Logo

Kendimizi yenileyelim, hedefe kilitlenelim!


K. E. Rüzgar

Devrimci mücadele birçok zorlukla boğuşma alanıdır. Engin denizlerin ortasında derin sulardayız. Ve biliriz, her daim çarşaf gibi değildir denizler. Nice hırçın ve dalgalı halini görmüşüzdür. Zorlu dönemin devrimcileri olarak, hep dalgalı ve zorlu denizlerle boğuşuyor olacağız, güneşli güzel günlerin kıyısına varabilmek için.

 

En çok kendimizle savaşmalı, kendimizi yenilemeliyiz!

Devrimci mücadelenin zorluklarına ne kadar göğüs gerebileceğimiz, bu zorlukları aşarak geride bırakıp bırakamayacağımız, yüzmeyi ne kadar bildiğimize bağlıdır. En önemlisi ise, boğulmamak için yüzmeyi bilmek kadar panik yapmamaktır. Boğulmaların genellikle yaşanan panikten kaynaklandığı bilinir. Yani bir zorlanma yaşadığımızda, bunun üstesinden gelecek bilinç ve güçte olup olmadığımız son derece önemlidir.

Sular durgunken, biraz da sığ sularda yüzüyor olmanın verdiği güvenle kendimizi daha da geliştirmeye ve güçlendirmeye çalışmayabiliyoruz. Her şeyin çok güzel gittiğini, her şeyi yaptığımızı ve yapabileceğimizi sanabiliyoruz. Bunun bir yanılsama olma tehlikesi büyük!

Devrimci mücadelenin ihtiyaçları doğrultusunda birçok şeyle uğraşır halde buluyoruz kendimizi. Etrafımızdaki insanlarla uğraşıyoruz, pek çok işe koşturuyoruz. Bu yoğunluğun içerisinde herkese ve her şeye bakarken, eleştirel gözle kendimize bakmayı unutuyoruz. Belki de değiştirmek için en az uğraştığımız şey kendimiz oluyor. Oysa öncelikle uğraşmamız gerekenin kendimiz olduğunu asla unutmamalıyız.

Devrimci mücadelenin ihtiyaçları orta yerde duruyorsa ve çok yönlü birer devrimci olma gerekliliği kendini dayatıyorsa, kendimize katmamız gereken çok şey var demektir. Kendimizi yenilemek, alışkanlığa dönüşmüş belli yanlardan kurtulabilmek ve bilinç planında donanmak için her zaman çaba içerisinde olmalıyız. Unutmayalım, devrimcilikte “yeterlilik” diye bir düzey yoktur!

 

Hedefli olmalı, kritik olana yoğunlaşmalıyız!

Bir denizin ortasındayız, iyi bir yüzücüyüz veya dümene sağlam sarılan bir kaptanız diyelim. Acaba yolculuğumuz nereye? Ne kadar iyi yüzme bilsek, ne kadar iyi kaptan olsak da, nereye varmak istediğimiz kafamızda açık değilse hedefli davranamayız. Anahtar cümlelerimiz şunlar: Denizleri iyi tanımak, varacağımız limanı bilmek, rotamızı doğru belirlemek.

Planlı olamamak, doğru hedefler belirleyememek yaşadığımız sıkıntı alanlarından biri. Çalışmaların sistematik ve sonuç alıcı bir şekilde yürüyebilmesi için planlı, hedefli, ısrarcı olmamız gerekiyor. Çalışmanın, mücadelenin kritik halkasını belirlemenin ötesinde, düşünsel ve pratik yoğunlaşmayı süreklileştirmeliyiz. Bıraktığımız her boşluk dağınıklığa yolaçacaktır. Hedeflerimiz doğrultusunda planlı bir hattımız olmadığında, gündelik yaşam içerisinde hareketli olan bizi cazibesiyle sürükler. Yol alan değil savrulan olmamıza neden olacak kritik bir sorundur bu ve maalesef çoğu kez sonuç alamama sorununun temel nedenlerinden biridir.

Unutmayalım, gelişmeleri kendiliğinden bir hale bırakan değil tarihin akışına müdahale edenleriz!


Üste