Amerikancı sermaye düzeni yeni bir seçim oyunu ile işçi sınıfı ve emekçilerin karşısına çıkma hazırlığına başladı. 29 Mart’a kadar devam edecek bu süreçte düzen partilerinin yalanları ve sahte vaadleri ortalığı bir kez daha kirletecektir.
fileadmin/PDF/tkip_Secim_bildirisi_Subat2009.pdfDüzen partilerinin rant ve yağmadan pay kapma yarışı olarak gerçekleşen yerel seçimler, sahte vaatlerde ölçünün kaçtığı dönemlerdir aynı zamanda. Oy avcılığına çıkan sermaye partilerinin riyakârlık ve yalan yarışı başladı bile.
İşçi ve emekçi kardeşler!
Bizden destek ve oy isteyen sermaye partileri, sömürü ve kölelik düzeni kapitalizmin temsilcileridir. Bu düzenin çarkları, emekçilerin alınteri ile yaratılan toplumsal zenginliği sermaye haramilerine aktaracak şekilde işler. Böylece servet sömürücü asalakların elinde birikirken, milyonlarca emekçi yoksunluğa ve sefalete sürüklenir.
Bugün kriz içinde debelenen düzenin efendileri, yüzbinlerce işçiyi gözlerini kırpmadan sokağa atarak yoksulluğumuzu daha da derinleştirmektedirler. Bu saldırılar önümüzdeki dönemde daha da yoğunlaşacaktır. İMF ile anlaşma ve kapsamlı yeni saldırılar için yalnızca seçimlerin geride kalmasını bekliyorlar.
Oyumuzu isteyen düzen partilerinin tümü de hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, çetecilik merkezleridir aynı zamanda. Bu partiler Amerikancı, İMF’ci, özelleştirmeci ve sermaye uşağıdır. Tümü emperyalist-siyonist zorbaların suç ortağıdır. Tümü işçi sınıfı, emekçiler ve kardeş Kürt halkına düşmandır.
Onların düzeni sayesinde bu ülke Ankara’dan değil fakat emperyalist merkezlerden yönetilmektedir. Bu düzenin ekonomisi İMF ve Dünya Bankası’na, siyaseti ABD ve AB’ye, Ordusu NATO ve Pentagon’a bağlıdır. Bu rejimin polisi, MİT’i, medyası, bürokrasisi, siyasetçisi, sendika ağaları sistemli biçimde CIA’nin tezgâhlarında kalıba dökülmektedir. Gericilik abidesi bu kokuşmuş düzen, Türkiye topraklarını, komşu halklara karşı saldırı merkezi işlevi gören ABD ve NATO üsleriyle donatmıştır.
Emekçi kardeşler!
Tüm bu gerçekler orta yerde duruyorken, bu yağma ve kölelik düzeninin efendilerinin ve onun kokuşmuş partilerinin yalanlarına inanıp peşlerinden sürüklenmeye devam mı edeceğiz? Yoksa sosyal yıkım düzeni kapitalizme karşı direniş bayrağını kaldırıp, sömürü ve kölelikten arınmış sosyalist bir dünya uğruna mücadeleye mi atılacağız?
Bir seçim yapacaksak eğer, onu öncelikle işte buradan yapmalıyız.
Unutmamak gerekir ki, tescilli hırsız ve düzenbazlara vereceğimiz her oy, onların elinde silaha dönüşüp gerisin geri bizi vuracaktır. Hangi düzen partisi kazanırsa kazansın, kaybeden emekçiler olacaktır. Bunu uzun yılların deneyimlerinden biliyoruz.
O halde, bu çürümüş düzenin temsilcilerine oy vermek değil, yakalarına yapışıp hesap sormak zorundayız. Biz emekçiler için tutulacak biricik yol budur. Emekçi onuruna yakışacak olan da budur.
Ufku düzenin sınırlarını aşamayan reformistler, seçimleri sorunların çözümüne giden yol, yerel yönetimleri ise çözüm merkezleri olarak sunmaya çalışıyorlar. Seçimi kazandıkları yerlerde “halkın yerel iktidarını” kuracaklarını, “halkçı belediyecilik” yaparak sorunları çözeceklerini öne sürüyorlar.
Bu aldatmacalara kanmayalım!
Kaderimiz kullanacağımız oya bağlı olmadığı gibi, seçimlerle de hiçbir temel sorunumuz çözülmeyecektir! Sömürü ve kölelik düzeni kapitalizm yıkılmadıkça, işçi ve emekçilerin hiçbir temel sorunu köklü ve kalıcı bir çözüme kavuşamayacaktır. Zorbalığın silahlarını kuşanan Amerikancı, NATO’cu iktidarın hüküm sürdüğü yerde, “halkın yerel iktidarı”ndan söz etmek, emekçi kitleleri aldatmak demektir.
İşçiler, emekçi kardeşler, kadınlar, gençler!
Rantçının, soyguncunun, çetecinin, Amerikancı zorbanın saltanatına mahkûm değiliz! Sömürü ve kölelik düzenine karşı örgütlü devrimci mücadele, biricik çıkış yolu budur! Bu yol tutulmadan ne herhangi bir sorun çözülebilir, ne de en acil ve insani hak ve istemlerimiz kazanılabilir.
Seçim dönemini bu mücadeleyi büyütme dönemi haline getirelim! Düzenin tuzaklarını ancak böylece boşa çıkarabiliriz!
Türkiye Komünist İşçi Partisi, tüm işçileri ve emekçileri, seçimlere bu devrimci tutumun temsilcileri olarak giren bağımsız devrimci sosyalist adayları desteklemeye çağırıyor!
Bu adaylar şahsında işçi sınıfının bağımsız devrimci programını desteklemek, baskıya, sömürüye, köleliğe, gericiliğe ve her türden ayrımcılığa yaşam alanı bırakmayan sosyalist bir dünya uğruna mücadeleye atılmak demektir!
Türkiye Komünist İşçi Partisi, tüm işçileri ve emekçileri düzenin seçim oyununa karşı bu yolu, sömürü ve kölelikten kurtuluş yolunu tutmaya çağırıyor!
Kokuşmuş düzen partilerine oy verme, hesap sor!
Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!
İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!
Şubat 2009