Liseli gençlik içinde
odak olma sorumluluğu
Y. Demir
Haziran Direnişi’nin aynasında liseli gençlik ile komünistlerin bu alanda yürüttükleri çalışmanın sorunlarını ortaya koymak, bunun ışığında önümüzdeki dönemde liseli gençlik çalışmamızı büyütüp geliştirmenin olanaklarını tartışmak, politik-örgütsel açıdan hedefli ve sistemli bir çalışma yürütebilmek açısından önemli. Zira, sorunlarını, eksiklik ve zaaflarını göremeyen bir çalışma günlük gelişmelerin peşinden sürüklenir ve kalıcı kazanımlar yaratamaz.
Haziran Direnişi toplumun önemli bir kesimine büyük bir güven verdi. Ancak bu sürecin genelde gençlik, özelde liseli gençlik hareketine uzun vadede sağladığı kazanımların ayrı bir önemi var. Bugün hareket bir geriye çekiliş yaşamış olsa da, yerellerde yürüttüğümüz çalışmalardan yansıyanlar farklı bir döneme girdiğimize işaret ediyor.
Milyonların sokaklara aktığı bu süreçte liseli gençlik de eylemlere katılımıyla öne çıkmıştır. Taksim Meydanı’nın günler boyunca işgal edildiği Haziran Direnişi'nde binlerce liseli alanlara inmiştir. Bu eylemsel sürece dahil oluşta liseli gençlik örgütlerinin etki ve yönlendirmesi çok zayıftır.
Haziran Direnişi liseli gençliğin apolitizasyon sorununa büyük bir darbe vurmuştur. Liseli gençlik hareketi cephesinden sürecin en önemli kazanımlarından biri bu olmuştur. AKP karşıtlığı öne çıksa da, bir eşiğin aşılması açısından bu önemlidir.
Diğer yandan, Haziran Direnişi ile ilgili yaptığımız değerlendirmelerde, önümüzdeki sürece ilişkin ortaya koyduğumuz “Daha fazla örgüt, daha fazla siyaset” vurgusu, liseli gençliğin mücadele saflarına akıtılması açısından da önem taşımaktadır. Liseli gençlik hareketini geliştirmek için çalışmamızın zayıflıklarımızı bu açıdan döne döne irdelemeliyiz. Bu çerçevede, IV. Kongre'nin ardından yayınlanan, liseli gençlik çalışmamızın sorunlarının ele alındığı değerlendirmede, liseli gençlik hareketinin güncel tablosu üzerine söylenenler bugün de geçerliliğini korumaktadır:
“Liseli gençlik hareketi bunun dışında varlığını karakteristik biçimde 1 Mayıs gibi politik eylemler vesilesiyle ortaya koyabiliyor. Bunun dışında zaman zaman paralı eğitim uygulamalarına karşı politik öznelerin başını çektiği eylem süreçlerine tanık oluyoruz. Ancak bunların da yaygın ve süreklileşen bir düzey kazandığını söylemek zor. Ama liseli gençliğin nesnel dinamikleri politik bakımdan enerjik ve yüzü devrime dönük güçler çıkarmaya devam ediyor. Bağımsız liseli örgütlenmeler olmasa da, liseli gençlik kendisini siyasal aidiyetler-kimlikler üzerinden ortaya koyuyor. Genel olarak devrimci hareketin toplum düzeyinde etkili olmamasına karşın devrimci özlemler ve arayışlar, alandaki ciddi engellere rağmen canlılığını koruyor. Bu nedenle sistemli, kararlı bir politik yönelim bu alanda karşılık bulmakta zorlanmıyor. Bunun için geçtiğimiz yılla aynı düzeyde olmasa da liseli gençlik grupları önemli bir devrimci dinamik olarak varlığını sürdürüyor.”
Liseli gençlik çalışmasına anlamlı bir müdahale!
Son bir yıllık süreçte üzerine parmak basılan sorunların üzerine gidilmiş ve liseli gençlik çalışmamıza birçok açıdan anlamlı müdahalelerde bulunulmuştur.
Bu müdahalelerden biri, liseli gençlik yayınının amacına uygun bir şekilde ve düzenli olarak çıkmasını sağlamak olmuştur. Liseli gençliğin eğitim alanıyla ilgili gündemlerinin yanısıra siyasal gelişmeleri de yer yer popüler biçimde işleyen yayın bu süreçte yapılan müdahalenin ürünüdür. Bu, gençlik kitlelerinin büyük bir yaratıcılıkla dahil olduğu Haziran Direnişi'nin kazanımlarını taşımak ve liseli gençliğin sesi olmak açısından önemlidir. Bu süreçte alana yönelik materyallerdeki zenginlik de liseli gençlik kitlesine seslenme açısından etkili olmuştur. Kısa ve özlü anlatımlar liseli gençliğin ilgisini daha çok çekmekte, söyleneceklerin net bir biçimde ifade edilmesi, verilmesi gereken düşüncenin daha kolay alınmasını sağlamaktadır.
