Logo

Parti yayınlarının incelenmesi üzerine


Parti yayınlarının incelenmesi üzerine

 

Partinin temel değerlendirmelerinde, konferans ve kongre belgelerinde parti yayınlarının önem ve işlevine dair yalın tanımlamalar yapılmıştır. Bu konuda genel çerçevede parti saflarında belli bir açıklığın olduğunu söylemek mümkündür.

Devrimci siyasal çalışmanın temel araçlarından biri olan parti yayınları, diğer işlevlerinin yanı sıra partili kadro ve militanların eğitiminde de önemli bir yer tutar. Toplam yayın faaliyeti içinde Merkez Yayın Organı’nın bu noktada ayrı bir yerde durduğu da bilinmektedir.

Partinin düşünsel alandaki üretiminin ileri düzeyde yansıması olan MYO, teorik-ideolojik, politik-örgütsel içerikli metinlere doğal olarak geniş yer vermektedir. Ancak bunun yanısıra kadrolaşma sorunu, devrimci örgütsel iç yaşam, sınıf çalışmasının deneyimleri ve sorunları, illegalitenin ilkesel anlamı ve örgütsel-pratik gerekleri, legalitenin etkin istismarı, örgütsel güvenlik, organ işleyişi, kolektif yaşamın örgütlenmesi vb. konularla ilgili metinler de MYO’nun değişik sayılarında yer almaktadır.

Partililerinin yaşam ve mücadelelerini farklı boyutlarıyla kesen sözkonusu metinlerin, öncelikle kadro ve militanların eğitimini amaçladığı bilinmektedir.

Sorunları partinin genel siyasal gündemiyle bağlantısı içinde ele alınan bu metinler, hem kolektif faaliyeti planlayıp hayata geçiren parti organ ve kolektifleri açısından yolgösterici, hem tek tek partililerin planlı ve örgütlü bir devrimci yaşam kurabilmesi açısından aydınlatıcı ve ufuk açıcı niteliktedir.

Genellikle parti yönetiminin ya da partinin ileri ve deneyimli kadrolarının kaleminden çıkan bu metinler yoğun bir düşünsel emek sonucunda kaleme alınabilmektedir. Bu yoğun emeğe rağmen bu metinlerin öylesine bir okunup geçilmesi, yazık ki az rastlanan bir durum değildir. Partili yoldaşların MYO’yu belli bir ilgiyle izlediği gerçeğini gözardı ediyor değiliz elbette. Bununla birlikte, bir metni okuyup geçmek ile o metni özel bir dikkatle incelemek, üzerine enine boyuna düşünmek, daha da ötesi, bundan günlük siyasal faaliyetin planlanması, örgütsel yaşamın düzenlenmesi, aksayan, yetersiz kalan alanların güçlendirilmesi için yolgösterici, ufuk açıcı olan her şeyin süzülüp alınması apayrı şeylerdir.

Bu noktada, diğer metinlerin yanısıra MYO’da çıkan sözkonusu metinlere hangi gözle baktığımız, bunlara nasıl bir misyon yüklediğimiz, ne tür bir dikkatle okuyup irdelediğimiz, okuduklarımızın devrimci siyasal çalışmamıza ve örgütsel yaşamımıza nasıl yansıdığı vb. soruları karşımıza çıkar.

İstisnaları olmakla birlikte metinler genelde olumlanmakta, “sorunu çok iyi işlemiş, konuyu anlaşılır bir dille ifade etmiş, işlevsel bir yazı” gibi değerlendirmeler yapılabilmektedir. Partinin örgütlü militanları sözkonusu olduğunda bu sınırlarda bir değerlendirmenin hiçbir biçimde yeterli olmayacağı ve pratik bir yarar sağlamayacağı açıktır. Partili devrimcinin bu noktadaki ayırdedici özelliği, bu metinleri herhangi bir okur olarak değil, fakat örgütlü parti militanı olarak ele alabilmeyi başarabilmesidir.

Buradan hareketle diyebiliriz ki, metinler, gerektiğinde birkaç kez okunup tartışılarak özümseme kaygısıyla incelenmeli, faaliyetin planlanmasından devrimci yaşamın örgütlenmesine kadar somut koşullarla bağı içinde yaratıcı bir biçimde ele alınmalıdır. Örneğin yazılarda ele alınan sorunlar ışığında organ çalışmasını, bölge faaliyetini, günlük yaşamı nasıl planlarız sorusu gözden kaçırılmamalıdır. Bu özenin gösterilmediği yerde, metinlerin okunup geçilme olasılığının yüksek olduğu unutulmamalıdır.

