TKİP III. Kongresi toplandı!..
Parti, sınıf, devrim!
Geride bıraktığımız günler içinde toplanan TKİP III. Kongresi çalışmalarını başarıyla tamamlamış bulunmaktadır.
III. Kongre partimizin ulaştığı örgütsel gelişme ve olgunluk düzeyinin yeni bir göstergesi olmuş, parti içi demokrasinin yeni bir başarısını simgelemiştir. Zamanında ve güvenli bir biçimde toplanması, kongreye ön hazırlığın partiye önden sunulan kapsamlı bir gündem üzerinden sürdürülmesi, tüm parti örgütlerinin kendi seçilmiş delgeleriyle kongrede yeterli bir düzeyde temsil edilmeleri, ve nihayet, kongredeki kapsamlı tartışmalar ve verimli sonuçlar, birarada bunun ifadesi olmuşlardır.
TKİP III. Kongresi on günü bulan çalışmalarını kapsamlı bir gündem üzerinden yürüttü. İki ana bölümden oluşan bu gündemin ilk bölümünde dünya, bölge ve Türkiye’deki güncel gelişmeler, ikinci ana bölümde ise parti çalışmasının ve örgütlenmesinin çok yönlü sorunları ele alındı. Bu iki ana bölümü birleştirip bütünleyen çizgi ise, proletarya devrimi perspektifi üzerinden ve stratejik öncelikler temelinde partinin günümüzün devrimci görevlerine en iyi biçimde hazırlanması oldu.
***
İnsanlık yeni bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemine girmiş bulunmaktadır. Bunalımlar ve savaşlar halen günümüz dünyasına damgasını vuran yakıcı olgulardır. Birbirine sıkı sıkıya bağlı bu iki olgusal gerçek yeni bir devrimler döneminin de dolaysız bir habercisidir. Dünya işçi sınıfı ve emekçilerinin kapitalist bunalımların ve emperyalist savaşların büyük yıkım ve acılarına yanıtı bir kez daha devrimler olacaktır. Dünyanın dört bir yanında ve elbette Türkiye’de de.
Bu tespit partimizin tüm mücadele, çalışma ve örgütlenme çabasının belirleyici ana ekseni durumundadır. Partimiz tüm güncel devrimci görev ve sorumluluklarına buradan bakmakta, geleceğin büyük mücadelelerine bu bakış açısı ile hazırlanmaktadır. Her biçimi ile burjuva gericiliğinin Türkiye toplumunu boğucu bir kuşatma altında tutması güncel olgusu geçici olmaya mahkumdur. Kapitalizmin onulmaz çelişkileri karşı konulmaz bir biçimde Türkiye işçi sınıfını ve emekçilerini bir kez daha devrimci sınıf mücadelesi alanına yöneltecektir. TKİP bu bilinçle, bundan beslenen bir devrimci güven ve iyimserlikle hareket etmekte, tüm güncel çabasını bu süreci hızlandırmaya yoğunlaştırmakta, bunu ise şaşmaz biçimde proletarya devrimi hedefine bağlamaktadır.
Partimizin bilincine, pratiğine ve tüm hareket tarzına sinmiş bu bakış açısı, doğal olarak kongremizin gündemindeki sorunları ele alışını da belirlemiştir.
***
TKİP III. Kongresi dünyada, bölgede ve Türkiye’de önemli gelişmelerin yaşandığı bir evrede toplandı. Parti kongresi tüm bu gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar yürüttü, değerlendirmeler yaptı ve bu çerçevede partinin güncel politikalarını somutladı.
- Bugün için ekonomik kriz boyutu öne çıkmış olsa da, kapitalist dünyanın krizi gerçekte çok boyutlu bütünsel bir niteliğe sahiptir. Emperyalist dünyadaki hegemonya bunalımı, bunun da etkisiyle emperyalist nüfuz mücadelelerinin kızışması, militarizmin, saldırganlığın ve savaşın dizginlerinden boşalması, tüm dünyada her biçimiyle burjuva gericiliğinin depreşmesi, emperyalist metropollerde bile polis devletine geçişin genel bir eğilim halini alması vb., tüm bunlar kapitalist dünyanın içinde debelendiği çok yönlü krizin yansımalarıdır. Küresel çaptaki ekonomik kriz tüm bunlara yeni bir ivme kazandıracaktır.
