Partimizin kuruluşunun 10., komünist hareketin tarih sahnesine çıkışının 21., Ekim Devrimi’nin ise 91. yıldönümünü kutladığımız şu dönemde, Büyük Ekim Devrimi’nin muazzam deneyimlerinden öğrenmek ve öğrendiklerimizi yaşama geçirmek her zamankinden daha çok gereklidir.
Partili düzeyde geride bırakılan 10 yılın birikiminden aldığımız güçle, devrim ve sosyalizm davamız için ortaya koyduğumuz çaba ve enerjiyi daha çok artırma sorumluluğuyla hareket etmeliyiz. Bu çerçevede 10. yıl yenilenmenin adı olmalıdır! 10. yıl, nesnel etkenleri gözardı etmeden, kıpırdamayan yaprağı kıpırdatmak, kitlelerde biriken öfkeyi açığa çıkarmak, örgütlemek ve harekete geçirmek için devrimci öznenin paha biçilmez rolünü öne çıkarmak anlamında devrimci iradeye çubuk bükmenin vesilesi yapılabilmelidir.
Kapitalist düzenden kurtulma süresini kısaltmak, devrim ve sosyalizm davasını büyütmek için parti çalışmasını her alanda ve her açıdan büyütmek gerekmektedir. Her zamankinden daha çok çabaya, üretkenliğe, yaratıcılığa ve enerjiye ihtiyacımız vardır ve bu her zamankinden daha çok iş yapmayı, daha çok özveri göstermeyi ve mücadelenin ihtiyaçları için daha çok kafa yormayı gerektirir.
Bu konuda “yaratıcı yarışma” kavramına bakmak ve onun ivmelendirici gücünden bugünün ihtiyaçları için yararlanmakta fayda vardır.
“Yaratıcı yarışma” kavramı Sovyet deneyimiyle özdeşleşse de, insanın toplumsallaşma sürecinin ve birbirleriyle etkileşmesinin doğal bir sonucu olarak doğmuştur. Marks konuya ilişkin olarak şunları söylemektedir: “… tek başına toplumsal temas bile, bireyin iş görme yeteneğini yükselten mekanizmaları kamçılar ve bir yaratıcı yarışmaya yol açar” (Kapital/ 1. Cilt). Bir başka yerde ise, “yaratıcı yarışmayı geliştirmek, bedeni harekete geçiren mekanizmaları kamçılamaktır” der. Sovyetlerle özdeşleşmesi ise doğaldır, çünkü “ … gerçekte yalnızca sosyalizm, sınıfları ortadan kaldırmakla ve dolayısıyla kitlelerin köleliğine son vermekle, ilk kez tam tamına yığınsal bir yaratıcı-yarışmanın yolunu açar” (Lenin).
“Yaratıcı yarışma”, sosyalizmin inşası için emekçilerin yaratıcı girişkenliklerini geliştirmiş, üretimde ve yönetimde katılımcığın önünü açmış, sosyalist topluluk ruhunu geliştirmede önemli bir rol oynamıştır.“Komünist Cumartesilerin büyük bir tarihsel önem taşımalarının nedeni, işçilerin emeğin üretkenliğini artırmaya, yeni bir çalışma disiplinini benimsemeye, sosyalist ekonomi ve yaşam koşulları yaratmaya yönelik gönüllü ve bilinçli girişkenliklerini kanıtlamalarıdır” diyen Lenin, yaratıcı yarışmanın örgütlenmiş deneyimlerinden biri olan “Komünist Cumartesiler”le ilgili olarak ayrıca şunları söyler:
“Bu elbetteki yalnızca bir başlangıçtır ama son derece önemli bir başlangıçtır. Bu burjuvazinin alaşağı edilmesinden daha güç, daha temel, daha köklü ve daha keskin bir devrimin başlangıcıdır, çünkü gelenekçiliğimize, gevşekliğimize, küçük-burjuva bencilliğimize, şu kahrolası kapitalizmin işçilere ve köylülere miras bıraktığı bütün bu alışkanlıklara karşı bir utkudur.”
Sömürü temeline dayalı kapitalizmde yaratıcı yarışmanın koşulları asla mümkün değildir. Çünkü sömürü düzeninde rekabet ve bireycilik vardır. Kapitalizmde bireysel çıkarlar öndedir ve geride kalan ezilmelidir. Sosyalist yaratıcı yarışma ise topluluğun çıkarlarını esas alır ve geride kalana, birlikte kazanmak için yardım ve dayanışmayı gerektirir. Çünkü herkesin çaba ve katkısını ortak davaya kazanmak amacındadır. Yaratıcı yarışma kapitalizmin alışkanlıklarının aşılması, bireyciliğin yerine kolektivizmin geçmesi ile mümkün olabilir. Bu anlamda bilinçlenme ve iradi çaba beraberinde toplumsal sorumluluğu, disiplini ve özveriyi getirir.
