Partimizin kuruluşunun 10. yılındayız... 10. yıl partimiz açısından yalnızca bir yıldönümünü değil, aynı zamanda birçok bakımdan yeni bir süreci de ifade etmektedir. Partimiz, siyasal ve örgütsel alanlarda yeni bir düzeyin kazanılması çabasının yön verdiği bu sürece adım adım hazırlanmakta, devrimci sınıf çalışmasına bu temelde yüklenmektedir. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler sınıf eksenli böyle bir devrimci hazırlığı ayrıca zorunlu ve acil hale getirmektedir.
Bugünden devrimci bir gelişme dönemine yanıt verecek çok yönlü bir hazırlık büyük bir önem taşımaktadır. Böyle bir hazırlık içinde olunmadan, bunun gereklerine uygun bir çaba ortaya konulmadan, sınıf hareketini devrimci bir temelde geliştirmeyi kolaylaştıracak bir faaliyet düzeyi kazanılmadan, yeni sürece yanıt vermek mümkün değildir. Başarının temel ölçütü, devrimci bir sınıf hareketinin geliştirilmesi doğrultusunda katedilen mesafe olacaktır. Bizim için devrimci bir sınıf hareketinin geliştirilmesi sorunu, temelde partinin sınıf ile devrimci temeller üzerinde birleşebilmesi sorunudur.
Sınıf çalışmamızda yeni bir düzey yakalanmalıdır!
Komünist hareket mücadele sahnesine çıktığı ilk andan itibaren tüm dikkat, çaba ve enerjisini devrimci bir sınıf hareketini geliştirme sorununa çevirdi. Halkçılığın çok yönlü eleştirisi temelinde sınıfa yönelen komünistler, emek-sermaye temel çelişkisinin belirlediği ve modern sınıf ilişkilerinin hakim olduğu bir toplumda, küçük-burjuva devrimciliğinin bir geleceğinin olmadığı gerçeğinin altını önemle çizdiler. Sınıf dışı devrimcilik anlayışına yönelik eleştirilerdeki bu netlik, işçi sınıfına politik-pratik yönden kararlı bir yönelim demekti. Komünist hareketin tüm süreçlerini bu temel pespektif şekillendirdi. Uzun yılları bulan bu yönelim sınıf çalışmamızda bugün anlamlı bir deneyim ve birikim yaratmış bulunuyor. Ancak bu birikim ve deneyime rağmen partimiz, temel hedeflerini gerçekleştirebilmek bakımından henüz sınıf hareketi içinde etkili ve güçlü bir konum kazanabilmiş, bunun ifadesi mevziler tutabilmiş değildir.
Partimiz sınıfa yönelik etkin bir faaliyet yürütüyor. Sınıfa genel bir yönelimin ötesine geçen somut, hedefli ve planlı bir çizgide gelişen bir faaliyet bu. Ancak hala da yeterince derinleştirilip kökleşebilmiş değil. Şimdi sınıf çalışmamızı yeni bir düzeye doğru ilerletmenin güncel sorunları ile karşı karşıya bulunuyoruz.
Sınıf çalışmasının bugünkü sınırlarını aşabilmek gibi temel önemde bir acil sorunla karşı karşıyayız. Sınıf çalışmamızın geldiği yer, yeni bir aşamaya sıçramanın imkan ve zeminlerini de olgunlaştırmış durumda. Ancak böyle bir sıçramanın kendiliğinden yaşanamayacağı açık. Böyle bir sıçramayı başarmanın yolu, geçmiş birikim ve deneyimlerin yeniden ele alınmasını, yeni bir çalışmanın önünü açacak güçlü dayanaklara dönüştürülmesini gerektiriyor. Bugün sınıf çalışmamız tam da bu sınırları zorluyor. Bu sınırları aşabilmenin yol, yöntem, biçim ve araçlarını yaratmaya çalışıyor. Sistemli ve yoğunlaşmış bir sınıf çalışması ile kalıcı mevziler yaratmayı hedefliyor.
Sektörlerde mevzilenmek, fabrikalarda kökleşmek!
Parti’nin bugünkü sınıf çalışmasının temel şiarı “Sektörlerde mevzilenmek, fabrikalarda kökleşmek!” olmalıdır. Sektörlerde mevzi tutmadan ve fabrikalarda kökleşmeden sınıfla devrimci temellerde birleşebilmek mümkün değil. Bunu başarabilmenin yolu “hedefi daraltmak, fakat çalışmayı alabildiğine yoğunlaştırmak”tan geçiyor.
Kuşkusuz yıllardır temel sektörlere ve stratejik fabrikalara yönelik olarak planlı ve hedefli bir çalışma yürütüyoruz. Ancak hedeflediğimiz düzeyi yakalayabildiğimizi söyleyebilecek bir durumda değiliz. Demek ki henüz sektörlerde mevzilenen ve fabrikalarda derinleşen bir çalışma tarzından ve düzeyinden uzağız.
Böyle bir tarzı ve düzeyi yaratabilmenin yolu nereden geçmektedir? Sınıf çalışmamız genel bir yönelim olmaktan çıkarak fabrikalara dayalı ve içerden kökleşen bir zemine nasıl oturabilir? Fabrikaları içerden ve dışardan kuşatmanın yol, yöntem, biçim ve araçları neler olmalıdır? Bu soruların yanıtları bizim için yeterince açıktır. Öyleyse hedeflediğimiz sonuçları elde etmede neden yetersiz kalıyoruz? Belli ki sınıf çalışmamız henüz tekdüzeliğin sınırlarını ve darlıklarını aşabilmiş değil. Bunu aşmanın yolu, mevcut sınıf çalışmamızın deneyimlerini ele alıp değerlendirmeyi, buradan ilerletici ve önaçıcı sonuçlar çıkarmayı gerektiriyor. Yetersizlikler ve zayıflık alanları tespit edilmeden, çalışmanın hedefleri yeniden somutlanmadan, daraltılmış hedeflere yönelik yoğunlaştırılmış ve çok yönlü sistematik bir yüklenme içine girilmeden yol yürümek, kalıcı ve somut sonuçlar elde etmek mümkün olmayacaktır.
