiğe ulaşmada, taban ile devrimci sınıf çalışması arasında bağ kurmada sadece sınıfın verili tablosu değil, sendikal bürokrasinin özel uğraşları da önemli bir sorun alanıdır. Sendikal bürokrasinin genel sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarını gözetmeyen, devrimci sınıf müdahalesini dışlayan duvarlarının aşılması gerekmektedir. Partimizin sınıf çalışması bu duvarı yıkmayı, politik bakışını sendika tabanına taşımayı, bunu olanaksız kılan engelleri aşmayı özel bir hedef haline getirebilmelidir.
Sınıf çalışmamızın gündemleri arasında sıklıkla sendikal bürokratik kastın pratikleri de bulunuyor. Bunu yer yer politik tartışmalar üzerinden de ifadelendiriyor, işçi sınıfının mücadelesinin gelişimi ihtiyacını, yöntemlerini farklı yönleriyle tartışma konusu yapıyoruz. Bunu aynı zamanda güçlerimiz ölçüsünde pratik bir çalışmaya, somut örgütleme hedeflerine bağlamaya uğraşıyoruz. Ancak bu çabaların halihazırda dışarıdan kaldığı, etkisinin sınırlı olduğu bir gerçek. Sendikal bürokrasinin giderek işçi sınıfı mücadelesi açısından suç sayılabilecek pratiklerinin çoğalması bu konuda daha sert bir tutum almayı zorunlu kılıyor. Bunun doğal sonucu ise somut örgütlü mevzilerin yokluğu koşullarında hareketin dışına itilme ile sonuçlanıyor. Tutarlı ve ilkeli mücadele ve bunun ürünü pratikler ne kadar hayati ve yakıcı ise, bu pratiklerin işçilere ulaşması, tartışılması, müdahale kanallarını yaratması da o ölçüde önemli. Özcesi sorun tek başına doğruları söylemek değil, doğruların kendini var edebileceği, örgütleyebileceği zeminleri bulabilmesidir. Bu ise ilkelerde katılık, politikada esneklik olarak tanımlanan bakışın güçlenmesiyle, günün içinde bu somut sorun ve açmazların gündeme alınmasıyla, yaratıcı yol ve yöntemlerin bulunmasıyla başarılabilir.
Geçmiş sınıf çalışması pratiğimiz içinde sendikal süreçleri daha yakından takip edebilme koşullarına sahiptik. Sendika yöneticileriyle sınırlı da olsa diyaloglar, işyeri ziyaretleri, işyeri temsilcileriyle görüşmeler vb. daha sık gündemimizde idi. Bu durum hiçte devrimci sınıf çalışmamızın ilkesel yaklaşımlarında bir esneme değildi. Tersinden temsilcilere, üyelere bir müdahale kanalı, sendikal mücadelenin atmosferini daha yakından görme imkanıydı. Kuşkusuz bu sendikal tabloyla da bağlantılı ve pratik çabaların bir ürünüydü. Bugün çok daha geri ve yer yer düşmanca tutumlarla karşı karşıya kaldığımız açık. Ancak bunun kırılması gerekiyor. Öyle ki, fabrikada örgütlenme çalışması başlatılıyor, bunun için ekipler kurulmaya çalışılıyor ve adım atılıyor ancak hedef olarak gösterebileceğiz sendika ile diyalog kurulamıyor. Bu durum somut örgütlenme çalışmasına da olumsuz yansıyor. Ya da bir bölgede sınıf çalışması yürütüyorsunuz, fabrikalara ulaşmaya çalışıyorsunuz, bölgede örgütlü fabrikaların temsilcileriyle bağ kuramıyorsunuz. Buna benzer örnekler çoğaltılabilir. Kuşkusuz bu her şeyin başı sonu değil ancak aşılması gereken engeller olduğu açık.
Devrimci sınıf çalışması sendikal bürokratik anlayışlarla kararlı bir mücadele içinde, bu hareketin tabandan doğru taşıdığı dinamikleri gözeten, bu dinamiklere müdahale etmeyi hedefleyen pratiğini güçlendirmelidir. Bunun araçlarını yaratmalı, var olanları daha etkili kullanmalıdır. TİS süreçleri, grev ve direnişler, genel kurullar ya da ortaya çıkan kimi gelişmeler vb. süreçlere müdahale çabası bu kapsamıyla ele alınmalı ve gözden geçirilmelidir. Politik içeriğinin yanı sıra hedefi, dili ve üslubu ile bütünlüklü olarak sınıf çalışmasının genel içeriğine yedirilebilmelidir.