Logo
< Sol örgütlerden 16. yıl etkinliğine mesajlar...

TKİP tutsaklarından 16. yıl etkinliğine mesajlar


Devrimin partisi sınıfıyla birleşerek
yeni Ekimler’in yolunu açacaktır…

Dostlar, yoldaşlar

Ortadoğu bir kez daha kan gölüne çevrilmiş bulunuyor. Miadını çoktan doldurmuş olan emperyalist-kapitalizmin yapısal sorunları karşısındaki çözümsüzlüğü, insanlığı yeniden “Ya barbarlık ya sosyalizm!” ikilemiyle yüzyüze bırakıyor.

Dün “Hitler faşizmi” olarak kendini gösteren barbarlık, bugün yeniden emperyalizmin öz be öz çocuğu olan IŞİD çetesi şahsında sergileniyor.

Kürt’ü, Arap’ı, Ezidi’si, Türkmen’i, Şii’si, Alevi’si, Hristiyan’ı, kısacası her milliyetten ve mezhepten emekçi halklar bir kez daha emperyalis-kapitalist düzenden kaynaklanan musibetlerle boğuşmak zorunda kalıyorlar.

 

Dostlar, yoldaşlar!

“Bunalımlar, savaşlar ve devrimler çağı” olarak tanımladığımız tarihsel sürecin bugünkü kesitinde yaşananlar komünistlerin haklılığını kanıtlamaktadır.

‘90’ların başında Doğu Bloku ülkelerinin dağılması üzerinden “tarihin sonu”nu ilan edenler, insanlığa evrensel “barışı ve refahı” vaad edenler, tam tersine, kitlesel işsizlik, açlık, yoksulluk, ırkçılık ve militarizm dışında bir şey sunamamışlardır.

Bugün servet-sefalet kutuplaşması hiç olmadığı kadar derinleşmiştir. Bir avuç dolar milyarderine karşılık milyonlar, en temel insani ihtiyaçlarından yoksun koşullarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Sırf kar mekanizmasına hizmet etmediği için milyonlarca insan “önlenebilir hastalıklar” nedeniyle yaşamlarını kaybetmektedir. İşçiler, emekçiler ve ezilen halklar 19. yüzyılın vahşi kapitalizmini aratmayan kölelik koşullarını 21. yüzyılda yeniden yaşamaktadırlar.

Tüm bunların nedeni, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete ve artı değer sömürüsüne dayanan kapitalist toplumsal-siyasal düzendir.

 

Dostlar, yoldaşlar!

Tarih, emperyalist-kapitalizmin insanlığa dayattığı tüm musibetlerden nasıl kurtulabilineceğinin yollarını göstermiştir. 97. yılını kutladığımız Ekim Devrimi insanlığın yaşadığı tüm sorunların çözüm yolunu göstermiştir. Proletaryanın sosyalist iktidarında toplumsal zenginlik işçi ve emekçilerin ihtiyaçları için kullanılırken, halklar özgürlük, eşitlik ve gönülllü birlik temelinde kardeşçe bir arada yaşayabilmişlerdir.

Şanlı Ekim Devrimi, çeşitli milliyetlerden işçi ve emekçilerle et ve tırnak gibi kaynaşan Bolşevik Parti öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bunun başarılamadığı koşullarda nelerin yaşadığını, Almanya’nın yiğit proletaryasının acı deneyimlerinden ve birçok başka örnekten biliyoruz.

Bu açıdan “Yeni Ekimler için ileri” şiarıyla yola çıkan komünistlerin bin bir emekle ve bedeller ödeyerek ulaşmış olduğu sınıfın devrimci partisinin 16. kuruluş yıldönümü ayrı bir önem taşıyor.

“Devrimler çağı” aynı zamanda devrime hazırlanmayı gerektiriyor. Devrimin partisi sınıfıyla birleşerek yeni Ekimler’in yolunu açacaktır. Bu inancımızla, bu anlamlı geceyi hazırlayan ve emeği geçen tüm yoldaşları ve katılarak destek sunan tüm dostları selamlıyoruz.

TKİP Davası Tutsakları adına

Onur Kara

***

 

97. yılında yolumuzu aydınlatıyor...