Devrimci partinin görevi sistemin krizini bütünlüğü içinde ve çok yönlü sosyal-siyasal etki ve sonuçları üzerinden değerlendirmek, buna uygun bir mücadele çizgisi izlemek, bunun gerektirdiği bir politik-örgütsel hazırlık içinde olmaktır. Kendi ülkesindeki devrimci görev ve sorumluluklarına olduğu kadar enternasyonal plandaki devrimci görev ve sorumluluklarına da buradan bakabilmektir.
Partimiz ekonomik krizin yıkıcı etkilerine karşı işçi sınıfı ve emekçilerin güncel çıkarlarını savunmak için azami bir çaba sarfetmeyi sürdürecektir. Fakat bunu işçileri ve emekçileri, iflası yeni krizle bir kez daha açığa çıkan kapitalist düzenin temellerine karşı mücadeleye yöneltmek, onların bilincini, örgütlenmesini ve eylemini bu doğrultuda geliştirmek üzere yapacaktır. Krizin etki ve sonuçlarına karşı düzen ufkunu aşmayan reformist eğilimlere karşı sistemli bir mücadele, partimiz için bu aynı görevin ayrılmaz bir parçasıdır.
- Sistem krizi emperyalist nüfuz mücadelelerini yeni bir düzeyde şiddetlendirmekte, bunun esas alanını da Türkiye’yi çevreleyen bölgeler oluşturmaktadır. Bu ise beraberinde işbirlikçi Türk burjuvazisinin ABD emperyalizmi hizmetinde yeni roller üstlenmesini getirmektedir. Partimiz emperyalist saldırganlığa karşı bölge halklarının yanında yer alacak, emperyalizme uşaklık çizgisine karşı kararlı bir mücadele sürdürecek, bu doğrultuda bölgenin ilerici-devrimci güçleri ile devrimci işbirliği ve enternasyonal dayanışma içinde haraket edecektir.
- Son yıllarda egemen sınıf içinde yaşanan bölünme ve çatışma halen bir rejim krizi halinde seyretmektedir. Bu çatışma burjuva gericiliğinin farklı kliklerinin kendi aralarındaki sefil çıkar ve iktidar mücadelelerinin bir ifadesidir ve her açıdan gerici niteliktedir. Partimiz bu gerici çatışmanın askeri vesayet rejiminden kurtulma ve demokratikleşme, ya da cumhuriyetin savunulması ve laik düzenin korunması olarak sunulması gerici çabalarının içyüzünü açığa çıkarmayı sürdürecek, bu çatışmanın emekçilerin bilincini bulandırmasına, emekçilerin bu çatışmaya alet edilmesine izin vermeyecektir. Bunu, bu çatışmada burjuva gericiliğinin farklı kliklerinin yedeğinde hareket eden, onların aldatıcı argümanlarına inandırıcılık kazandırmaya çalışan tasfiyeci sola karşı mücadele ile de birleştirecektir.
- Partimiz Amerikan emperyalizmi desteğinde bir devlet politikası olarak gündeme getirilen sözde “demokratik açılım” aldatmacasının gerisindeki gerçek saikleri açığa vurmayı sürdürecektir. Emperyalist rekabetin kızıştığı ve sistemin çok yönlü bunalımının açığa çıktığı bir evrede, demokratik açılımlar bir yana, burjuva gericiliğinin dünyanın her yerinde ve elbette Türkiye’de kendini her alanda ve her açıdan daha fazla tahkim etmeye yöneldiği gerçeğini kitlelere ısrarla anlatacaktır. Bu manevranın hiç değilse Kürt sorununun düzen içi çözümü sınırları içinde solun bir kesiminde yarattığı temelsizliği ölçüsünde tehlikeli hayallere karşı da aynı kararlılıkla mücadele edecektir.