Sınıf çalışmamız sektörel alanda ve fabrikalar temeli üzerinden gelişip serpilebilmelidir. Bu ise somut planlamaları ve hedef daraltmalarını zorunlu kılmaktadır. Belirlenmiş alanlara yönelik zengin biçim, araç ve yöntemlerle sistemli bir gündelik müdahale gerçekleştirilmelidir. Saptanan sektör ve fabrikalara tam bir hakimiyet sağlanabilmelidir.
Bu perspektifin kararlı olarak uygulandığı her durumda somut sonuçlar elde etmenin mümkün olduğunu sınırlı deneyimlerimiz bize göstermektedir. Komünist Tersane İşçileri’nin çalışması buna bir örnektir. Belirlenen hedeflere sistemli ve planlı bir şekilde yüklenme, zengin araç, biçim, yöntemler ve sürekli bir müdahale ile hedeflerini kazanmak konusunda ısrarlı bir çaba bunu sağlamaktadır.
Buna metal sektörünü yönelik çalışmamız üzerinden de bakabiliriz. Öncesi bir yana, son metal TİS’leri üzerinden yapılan sektörel müdahale bile bunu gösteriyor. Bu sektörde giderek bizi daha güçlü hissettiriyor, bu alana müdahalede daha etkili bir taraf olma doğrultusunda bir mesafe katediyoruz. Bu çalışmanın tüm alanlarımızda somutlanması, hedeflerin yeniden gözden geçirilerek netleştirilmesi, kullanacak araç, biçim ve yöntemlerin etkin ve işlevsel kullanımı ve sonuç elde etmenin konusundaki ısrarlı pratiğimizin başarısına işaret ediyor.
Bu sadece hedeflerin ve araçların saptanması ile sınırlı bir çaba ile başarılamaz kuşkusuz. Aynı zamanda amaca uygun hedeflerin saptanması ve tanımlanan araçların etkili bir tarzda kullanılması ve sonuç almak yönünde yoğunlaşmış bir çalışmasının örgütlenmesi ile olanaklıdır. İşte önümüzdeki dönemde sınıf çalışmamızın zeminleri üzerinden hedeflerimize doğru başarılı bir biçimde ilerleyebilmenin yolu buradan geçmektedir. Bu açıdan ileriye doğru atılacak her adım devrimci sınıf hareketi yaratma hedefinin başarısını güvence altına alacaktır.
Sınıf çalışmamız yeni bir düzeye doğru ilerliyor!
Yukarıda işaret ettiğimiz yetersizlik ve sorunlara rağmen sınıf çalışmamız stratejik alanlara ve fabrikalara dayalı bir zemin yaratmak doğrultusunda adım adım ilerlemekte, belli bir tempo ve düzey kazanmış bulunmaktadır. Yeni müdahalelerle daha da güçlenmektedir. Fakat yine de bu çaba güncel sonuçları bakımından oldukça yetersizdir. Ancak müdahalelerimizin, bu çabanın güncel planda açığa çıkaracağı sonuçlarının çok ötesinde bir anlamı bulunmaktadır. Temel olan belirlenen alanlara doğru kesin bir yönelimin içine girilebilmesidir. Bu zemine ayaklarını sağlam bir biçimde basabilen güç, imkan ve dayanakların yaratılabilmesidir. Öncelikli ve temel olan, stratejik hedeflerin kazanılmasını sağlayacak çabada derinleşebilmektir. Parti bu doğrultuda çeşitli mevziler yaratarak ilerlemektedir. Partinin bu cepheden çalışmasının etkisi ve gücü giderek her geçen gün daha çok hissedilmekte ve ete kemiğe bürünmektedir. Sınıfla devrimci temellerde birleşmenin devrimci iktidar mücadelesi açısından taşıdığı stratejik önemin bilincinde olan Partimiz, “güne yüklenmek, geleceği kazanmak” perspektifiyle hareket etmekte, güncel görev ve ihtiyaçların gerektirdiği bir çaba ve yoğunlaşma içinde bulunmaktadır. Tüm temel parti örgütlerimiz, sınıf çalışmasındaki yeni bir düzeyin gerektirdiği ve dayattığı görev ve ihtiyaçların bilinci ile hareket etmektedir.
Şurası açık olmalıdır; partimiz ayaklarını sınıf zeminine basıyor, güçlerini bu zeminden şekillendiriyor. Kimliğini ve değerlerini bu temelde inşa ediyor. Giderek kadro gücünü bu temelde buluyor. İşaret ettiğimiz tüm niteliklerine rağmen kuşkusuz hala da işin başında sayılırız. Ama önemli olan bu doğrultunun içine girilmiş olmasıdır. Önemli olan, devrimci bir sınıf çizgisi ve bunun gerektirdiği gündelik bir siyasal faaliyet zemininde, sınıfla devrimci temeller üzerinde birleşme çabasının ete-kemiğe bürünmesi için gösterilen ısrar, inat ve soluklu tutumdur. Bu çaba eninde sonunda sonuçlarını yaratacaktır.