Ekim Devrimi’nin yarattığı değiştirici ve dönüştürücü ortam emekçilere bunun koşullarını sunmuş, yaratıcı bir güç aşılamıştır. Eskiyi yıkma ve yeni toplumun kurma görevinde buluşulması, canlılık ve heyecanı yükselterek, yaratıcı yarışmanın çeşitli örneklerinin açığa çıkmasına vesile olmuştur. Bizler de 10. yılın verdiği güç ve birikimle “yaratıcı yarışma”dan bugünün koşullarında çalışmamızı ilerletmek için faydalanabilmeliyiz.
Ortak davamızın gereklerini başarıyla yerine getirmek, verimli bir çalışmayı örgütlemek için gösterilen iradeyi ve enerjiyi artırmak, bu anlamda yeni ve farklı bir çalışma düzeyini yakalamak, bu konuda örnek yol ve yöntemler geliştirmek çerçevesinde yaratıcı yarışmayı uygulayabiliriz. Amaçlanan, yaratıcı yarışma ile partinin genel disiplin kurallarını bozmadan, insiyatifi güçlendirmek, sınırları zorlamaktır. Amaçlanan, zamanla yarışmaktır. Bir güne çok iş sığdırmak, planlamayı buna göre yapmayı öğrenmek ve öğretmektir. Devrimi kazanmak için gösterilen çalışmayı yoğunlaştırmaktır özünde. Bu anlamda örnek pratikler sergileyebilmektir.
Bu konuda örnekler daha somut verilebilir: Hedef fabrika ve bölge sayısını artırma ve bu hedefe giden süreyi kısaltma çabasıdır. Daha çok gazete, daha çok bülten dağıtmaktır. Daha çok yazı yazmak, daha çok okumaktır. Küçük-burjuva alışkanlıkları kırmak, zaafları aşmak için her zamankinden çok mücadeledir. Kendimiz geliştirmek, yenilemek, bu anlamda öncelikle kendimizle yarışmaktır.
Yaşamın akışına kapılmak değil, yaşamın akış yönünü değiştirmek için yaşamın hızına yetişmektir. Bahane değil çözüm üretmektir. Var olanla yetinmemek, daha fazla ne yapabilirim, davaya daha çok ne katabilirim, en iyi nasıl yapabilirim diye düşünmektir. Görevleri zamanından önce bitirebilmek ama aynı zamanda görevleri yerine getirmekle yetinmemek, yeni görevler istemektir. Somut görevlere, aylık, yıllık hedeflere belirlenenden önce ulaşmak için gösterilen planlı ve disiplinli çalışmadır. Bunun için kafa yormaktır, yaratıcı yol ve yöntemler üretmektir. İddiayı büyütmektir. Bu anlamda bir yarışma içinde olmaktır. Her yoldaş kendindeki değişmeyle birlikte çalışma alanını, yoldaşlarını geliştirecek ve ileriye taşıyacaktır. Bu örnek deneyimler diğer çalışma alanlarına da yansıyacak, toplam çalışmamıza ivme kazandıracaktır.
Böylesi bir yaratıcı yarışma, parti iddiasını kendinde somutlayarak, bu misyonu kendinde görerek başarılabilir. Bu bize hiç yabancı değildir. “Bir Ekimci neredeyse Ekim oradadır” perspektifiyle parti kazanılmış, bugünlere gelinmiştir. 10 yıllık bir deneyim birikmiştir. Sınıfı partiye ve devrime kazanma sorumluluğunu üstlenerek, mevcut durumu aşma bilinciyle, 10. yılı yenilenmenin yılı olarak görelim. İddiaları büyütmenin ve somutlamanın yılı olarak tanımlayalım. Bu anlamda parti çalışmamızı büyütmek, sınıfı partiye ve sosyalizme kazanmak için, her yoldaşa, öncelikle verili durumu aşmak için kendisiyle yarışmaya, daha fazlasını yapmaya, yetinmemeye bir davettir bu. Tüm yoldaşlara açık bir çağrıdır: Kendimizle yarışalım, kendimizi yenileyelim, parti çalışmasını büyütmek için yoldaşlarımızla yarışalım!
Böyle bir yarışmanın sonucunda kazanan devrim ve sosyalizm davası olacaktır!..
Kazanan partimiz olacaktır!