Derin tarihi ve toplumsal köklere sahip Kürt sorununun gerçek, tam ve kalıcı çözümü kesin olarak bir devrim sorunudur. Bu sorununun düzenle pazarlıklar içinde ve anayasal düzenlemeler yoluyla çözülebileceği iddiası, olayların seyrinin döne döne kanıtladığı gibi, her türlü dayanaktan yoksundur. Bu yolla Kürt halkının birikimiş devrimci enerjisini sınırlı bazı kazanımlar karşılığında düzen çarkları içinde eritmekten başka bir sonuca varılamaz.
Partimiz Kürt halkının özgürlük ve eşitlik yolunda her sınırlı kazanımını destekleyecektir. Fakat özgürlük mücadelesinin devrimci döneminin birikimi sayesinde elde edilebilen bu sınırlı kazanımların çözümün kendisi olarak sunulması aldatmacasına karşı da aynı kararlılıkla mücadele edecektir. Kürt sorununu genel demokrasi mücadelesinden ve demokrasi mücadelesini de devrim mücadelesinden koparan her biçimiyle oportünist-kuyrukçu sol eğilime karşı mücadele de bunun bir parçasıdır.
- Partimiz mezhepsel ayrımcılığa, ayrıcalıklara ve ezilmişliğe karşı Alevi kitlelerden yükselen ilerici duyarlılığı ve devrimci-demokratik talepleri sahiplenecektir. Bunu devlet güdümlü Alevi gericiliğine ve Alevi hareketi bünyesindeki geriye dönük eğilim ve istemlere karşı mücadele ile birleştirecektir.
- Devrimci ve reformist kanatlarıyla geleneksel sol hareket, ‘90’lı yılların ortasından itibaren sürekli bir gerileme ve çözülüş süreci içerisindedir. Bu süreç içerisinde reformist akımlar daha da sağa kayarlarken, halkçı devrimci-demokrat akımlar bir yandan örgütsel bir tasfiye, öte yandan devrimci kimlik yönünden sürekli bir erozyon yaşayageldiler.
Bu sürecin gelinen yerde bir devrimci irade kırılmasına vardığını, devrimci hareketimizin en temel ilkesel ve ideolojik kazanımlarının adım adım terkedildiğini görüyoruz. Birbirini izleyen yeni tasfiyeci yönelimler, devrimin stratejik sorunlarına ve önceliklerine tam bir ilgisizlik, Kürt sorunundaki kuyrukçu sürüklenişler, reformist solla ilkesel ve ideolojik ayrım çizgilerinin silinmesi, ihtilalci örgüt sorunundaki ilkesel ve pratik duyarlılığın fiilen bir yana bırakılması, birarada bunun güncel yansımalarıdır.
Partimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de soldaki her türden tasfiyeci eğilime karşı ilkeli mücadelesini sürdürecek, devrimci ilkelerden, politikadan ve örgütten hiçbir koşulda taviz vermeyecek, gerekirse devrim yolunda tek başına yürüme iradesi ve kararlılığını gösterecektir.
***
TKİP III. Kongresi parti çalışmasının ve örgütlenmesinin sorunları üzerinde ayrıntıları ile durdu. Sınıf çalışmasının sorunları, kadın, gençlik ve liseli gençlik çalışmaları, illegal örgüt ve legal çalışma, kadro sorunları, örgütsel güvenlik, parti içi yaşam, parti yayınları, mali sorunlar vb., bunların başlıcaları oldu. III. Parti Kongresi tüm bu sorunlara ilişkin olarak partinin önünü açan önemli değerlendirmeler yaptı ve kararlar aldı.