Ekim Devrimi: İnsanlığın üzerine doğan kızıl bir güneş

Bundan 97 yıl önce Rus proletaryası ile Çarlık Rusya’sının ezilen ulusları insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açmıştı. Sınıflı toplumların ortaya çıkışıyla süregelen azınlığın çoğunluk üzerindeki tahakkümü ve iktidarına son verilmiş, milyonlar hem üreten hem de yöneten konumunu kazanmıştı.

Birinci emperyalist paylaşım savaşını devrim için fırsata çeviren ve namluları kendi burjuvaisine yönelten Bolşevikler, temsil ettikleri sınıfı, proletaryayı iktidara taşımışlardır. Bu büyük tarihsel olay insanlık tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır.

İktidarı ele geçiren proletarya, sosyalizmin inşasıyla beraber kapitalizmin çözemediği ve çözemeyeceği birçok soruna el atmış, gerçek özgürlüğün ve demokrasinin uygulayıcısı olmuştur. Kapitalizm koşullarında bir avuç sömürücü asalağın milyonlar üzerindeki ekonomik-siyasal ve her türlü baskının sürdürülmesi demek olan burjuva demokrasisi yerine proleter demokrasinin inşasıyla birlikte milyonlarca emekçi, ekmek ve su kadar yaşamsal olan özgürlüğe kavuşmuştur.

Bugün kapitalizmin geldiği nokta insanlık için savaş, sömürü ve katliamdan başka bir şey vaat etmemektedir. Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler kapitalizmin nasıl bir başbelası olduğunun en somut kanıtıdır.

Sefil çıkarları uğruna çıkartılan bölgesel-iç savaşlar, köle pazarlarında pazarlanan kadınlar, katliamdan geçirilen mazlum halklar, ayyuka çıkan kitlesel tecavüz ve birçok kirli savaş yöntemleri, açlık ve yoksulluk içinde yaşamaya mahkum edilen milyonlar, iş cinayetleri ile katledilen işçiler, en demokratik eylemlerde dahi polis şiddeti ile katledilenler...

Kapitalizmin suç çetesi elbette burada sıraladıklarımızla sınırlı değildir. Burada birkaç satırda saydıklarımız bile kapitalizmin bir barbarlık düzeni olduğunu kanıtlamaya fazlasıyla yeter.

İnsanlığın üzerine bir karabasan gibi çöken kapitalizmin karanlığı yırtılıp tarihin çöplüğüne gömüldüğünde, işte o gün insanlık bir daha batmayacak kızıl bir güneşe kavuşacaktır.

Dün olduğu gibi bugün de insanlığın sosyalizmden başka bir kurtuluş yolu yoktur. Yüz yıl önce geçerli olan ikilem geçerlidir: Ya barbarlık içinde çöküş ya sosyalizm!

Ekim Devrimi’nin 70. yıldönümünde “Yeni Ekimler için!” şiarı ile tarih sahnesine çıkan Türkiyeli komünistler, son derece zorlu bir süreçte devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltmişlerdir. Geçmişten köklü bir kopuş anlamına gelen bu çıkış proleter sosyalizminin de başlangıcı anlamına geliyordu. Bir yandan ideolojik-teorik, diğer yandan örgütsel-pratik çalışmayla amaçlanan öncelikle devrimci sınıf partisinin inşası idi. Zorlu süreçlerin ve sınavların ardından parti kuruluş kongresini toplayan komünistler, hemen ardından alınan darbelere rağmen ayakta kalmışlardır. Mücadele sahnesine çıktıkları günden bugüne Türkiye proletaryasını iktidara taşımak için canla başla mücadele etmektedirler.

Burjuvazinin iktidarını alaşağı edebilecek en önemli silahına/partisine kavuşan Türkiye işçi sınıfı, partisi ile et-tırnak misali kaynaştığında kapitalizm için ölüm çanları çalacaktır. Komünistler bu tarihi buluşmanın gerçekleşmesi için tüm güç ve enerjileri ile çalışmaktadırlar.

Yoldaşlar, devrim ve sosyalizm davasına inancım ile Sincan Hapishanesi’nden Ekim Devrimi’nin 97. yılını ve Yeni Ekimler’in partisinin 16. yılını ve yeni mücadele dönemini coşku ile selamlıyorum.

Şan olsun Ekim Devrimi’ne, şan olsun Yeni Ekimler’in partisine!

Özgür Karagöl

Sincan 1 No’lu F tipi Cezaevi


Üste