Logo

Devrimci örgütsel işleyiş ve iç yaşam üzerine


Devrimci örgütsel işleyiş ve iç yaşam üzerine

Devrimci çalışmanın ve iç yaşamın sağlam temeller üzerinde şekillenebilmesinin koşullarından biri devrimci örgütsel işleyişi sağlayabilmek ve bunu saflarımızda bir kültür ve yaşam tarzı haline getirebilmektir. Bu ise parti organlarında aşağıdan yukarıya doğru somut adımların atılmasıyla mümkündür.

Kişiler devrimci mücadeleye düzenin deformasyonuna uğrayarak girmektedir. Bu durum kapitalist düzenin kişilerde yarattığı birçok alışkanlığı mücadeleye taşımasını sağlamaktadır. Devrimci bir parti için düzenin bireylerde yarattığı bu zaafiyet alanlarını ortadan kaldırmak yaşamsal önemdedir. Bu da geçmişten bugüne devrimci bir süzgeçten geçirilerek yaratılan örgütsel gelenekleri, işleyiş kurallarını ve örgütsel iç kültürü oturtmakla mümkündür,

İşleyişin oturtulması çoğu zaman istenilen düzeyin altında kalmaktadır. Bunda devrimci mücadeleye katılan bireylerin taşıyarak getirdikleri zaaf ve eksikliklerin önemli bir payı vardır. Buna partinin yerel organlarına müdahalesindeki zayıflıklar eklenince, kimi anlamsız tartışmalar, bireyler arasında bir takım gerginlikler ortaya çıkabilmektedir.

Yerel organların rapor akışında sağlıklı bilgilerin partiye ulaştırılamaması, partinin organlara doğru müdahalesini zayıflatan etkenlerden biridir. Parti içinde devrimci örgütsel işleyişin en temel ayaklarından biri aşağıdan yukarıya doğru sağlıklı bilgi akışının oturtulabilmesidir. Bu da raporlar üzerinden şekillenmektedir. Partinin yerel örgütlere ve birimlere müdahalesinin temel ayaklarından birini bu raporlar oluşturmaktadır. Raporların düzenli iletilememesi ya da kolektif ve işlevli bir tarzda hazırlanmaması, partide yereller konusunda bilginin eksik kalmasına yolaçmaktadır. Bu da örgütsel işleyişin sekteye uğraması, partinin müdahalesinin zayıflaması anlamına gelmektedir.

Partiye sağlıklı rapor akışının sağlanması için yerellerde devrimci örgütsel işleyişin asgari düzeyde hayata geçirilmesi gerekir. Bunun anlamı, yerelde düzenli organ toplantılarının yapılması, toplantılarda yerelin gündemlerinin yanısıra genel gündemlere dair açık ve net bir bakışın yaratılması, bu gündemler üzerinden parti politikaları ile bütünlüklü müdahale hattının oluşturulması ve alınan kararların hayata geçirilip geçirilmediğine dair denetimin yerel organlar tarafından yapılması demektir. Mesela yerel organ toplantılarının düzenli yapılmaması, daha açık ifade ile organı oluşturan bireylerin düzenli bir araya gelmemeleri, partiye sağlıklı bilgi akışının aksamasına yol açacaktır. Bu ise alanlara yönelik müdahalelerin kolektif bir tarzda yapılmasını engelleyecek, bireylerin algı ve inisiyatifine kalmasına neden olacaktır. Partinin alanlara yapacağı politik müdahaleden öte bireylerin kendi algıları üzerinden ve örgütsel işleyişe uymayan bir müdahalesi sözkonusu olacak ve bu kolektif bir tarzda denetlenemeyecektir. Bu durumda partinin yerelde çalışma yürüten insanlarının eksik yanlarını ve zaafiyet alanlarını tespit etmesi ve bu noktada müdahale etmesi de mümkün olmayacak, bu da saflarımızdaki güçlerin devrimci dönüşümünü güçleştirecektir. Bireylerin devrimci dönüşümünün sağlanamadığı koşullarda devrimci iç yaşam ve çalışma kültürü de oturamamaktadır. Devrimci iç yaşamın oturtulamadığı alanlarda örgütsel işleyişin de sağlıklı bir çizgide yürümesi imkansızdır.

Sağlam bir devrimci işleyiş ve iç yaşamın oturtulması temel önemde sorunlarımızdan birisidir. Bu alanda mesafe alabilmek için her bir partili daha hassas ve inisiyatifli davranabilmelidir.

B. Coşar


Üste