- Partimiz gelinen yerde sınıf çalışmasında önemli mesafeler katetmiş ve büyük bir deneyim kazanmıştır. Partinin önünde şimdi “sınıf eksenli partiye geçiş” vardır. Bunun bir yanında özellikle fabrika direnişleri üzerinden sınıf eylemine önderlik, öteki yanında kitle tabanı, örgüt zemini ve kadro kaynağı olarak proleter bir kimliğe geçiş vardır. Parti bu alanda ilk önemli kazanımlarını elde etmiştir ve şimdi önünde bunları genelleştirmek, kendisini gerçek yaşamda sosyalizm ile sınıf hareketinin devrimci örgütlü birliği düzeyine çıkarmak görevi vardır. Bu görev doğrultusunda her gerçek başarı partimizi için stratejik değerdedir. Zira bu, Türkiye’de proletarya devriminin zaferine yürüyebilmenin en temel, en olmazsa olmaz koşuludur.
- TKİP III. Kongresi, II. Parti Kongresi’nin soldaki tasfiyeci sürüklenişe karşı yükselttiği “Devrimci örgüt yaşamsaldır!” şiarının tüm güncel önemini koruduğu, dahası yeni gelişmelerle birlikte bu önemin daha arttığı düşüncesindedir. Bu şiarın dışa dönük yüzünde adım adım düzenin icazet alanına kayan tasfiyeci oportünizme karşı sistemli mücadele, içe dönük yüzünde parti örgütünü sağlam illegal temellere oturtmak, illegal çalışma ile legal çalışma arasında doğru devrimci bir ilişki ve bütünlük kurmak vardır. TKİP III. Kongresi bu açıdan partimizin durumunu ele almış, iki kongre arası dönemdeki örgütsel yeniden yapılandırmanın deneyimlerini irdelemiş ve partinin bu alanda halen de yaşamakta olduğu sorunlara ilişkin olarak ön açıcı değerlendirmeler yapmış, kararlar almıştır.
- TKİP III. Kongresi kadro sorunlarını genel yönleri ile ve günümüz koşullarının gerekleri çerçevesinde çok yönlü olarak irdelemiştir. Kadrosal düzeyi nitel ve nicel açıdan sistemli biçimde yükseltmek; çok yönlü olarak eğitilmiş, ideolojik ve örgütsel bakımdan gelişkin, davaya sarsılmaz düzeyde bağlı, kitlelere önderlik edebilen, enerjik ve disiplinli, savaşçı militan kadrolar yetiştirmeyi özel bir uğraş haline getirmek; sınıf çalışmasının ortaya çıkardığı proleter kadro potansiyeli ile özel bir tarzda ilgilenerek partinin proleter sınıf bileşimini sürekli güçlendirmek, kongremizin kadro sorunları çerçevesinde partinin önüne koyduğu en öncelikli görevler olmuştur.
- Burjuva düzenin ve devletinin karakteri ile sınıf mücadelesinin gerçekleri temelinde şiddete dayalı devrim partimiz için temel önemde ilkesel bir sorundur. Fakat partimiz şiddete tapmadığı gibi onu hiçbir biçimde sınıflar mücadelesinin gelişme seyri ve düzeyi dışında ele almamaktadır. İşte tam da bu temelde, siyasal mücadelenin ve çalışmanın bugünkü seyri, devrimci şiddetin belli sınırlar içinde örgütlenmesini giderek bir ihtiyaç olarak dayatmaktadır. Devletin ve kapitalistlerin devrimci siyasal çalışmaya yönelen kuralsız terörü, kapitalistlerin tek tek fabrikalarda işçilerin en haklı ve masum taleplerini bile zorbalıkla sindirmeye çalışmaları, bu ihtiyacın güncel temelidir. TKİP III. Kongresi, bu çerçevede partinin önüne bir yandan pratik eğitim ve donanım görevini, öte yandan işçi hareketi bünyesinde İşçi Savunma Birlikleri örgütleme görevi koymuştur.
***
Yeni döneme ilişkin olarak partinin önünü açan değerlendirme ve kararları ile TKİP III. Kongresi partimizin gelişiminde yeni bir safhayı işaretlemektedir. O daha şimdiden partinin ideolojik, örgütsel ve ruhsal birliğini yeni bir düzeye çıkarmıştır.
Partimiz şimdi her bakımdan daha güçlü, güvenli, iddialı ve hazırlıklıdır!
Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!
Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizm!
TKİP III. Kongresi
7 Kasım 2009