Yayın cephesinden katedilen bu mesafe çeşitli yerellerde bir süredir atıl durumda olan liseli gençlik çalışmamıza ivme kazandırmıştır.
Öte yandan, yine aynı değerlendirmemizde ifade edilen, “bölge çalışmalarının örgütsel güç ve imkanlarına dayanarak seçilmiş liselere yüklenme” ve “bunu diğer işler içerisinde yapılan bir iş olmaktan çıkarıp, bağımsız-özel bir sorumluluk alanı haline getirme” hedefi ile “parti örgütlerinde liseli çalışmasıyla ilgili özel görevlendirmeler yapılması”, geçtiğimiz bir yıllık süreçte partinin bu alandaki zayıflıklarını gidermesi açısından oldukça anlamlı adımlar olmuştur. Kuşkusuz henüz ilk adımlar atılmıştır ve hızlandırılması büyük bir önem taşımaktadır.
Liseli gençlik içerisinde devrimci odak olmak!
Atılan adımların ardından yeni dönemde bizleri bekleyen temel görev, bu alandaki yoğunlaşmanın somut kazanımlarla beslenmesidir. Bu doğrultuda mesafe alabilmek ise liseliler birliğini liseli gençlik kitleleri içerisinde bir devrimci odak haline getirmekten geçmektedir. Yeni güçlere ulaştığımız alanlardaki başarının gerisinde sistemli bir faaliyet olsa da, liseli çalışmasına asıl ivme kazandıracak olan, birliğe devrimci bir ruh ve kimlik kazandırmaktır.
Kimi liseli gençlik örgütlerinin legalist-reformist çizgilerine rağmen nispeten ilerleme sağlamalarının arkasında yatan en önemli neden sistemli ve enerjik bir çalışmadır. Dolayısıyla yoğun bir faaliyet temposuyla politik gündemler üzerinden liseli gençliğe seslenmek büyük bir önem taşımaktadır. Dinci-gerici AKP’nin toplumu gericileştirme hedefleri, emperyalist savaş ve saldırganlık, eşitsiz sınav ve eğitim sistemi, dershaneler sorunu vb., vb., gündem başlıkları liseli gençliğe düzenli biçimde taşınmalı ve etkili bir teşhir faaliyeti yürütülmelidir. Yanısıra, liseli gençliğin ileri ve politikaya nispeten daha yakın unsurlarının ilgi gösterdiği gençliğin devrimci mücadelesi ve onun önderleri de propaganda faaliyetimizde önemli bir yer tutabilmelidir. Birçok liseli Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi devrimci önderler üzerinden mücadeleye sempati beslemektedir. Bu ilgiyi örgütlü bir yönelime çevirebilmeliyiz.
Kendi güçlerini yaratmak!..
Liseli gençlik çalışmamızın önündeki bir diğer önemli sorun ise, dar sınırlara hapsolmuş çalışma tarzıdır. Artık bunu geride bırakmalı, liseli gençlik kitleleriyle daha yoğun temas edebileceğimiz bir çalışma tarzını oturtmalıyız. Bu alanda çeşitli adımlar atılsa da, çalışmanın ihtiyaçlarını kavrayış planında hala da zayıflıklarla yüzyüzeyiz. Bir çalışma alanında yüzlerce bildirinin hedef liselere dağıtılması yerine sınırlı “elden dağıtım”ın tercih edilmesi bunun örneklerden birisidir.
Liseli gençlik çalışmamızın geleceğini ilgilendiren en önemli nokta ise, çalışmanın kendi güçlerini yaratması ve yayın faaliyetinden pratik işlere kadar liseli güçlerin görev ve inisiyatif aldığı bir faaliyet düzeyinin yakalanabilmesidir. Çalışmanın koordine edilmesi ve liseli güçlerinin çalışmayı omuzlayacak bir konuma getirilmesi açısından belli bir mesafe alınsa da, bu henüz yeterli düzeye ulaşabilmiş değildir. Önümüzdeki dönemin temel görevlerinden biri liseli güçlerinin öne çıkmasını sağlayacak bir tarzda çalışmayı örgütlemektir. Bu açıdan yerellerde liseli güçleriyle yürütülecek eğitim çalışmaları önem taşımaktadır.
Liseli gençlik çalışmamızın zayıflıklarını aşmak için yeterli deneyim ve birikime sahip olmamız önemli bir imkandır. Geriye büyük bir enerji ve motivasyonla günün görevlerine yüklenmek kalıyor.