Logo
< Gençlik çalışmamızın sorunları - TKİP V. Kongresi sunumu

Meslek liseleri... İşçi sınıfı ile gençlik arasında köprü! - D. Demir


Kapitalizmin sürdürülemezliği gerçeği, toplumsal yaşamı her geçen gün daha da büyüyen sorun alanları ile karşı karşıya bırakıyor. Her yönüyle tükenen sistem gerçekliği karşısına yeniyi temsil eden güç sahneye çıkamadığında, sistemin bir biçimde kendini onardığını; bunu da toplumsal yaşamı daha da geriye götürerek yaptığını, gerici bir direnç ile insanlığı teslim almaya çalıştığını, sayısız deneyimler üzerinden biliyoruz.

Kapitalizmin çok yönlü tükenişine her alandan yanıt verebilmek, onulmaz çelişkilerinin yarattığı bunalımlara insanlık adına çözüm üretmek, tarihsel deneyimlerin ve devrimci teorinin yol göstericiliğinde nefes boruları açmakla yüzyüzeyiz.

Burjuva sınıf iktidarının karşısına sistemin yeniden üretildiği alanlar olarak üretim alanlarından, bunu gerçekleştiren işçi sınıfı cephesinden yanıt verebilmek, temel çözücü halka olarak karşımızda duruyor. Kapitalizmin özü meta ekonomisi ise, onun çözüleceği yer de metanın üretildiği alandır. İşçi sınıfının toplumsal yaşamda tuttuğu ayrıcalıklı yerin farkına varabilmesi, bir özne olarak yaşama müdahale edebilmesi ölçüsünde olanaklıdır.

Burjuvazi kendini ayakta tutabilmek için toplumun geniş kesimlerini kendi sınıfsal ihtiyaçları temelinde taraflaştırıyor. Kendi çıkarlarını toplumun geniş kesimlerinin çıkarı olarak gösterebilmeyi başarıyor ve böylece ömrünü uzatabiliyor. Bunun karşısında bir sınıf olarak işçi sınıfının da, kapitalizmin gündelik yaşamda her gün yeniden ürettiği sorun alanlarının muhatabı olan toplumsal kesimleri kendi sınıfsal çıkarları ve hedefleri temelinde taraflaştırmayı başarabilmesi, sınıf savaşımlarının her günkü seyrine toplumsal ölçekte müdahale edebilmenin koşullarını yaratabilmesi gerekiyor.

Bu kapsamda gençlik, elbette özellikle işçi ve emekçi sınıfların genç katmanları anlamında gençlik, ayrı bir önem taşıyor. İşçi ve emekçi sınıflar gençliği, tarihsel deneyimlerin de açıkça gösterdiği gibi, devrim süreçlerinin önemli bir bileşeni ve dinamosu durumundalar. Ülkemizin yakın dönem mücadele süreçleri, gençliğin mücadele enerjisi ve devrimci potansiyelini ayrıca doğrulamakta, işçi sınıfının bu potansiyeli kendi mücadelesinin bir bileşeni haline getirmesinin özel önemini göstermektedir.

 

Bütünsel bir çaba!

Partimiz işçi sınıfının devrimci iktidar mücadelesine kazanılmış bir devrimci gençlik hareketi ihtiyacını birçok vesileyle vurgulamış, tarihsel ve güncel bir dizi örnek üzerinden, gençlik çalışmamızın önüne net hedefler ve güçlü bir politik yönelim koymuştur. Daha hareket olarak şekillendiğimiz ilk dönemlerden başlayarak gençliğe ilgi gösterilmiş, devrim mücadelesinde tuttuğu yer hakkıyla değerlendirilmeye, buna uygun bir pratikle bütünlenmeye çalışılmıştır. Genel ilkesel esaslar üzerinden gençlik ve gençlik hareketine dair yapılan temel değerlendirmelerimiz bugün de güncelliğini korumakta, dönüp yeniden incelemeyi fazlasıyla hak etmektedir.

Her dönem parti kongrelerinin temel gündemleri arasında yer alan ve sınıf mücadelesi açısından ayrı bir öneme sahip olan gençlik sorunu, perspektiflerimize uygun bir pratik çabanın, bütünsel bir yüklenmenin konusu haline gelebilmelidir. Konu partinin bütününü ilgilendirdiği ölçüde, her çalışma alanında buna uygun bir yoğunlaşma, tartışma ve pratik demektir bu.

 

Sınıfın genç güçlerinin oynayacağı rol

Gençlik hareketini ve mücadelesini komünistler hiçbir zaman kendi içinde bir olgu olarak değerlendirmediler. Toplumun temel çatışması olan emek-sermaye çatışması ekseninde, bu çatışmayı işçi sınıfı lehine çevirebilecek toplumsal mücadele dinamikleri açısından baktılar. Gençliği buna uygun bir yönelimin parçası haline getirme bakış açısıyla hareket ettiler. İşçi sınıfının devrimci iktidar mücadelesine yedeklenmiş bir gençlik hareketi geliştirmek, bu bakışı özetleyen bir vurgu olageldi.