Sözünü ettiğimiz metinler belli deneyimlerden süzülebildiği gibi, faaliyette ya da iç yaşamda karşılaştığımız sorunların irdelenmesi sonucunda da kaleme alınabilmektedir. Kimi zaman da farklı alanlardaki yetersizlik veya zorlanmalardan hareketle işlenen sorunlar olmaktadır. Örneğin bu sorunlar bir organ çalışmasındaki aksama olabileceği gibi, iç ilişkileri zedeleyen, politik düzeyi zayıflatan kişisel sorunlar da olabilir. Kimi zaman partinin dönemsel taktik politikasının yeterince kavranamamasından kaynaklanan daralmalar sözkonusu olurken, başka yerde müdahale ettiğimiz bir fabrika deneyimi de olabilir. Ya da, olanakların en verimli şekilde değerlendirilmesi noktasında iradi müdahaleye çubuk büken bir değerlendirme de, vb... Sonuç olarak, ele alınan her sorun, incelenen her deneyim partinin kolektif düşünsel birikimini geliştirerek, kadro ve militanların bu çerçevede eğitimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Buradaki eğitimin bir yönü, devrimci siyasal faaliyetin yeterli ölçüde kavranamayan, önemsenmeyen ya da aksayan yönlerine dikkat çekmek, ayak bağına dönüşen bu sorun alanlarına yüklenerek çözüm üretmenin yol ve yöntemlerini saptamaktır. Diğer yönü ise, farklı alanlarda yaşadığımız iç sorunlara işaret etmek, partiye zaman ve enerji kaybettiren, hatta kimi yerde yıpratıcı sonuçlara yol açabilen bu sorunların tekrar tekrar yaşanmasının önüne geçmek, hiç değilse asgari düzeye indirmektir.

Bundan dolayı partili kadro ve militanlar, alanlarındaki faaliyeti, organın işleyişini, kolektif çalışmaya bireysel katılımlarını vb., bu metinlerin sağladığı açıklıkla gözden geçirebilmelidirler. Ele alınan konular, işlenen sorunlar organ veya kolektifin sorunlarıyla kesişiyorsa, toplantılarda tartışılıp ortak bir bilinç açıklığı sağlanabilmelidir.

Aynı yöntemi tek tek kadro ve militanlar da uygulamalıdır. İç yaşamda karşılaştığımız sorunların tarafı olan bir partili, konuyu irdeleyen bir metin okuduğunda, kendi sürecini mümkün olduğunca gerçekçi bir bakışla yeniden gözden geçirme sorumluluğuyla hareket edebilmelidir. Kendini aşma iddiasındaki bir sınıf devrimcisi bununla yetinmeyip sorunların boy vermesindeki payını saptamalı, aynı ya da benzer sorunların tekrar yaşanmasını önleyecek bir perspektifle olaylara müdahale edebilmelidir.

Yazık ki, sorunların çözümü her zaman o kadar kolay olmayabiliyor. Sorunların ilgili platformlarda tartışılması, MYO’da konuya dair metinlerin yayınlanması her zaman sorunların çözümüne yetmeyebiliyor. Bu anlaşılabilir bir durumdur. Zira genelde sorunlar bir metin okunarak ya da bir platformda tartışılarak çözülemiyor. Farklı açılardan ve kimi zaman döne döne örgüt platformlarında tartışılması gerekebiliyor. Ama buna rağmen benzer sorunlar yeniden yaşanabiliyor ya da saptanan eksikliklere çözücü müdahalelerde bulunulamıyorsa, bu durumun ayrıca özel bir tarzda irdelenmesi ve başka yol ve yöntemlerle üzerine gidilmesi gerekir.

Sorunların kaynağında nesnel ve öznel etkenlerin rolü olduğu gibi, çözümlerin de hem kolektif hem bireysel boyutları vardır. Nitekim bir sorun MYO’da irdelendiğinde, bunun kolektif bir müdahale olarak algılanması gerekir. Burada ele aldığımız sorunlar sözkonusu olduğunda ise, bu müdahalenin neden yapıldığını bilince çıkarmak, bunun gereklerine uygun bir pratik sergilemek parti örgütlerinin yanısıra kadro ve militanların da sorumluluk alanına girer. Farklı müdahaleler gerektiren durumlar sözkonusu olduğunda ise sorun ilgili platformlara taşınabilir elbette.

Hiçbir metnin sorunların çözümü noktasında “sihirli formül” sunması beklenemez. Buna karşın konuya dair sorunları ufuk açıcı bir yöntemle inceleyen her metin de işlevseldir. Tabii ki bunun gereklerinin muhatapları tarafından pratikte yerine getirilmesi koşuluyla...

(Ekim, Sayı: 252, Mayıs 2008)


Üste