Logo

Almanya’da Proleter 100’ler deneyimi


İşçi savunma birliklerine tarihsel bir örnek…

Almanya’da Proleter 100’ler deneyimi

Aşırı sağın büyümesi işçi sınıfının daha militan kesimlerinden bir yanıt gelmesine yol açtı. Komünist Parti bir süredir genellikle ‘Proleter 100’ler’ diye adlandırılan işçi savunma grupları kurulması çağrısı yapıyordu. Şimdi bunlar kök salmaya başlamıştı – özellikle de Fransızların Alman güvenlik polisini bölge dışına sürdüğü Ruhr’da ve sol Sosyal Demokratik eyalet yönetiminin bunlara göz yumduğu Orta Almanya’da.

Aralık ayında yapılan fabrika konseyleri kongresinde seçilen komite Nisan’da (1923 yılı)  ‘fabrikalarda birleşik cephe olarak hazır olan örgütlü mücadelenin ifadesi olarak proleter 100’lerin inşa edilmesi’ çağrısı yaptı. Leipzig’de 100’lere dağıtılan üyelik kartları amaçlarını anlatıyordu: ‘İşçi sınıfını faşizm tehlikesine karşı aydınlatmak. İşçi mitinglerini ve gösterilerini korumak.’

İdeal olarak bu 100’ler fabrikalardaki kitle toplantılarının kararıyla kurulacaktı. Komünist Parti merkez komitesi işsizlere işi olan işçiler üzerinde temellenen öz savunma gruplarına girmeleri çağrısı yaptı: ‘İşsizlere özel… Partiye ait 100’ler kurmak yok.’ Bu şekilde 100’ler hareketi fabrika konseyleri hareketiyle ve Denetim Komiteleri hareketiyle yakın bağlar kuracaktı.

Bunun pratikte ne kadar etkili olduğunu anlamak zor. Şüphesiz 100’ler çoğunlukla KPD örgütleriydi. Ama Mayıs ve Haziran aylarında Chemnitz’de büyük fabrikalar silahlı fabrika örgütleri kurulmasını oyladı. Ve Leipzig’de hareket yedi SPD üyesi, beş komünist ve üç partisiz üyeden oluşan bir komite tarafından idare ediliyordu. 96 fabrikayla yakın ilişkileri olduğunu öne sürüyorlardı. Leipzig 100’lerinin üye bileşimi şöyleydi: Beşte iki komünist, beşte bir Sosyal Demokrat ve gerisi sıkı bağları olmayan sendikacılar. Üye çoğunluğunun cephede savaşmış eski birliklerden oluştuğu söyleniyordu.

100’lerin ilk etkinliği 9 Mart’ta Chemnitz’de oldu: Faşist bir mitinge karşı harekete geçtiler. İki gün sonra aralarında 100 kişilik bir kadın grubunun da bulunduğu 4 bin kişi Thuringia’da gösteri yaptı. Ve 18 Mart’ta Halle’de ‘kızıl bayraklı işçi birlikleri’nin öncülük ettiği komünist bir gösteri oldu. 1 Mayıs gösterileri büyüyen hareketi bütün işçi sınıfına göstermek için bir fırsat olarak kullanıldı.

Bütün ülkede 100’lerin düzenli erlerinin öncülüğünde gösteriler yapılıyordu. Berlin’de bu işçilerden 25 bininin yarım milyon kişilik bir gösteriye öncülük ettiği söyleniyordu. Aynı gün Essen’de 100 bin, Halle’de 50 bin ve Münih’te faşistlerin saldırma tehditlerine rağmen, tüm işçi örgütlerinin ortak düzenlediği 70 bin kişilik gösteriler oldu.

Kısa süre sonra içişleri bakanı Severing tüm Prusya’da 100’leri yasakladı. Bir ay öne şöyle iddia etmişti: “KPD bir süredir proleter öz savunma kuvvetleri kurulması çağrısını yapıyor –yalnızca nasyonalist mitinglere engel olmak ve komünist mitingleri korumak için, faşistlere ve aşırı sağ örgütlere karşı bir savunma olarak değil, aynı zamanda bir Kızıl Ordu’nun öncü kolu olarak.”

Bu yasak, yine de, hareketin Fransızların kontrolü altındaki Ruhr’da ve Orta Almanya eyaletleri Saksonya ve Thuringia’da gelişmeye devam etmesini engelleyemedi. 15 Mayıs’ta 10 bin işçi, polislerin koruması altında miting yapan 8 bin 500 kişilik sağ kanat paramiliter Stahlhelm ile çatıştı. 100’ler Saksonya’da faşistlerin bir yerden bir yere hareketini durdurmak için yollara engeller kurabilecek kadar büyümüşlerdi. Ruhr’daki yetkililer 100’lerin önemi konusunda ayrışıyorlardı. Resmi görüş 100’lerin muhtemel fabrikalarda var olduğu ama madenlerde olmadığı yolundaydı.

Almanya’nın geri kalanında hareketi yeraltında inşa etmek için çabalar sürüyordu – örneğin Halle’de fabrika konseyleri, 1923 Haziran ayı sonunda ‘illegal’ bile olsa ‘savunma güçleri’ kurulması yönünde oy kullandı.

Bir kez kurulduktan sonra 100’ler kendilerini antifaşist eylemlerle sınırlamadılar. Enflasyon hızlandığı için Denetim Komiteleri 100’leri doğal olarak spekülasyona karşı kararlar alınmasını zorlamanın araçları olarak kullandılar. Orta Almanya’nın sanayi merkezlerinden, tarım işçilerinin tahliyesini durdurmak üzere (kırsal bölgelere –ç.n.) yollanıyorlardı. Giderek grev gözcülüğünün ve grevlerin yayılmasının savunusunu üstleniyorlardı.

(Kaybedilmiş Devrim/Almanya 1918-1923, Chris Harman,

Pencere Yayınları, s.305)


Üste