Toplumsal yaşamda belirleyici olan sınıflar mücadelesinin verili seyridir. İşçi sınıfının kendini maddi bir güç olarak fabrikalar zemininde ortaya koyabilmesi, toplumsal yaşamda taraflaşabilmesinin tek gerçek yoludur. İşçi sınıfının taraflaştırıcı rolü ise, ancak pratik bir süreç olarak işletilebilir. Toplum ölçeğinde işçi sınıfının öncü rolü üzerinden yaşamı taraflaştırma pratik ihtiyacı, gençlik hareketi açısından da gerekli pratik bir süreçtir.

İşçi ve emekçi gençliğin geniş kesimlerini devrim mücadelesine sevk etmek de aynı pratik süreç üzerinden gerçekleşebilir. İşçi sınıfının devrimci iktidar mücadelesine yedeklenmiş bir gençlik hareketi tanımlaması, tek başına gençliği kendi sorun alanları üzerinden yan yana getirmek ve bu sorun alanlarına devrimci proleter bakış kazandırmak çabası değildir. Nasıl ki toplum ölçeğinde sınıf zemininde maddi bir taraflaşma yaratmak, sınıfın öncülüğünde geniş bir mücadele hattı oluşturmak gerekiyorsa, gençlik içinde de bunu olanaklı kılacak maddi gücü ortaya çıkartabilmek, gençliğin geniş kesimleri ile sınıf arasında maddi bağı kurabilmek ölçüsünde bu olanaklı olabilecektir.

Bu konuda, gençlik kategorisinde de değerlendirilebilecek olan sınıfın genç unsurlarının gençlik hareketinin temel yönlendireni, proleter bakış ve yönelimin güvencesi olacağı tartışmasızdır. Gençlik hareketi içerisinde genç işçilerin ağırlığının artması, gençlik hareketi ile işçi sınıfı mücadelesi arasında somut bağı kuracak halkadır.

Hem sınıf hareketinin hem de gençlik hareketinin mevcut zayıf tablosu üzerinden bakıldığında, bunun bugünün sorunu olmadığı sonucu çıkartılabilir. Bu zayıflıktan kaynaklı bugün birbirinden kopuk gibi algılansa da, sınıf ve kitle mücadelesi içerisinde pratik olarak kendini hızla inşa edebilecek bir süreçtir bu. Yeter ki buna uygun bir bakış, yönelim ve pratik çabanın, çok yönlü bir hazırlığın konusu haline getirilebilsin. Bugünkü sınırlı mücadele pratikleri ne olursa olsun, birbirinden ne kadar kopuk gözükürse gözüksün, sınıf mücadelesinin gelişmesi, varolan sorun alanlarının ve mücadele hedeflerinin ortak keseni kapitalist sistem gerçekliği, hepsini bütünleyecek, ortak bir yön kazandıracaktır. Çabamız buna devrimci sınıf ekseni kazandırabilmektir. Burada işaret etmeye çalıştığımız ise gençlik içerisinde bunun somut gerekleridir.

 

Mesleki eğitim alanının kritik önemi

Mesleki eğitim alanı gençlik hareketi ve işçi sınıfıyla somut maddi bağı açısından kritik bir öneme sahiptir. Geniş gençlik kesimleri ile işçi sınıfının konum ve sorun alanlarının ağırlığı açısından özellikle meslek liseleri, deyim yerindeyse ara halkadır. Meslek liselilerin, genç olmalarından kaynaklı bir dizi sorun alanını yaşamalarının yanı sıra, bir ayakları eğitim sürecinin içindedir. Doğal olarak buradan gelen sorunların muhatabıdırlar. Diğer ayakları ise üretim sürecinin içinde, özgünlükleriyle beraber buradan gelen sorunların muhatabı durumundalar. Sermayenin attığı adımlar ve hayata geçirilen uygulamalar meslek liselilerin, toplumsal yaşamda ortaya çıkan ve gençlik kesimlerini şu ölçüde ya da bu ölçüde etkileyen sorunların kesişme noktası olma özelliğini giderek daha da pekiştirmektedir.

Farklı kesimlere mensup gençliğin sorun alanlarından etkilenme düzeylerinin farklılaştığı yerde, bu sorunların kesiştiği yerde bulunmak, mücadele güçleri açısından da kritik bir konuma sahip olmak anlamına gelmektedir. Gençlik hareketine proleter sınıf özü kazandırabilme çabasının pratik olarak hesaba katması gereken, buna uygun bir önem ile yönelinmesi gereken bir alandır meslek liseleri. İşçi gençlik ile genel gençlik kesimlerinin pratik olarak somut buluştuğu alandır. Bu somut durumu itibariyle de, işçi sınıfının devrimci iktidar mücadelesine yedeklenmiş bir gençlik hareketi yaratabilmek hedefinin en önemli halklarındandır.

Tüm partili komünistlerin, gençlik hareketi açısından olduğu kadar işçi sınıfı mücadelesi açısından da kritik öneme sahip bu halkaları gözeten bir çaba içinde olmasının önemi açıktır.


Üste